artık bitmesini istediğim gün, şu saat itibariyle 6,5 saat kalmıştır, gece 23:59 dan sonra tüm sevgilisizler bayram yapabilir, çünkü 14 şubat hastalığı bitecektir, ancak yan etkisi şubat'ın sonuna kadar devam edebilir, dikkat etmek gerekir.
corlu'nun karla başladığı günün 2009'udur. -20 kontörü bulunan bir telefon, 600 km uzaktaki sevgiliyle nasıl geçirileceği konusunda en ufak tedirginlik yaşanmayan; sevgili yakın da olsa bir bok yapılmadan geçirilecek para tuzağıdır. bugün sevgilinin size verebileceği en güzel hediye "sen bana niye hediye almadın ha?" diye trip atıp sizi de üzmemesidir. çok seviyorum seni lan.
romada askerlerin evlenme yasağı olmasına rağmen askerlere saray dışından hatun ayarlayan *valentine'nin foyasının meydana çıkmasından sonra idam edildiği gündür. namı diğer valentine's day.
kimi sevgililerin kutlamak zorunda oldukları, kutlamadıkları vakit ise 15 şubat sabahına facebookta single olarak uyanmalarına neden olabilecek herhangi 365 günden birtanesidir. bi tanesinden bi tanesine diyerekten bu kimi sevgilileri 14 şubatı, 12 temmuzdan yada 7 ağustostan farklı gördükleri için kınıyorum...
edit düdüt : 12 temmuz ve 7 ağustos tarihleri tamamen sallamasyon tarihlerdir...
"vay sanslıymıssın...oo doğum gününde cok affilliymiş be" diyenler cok oldu.insan kendini otomatik olarak farklı hissediyor özel bir günde doğduğunda.benimde öyle.23 nisan,30 ağustos yada ne bileyim yılbasında doğanlarda böyle hisseder mi?etrafımladakiler söylemesede ben bir farklılığın olduğunun farkındaydım zaten.
annem sağolsun her sene istinasız kutlar doğum günümü.en azından ben kutlandığının farkına vardığım yastan beri.kutlama dediğimde sayılı akrabalardan olusan kutlama timiyle.zaten önemli olan da bu değil midir?insan ne ister ki doğum gününde?hatırmanmak mı? hediye mi? o güne özgü de olsa sahte öpücük ve sevinc nidaları mı?yakınlarını mı? "aman hatırlanan yeter sekerim" tarzındaki laflar hep yapmacık gelmiştir bana.insan kendisine bile söyleyemez ama içtem içe sevildini,hatırlandığını bilmek ister.cünkü özel bi gündür be kardesim.senede birgün iste.365 te 1."ulan bir yas daha büyüdüm anasını satayım" yada "ulan yaslanıyoruz be" arasında kalmanın hazzını duymak ister.işte o gün hayata gözlerinizi götünüze aldınız saplakla actınız gün hatırlanmak güzeldir.bence sadece bu yeterli değildir.tamam sürpriz değilde ne bileyim ben söylemeden yada bir yerden mesela facebooktan görmeden "doğum günün kutlu olsun"u duymak isterim.ben sana "aa biliyor musun bugun benim günüm" dediğimde sen ben söyledikten sonra bunu söylersen ne anlamı kalır ki.bu yüzden aradan yıllar gecse bile eğer bir iletişim kuracağım bişey varsa,yanımda olmayan eski yada yeni arkadaslarımın doğum gününü kutlarım.bir mesaj bile olsa."ulan senin hatırlamana ne gerek var zaten face te yazıyor" diyebilirsiniz.öyle değil işte.bu dalga cıkamadan önce de kutlardım ben.o yüzden not düstüm altına.24 ocak ta lise arkadasımın doğum günüydü."sülo,lan doğum günün kutlu olsun iyiki doğdun.ha bu arada face ten falan görmedim,zaten ezberimde vardı" seklinde.e cevapta gülümsetme niteliğinde olunca daha bir hos oluyor."sağol kardesim.biliyodum zaten sen hep kutlarsın."
hediye alındğı için sevgililer günü kutlamanın gereğini hiç bir zaman görmedim.sadece hediyeden ibaret değil o gün, onuda biliyorum....yada nerden bileyim hiç kutlamadım ki.benim için hep doğduğum "gün"dü 14 subat.
gecen sene yani evden uzakta gecirdiğim tek doğum günüm.tabi o sıra pek revacta değil facebook.bende pek de hazzetmem doğum günümü söylemekten."ulan suna bak iyiki sevgililer gününde doğmus götüde 1 metre havada".böyle diyecekler hissine kaılırım hep.1. sınıf olduğu için kimse kimse hakkında pek bi ayrıntıya sahip değildir.hani arada bir sohbette gecmiştir sadece."senin doğum ne zaman?""he benimki mi? 14 subat".bu sadece.öyle muhabbet ondan acılmıs sorayımda ayıp olmasın cinsinden,o yüzden.hatırlanmaması normaldir.yarıyıl tatili yeni bittiği zamana denk gelmişti 14 subat.ben sevmem öyle uluorta benim bugun doğum günüm demeyi.bu yüzden kimse kutlamadı.bi ablam mesaj attı birde hayattaki tek gerceğim...annem...o aradı.o ara teyzemde de duydu sonra oda kutladı.teyzemde kalıyordum cünkü.
