desteklenmesi icab eden eylemdir lakin hiç kimse "ulan zaten fişe takılı hiçbir bilgisayar %100 güvenli değildir, hele ki internete bağlı bir bilgisayarda kişisel bilgilere ulaşmak zaten çok kolaydır, sıradan bir insan bile çeşitli yöntemlerle herhangi bir internet kullanıcı hakkında birçok bilgiyi elde edebilir, devletten zaten kaçış yok her şeyin biliniyor, özel bir şirket bunları bilse ney bilmese ney? yani zaten gün gibi meydanda olan bir şeyi bir şirket de biliyor diye bu kadar yırtınmak niye?" şeklinde düşünmüyor mu? eleştiri değil amacım, hakkatten düşünmüyor mu? ya da ben mi eksik biliyorum? eksikse tamamlayın lütfen. he, sırf sadece ülkemizde çalışan bir sistem diye de eylem yapılabilir; ama internete bağlı bir bilgisayarın güvenliğinden, kişisel gizlilikten falan bahsetmek biraz absürd kaçıyor.
zaten sürekli izleniyorken desteklemenin çok da anlamlı olmadığı eylemdir. hangi birine karşı çıkıyorsun?
fişlenmekmiş, hepimiz sanki ajanız, gizli bilgilerimiz falan var.
facebookta bilmem ne sitelerde her şeyimizi paylaşırken gelip de girdiğim sitelere bakıyorlar, fişliyorlar demenin anlamı ne?
ttnet kullanma kardeşim o zaman.
her şeye bir eylem, her şeye bir karşıtlık...
oldu o zaman, internetini toptan kapat ne bilgi kalır ortada ne bir şey. çok rahatsızsan ara telefonla iptal et, yada her yer ttnet şubesiyle dolu. eylem yapmaya oraya gideceğine yakınındaki bir şubeye git iptal ettir, daha kısa sürer.
sanki zorunda tutuyorlar, boğazına bıçak dayadılar. ha eylem severler diye bir topluluk türedi zaten, her şeye karşı olmak felsefeleri.
çok feci bir olay, şöyle özet geçeyim.. bir haftadır evimi tadilata soktum, netten ekipmanları, ekipleri ve malzemeleri araştırıyordum.. bu süre zarfında telefonuma sürekli, internetten araştırdığım ürünlerin reklam mesajları geliyordu daha düne kadar tesadüfe bak diyordum.
eyleme destek veriyorum, lakin; uzayda bu kadar uydu varken, denizin altında okyanus aşırı kablolar döşeliyken, teknolojik nimetlerden yararlanıp izlenmediğinizi mi düşüyordunuz? zaten dolaylı yoldan da olsa herkes fişlenmiş ve takip ediliyor. tepkiyi haklı bulalım tamam, gereken eylemi yapalım da bunu yaparken sanki bütün bilgilerimiz gizli saklı kalıyormuş gibi davranmayalım.
teknoloji bize iletişim açısından bir sürü avantaj sağlasa da yüzyüze iletişimin de katilidir. ya tamamen kendimizi bundan izole edip gidip bir dağ köyünde elektiriğimizi kendiniz üreterek ayılarla birlikte yaşayacağız ya da metrapolde internet kullanımını minimum seviyede tutup kişisel bilgilerimizi şakır şakır her yere girmeyeceğiz ya da buna katlanacağız, bbg evi gibi izlenmeye...
yapılacak en iyi şey dava açmaktır. gerçi onlar o milonlarca satırlık sözleşmelerinde "haber vermeden değişiklik yapma hakkını saklı tutar" diye ibare olması yüksek ihtimaldir. hukuktan anlayan biri o sözleşmeyi inceleyip bilgi verebilir. daha ses getirir eğer kazanılırsa dava.
çünkü internet yasağını protesto için gittiklerinde taksimde binlerce kişi yürürken medya haber yapmamıştı.
bundan yıllar önce, okumaya hevesliydik. aydınlığa sarmıştım bir ara. her sayı "bomba" iddialarla karşılaşırdım. zaman geçtikçe çoğu doğru çıktı. doğu perinçek'in aydınlık'ı.
doğu perinçek kimdir? bi bakarsın apoyla kucak kucağa, aradan 5 yıl geçer aponun en azılı düşmanı. en koyu abd karşıtı.
kamuoyunun çoğunluğu nasıl bilir perinçeki? bi kısmı şaklaban der, bi kısmı ajan provokatör der. doğu perinçek çoğu siyasetçiden daha fazla doğruyu ortaya koymuştur. ama bu memleketin en zararlılarındandır. baş düşmanlardan.
abd, doğruları en yanlış adama söyleterek der ki "türk insanı, senin muhalefetin bu. bununla yetineceksin". şöyle düşün, bi sınıfta hiç kimsenin sevmediği bi çocuk var. herkes ucundan kıyısından bu güçlü çocuğa sallıyor. sınıfın gerizekalısı ise bu iri çocuğun tüm açıklarını, zaaflarını söylüyor. ama doğal olarak kimse siklemiyor. sınıfın gerizekalısıdır doğu perinçek. sümüğünü falan yer.
vay amk konuyu nerelere getirdim. demem o ki,
fişlemenin kralı devlet eliyle, yıllardır yapılırken,
facebookta götümüzdeki dona kadar paylaştığımız bilgiler mevcutken,
adım başı adaletsizlikle karşılaşıp "siklemiyoruz beyler" kafasının faili olurken,
böyle bir eylem yapmak, counter oynayıp oynayıp klavyeyle vatan kurtarmaktan çok da farklı gelmiyor bana. o saydıklarımı yapanların alnından öperim o ayrı.
neymiş, alışkanlıklarımıza göre reklam gelecekmiş önümüze. açtığım sitede kımıl kımıl yanıp sönen "metin 2 ücretsiz oyna dünyanın amına ko" gibi bi reklam görsem n'oluuuur "erkek ayakkabası - en ucuzu burada" reklamını görsem n'oluuuur.
bunun adı da fişleme değil. fişleme nedir biliyo musun? solcu dayın yüzünden mülakatta elenmendir. fişleme, senin arabanda dinleyici olmasıdır. fişleme, telefonunu taşıdığın sürece geberip gitsen bile senin olduğun yerin bilinmesidir.
güzel bi eylemdir. az önce zall'la konuştum, olayın aslı şöyleymiş;
herkes koyun kostümü giyip sessiz bi şekilde ttnet binasının orda toplancakmış. ses yok ama.. başlıkta belirtildiği gibi meeleme falan olmayacakmış..( meeleme!) kimse meelemeyecek yani... sonra zall bi çit kurcakmış ve biz o çitin üzerinden teker teker atlıcakmışız. bizi izleyen ttnet personeli ' napıyo bu tipini siktiklerim '' diye düşünürken hopppp uykuya dalacakmış ve biz koşa koşa binayı ele geçircekmiş. bu kadar amk. çok basit lan! hem sevişme imkanınız da olur, oda bol dedi. vavv be, kınalı kuzu olcam ben. harika valla.. desteklenmeli bu eylem. süperrrrr..
ne yani genç pornoyo giriyorsa, gün içinde porno reklamları mı gelecek, ne saçma ve kabaca; eve gelen misafir çocukları ne olacak.. *
sonra kişi erkekse, bayan reklamları da görmek isteyebilir.. fişlenmeye hayır.. ben gelmek isterdim 15 aralıkta ama gelemeyeceğim maalesef gibi görünüyor.. destekliyorum eylemi..