sorsanız sebebini bilmem ama ben her dogum günümde ne yapar ne eder mutlaka paramparca yı dinlerim.içinde "bugun benim doğum gunum" gectiği için belkide.dısarı vuramadıklarımı teo dan duymak her zaman iyi gelir.gittim cafeye actım wmp ı tekrar tekrar dinledim,içimde haykıra haykıra söyledim o kısmını.
işte o zaman dedim kendi kendime söyleyemediklerimi.hiç yalnız kalmamıstım 14 subat ta.ilkti ve tuhaf bir duyguydu.vay be ilk kez kimse yok yanımda ilk kez yüzümdeki gülümsemenin sebebi aptallıktı.hep sunu demişimdir kendime; "e 14 subat ta doğduk ya sevgilimiz yada sevdiklerimiz yanımızda olur.ha ikiside olursa tadından yenmez ama biz aza tamah edelim,bosver sevgiliyi.sevdiklerimiz zaten yanımızda."öyle değilmiş işte.hiç eksikliğini hissetmediğim duygu o günkü boslukla beraber ele gecirdi hislerimi."niye yalnızım?" diye ilk kez sordum kendime.insallah son olur diye de ekledim.
yazın stajdayken bi arkadasımın doğum gününün ağustosta olduğunu öğrendim.adam yaz okuluna kalmıstı.aradım diğer elemanları."abi bi hediye alıp ramazan a gönderelim,adam yalnız olmadığını anlasın."diğerleri de "olur" verdikten sonra hediyeyi sectim.aradım bizimkileri "tamam" dediler.biriyle zaten yanyanaydı ilceler.ondan aldım 15 kağıt.biri kayderide ydi.ondanda havaleyle aldım.diğerinin para durumu sıkısıkmıs onunkini ben verdim.gittim fenerium a hayatımda ilk kez!girdim aldım bi forma.kargoyla yolladım 483 kilometre öteye.içine de yazdım bişeyler.doğum günün kutlu olsun falan filan diye.
kasımda da bir baska arkadasımın doğum günü vardı.o daha yakındı."kanka" hesabı.kira yüzünden para durumu sıkısıktı.20 kağıt da borcum vardı üstüne üstlük.30 kağıt daha borc aldım.ona da bir hediye aldım.yine aynı yerden,farklı bir ürün ama.
onlarda benimkini kutlasın diye yapmadım bunu.tamam biri bana da dese bende inanmam buna.ama gercek bu.benim hissettiklerimi değer verdiğim insanlarda hissetmesin diye,yalnız olduklarını düsünmesinler diye aldım o hediyeleri.ama birine alamadım doğum gününde bir hediye.unutmustum doğum gününü.en önemli adamı...unutmustum.evsiz kaldığımda bana evini acan hemsehrime,aynı mahallede oturduğum dostuma.ama aklımda unutmadım alacağım sana o willie soloman formasını.
simdi soruyorlar "doğum günün ne zaman?" diye.söylemiyorum.ama unutmamıslar hatırlamıslar.bu sene erken gitmeyeceğim okula.benin onların doğum gününü onlarda benimkini kutlasın diye kutlamadığımı bilsinler diye...gitmeyeceğim yanlarına."gelicek misin?" dediler "hayır" dedim,"neden" dediler...diyemedim bunu...daha ustaca bir yalan söyledim."oğlum ben gelsem n'olcak?siz manitalarla takılcaksınız ben sap gibi kalacağım.ama sizde haklısınız.ilk defa bir sevgililer günü kutlayacaksınız ondada ekmeyin kızları"."baba kusura bakma" dediler."ne kusra bakıcam lan.ben olsam bende aynını yapardım" diye geyiğe vurdum.
yalnızım ama ailemleyim,mutluyum.pişman mıyım peki?.en güzel müzik öğretmenin de dediği gibi:
"olsun varsın
pişman değilim
biraz üzüldüm
hepsi bu"
siradan bir gündür. zamaninda bir takim esnafin ' haci abi bu aralar i$ler bozuk ne yapsak ne etsek ' diye dü$ünürken ' lan zaten bizim millet saf, sevgililer günü diye bir şey atsak. hea ' gibi bir laf atmis ve bunu basarmi$lardir.
neden sadece 14 $ubatta sevgiliye hediye alinir. neden sadece 14 subat günü sevgili ile özel bir gün gecilir ya da özel bir yerlere gidilir ?
bu senin sevgilin değil mi olm ? sen bunu sevmiyor musun ? niye sevgiline, sevdiğine yil icerisinde bir cok kere yapman gereken $eyleri 1 güne siğdiriyorsun.
on döt şubattır aslı. herkeşin herkeşe nisbet için vitrin bebekliği yaptığı dötten bi gün, hatta dötten bacaklı bi gün böyle bacak gibi faturalarla o kıvama geliyor.