korkunç bir gündür. etrafta vıcık vıcık sevgililer dolaşır, mağazalar millete bu sene nasıl giydirelim konseptli reklamlar kampanyalar düzenler. o gün sinemaya gidilmez, gidilse sinirden film izlenemez.
yolda sokakta bakın bu benim şovu yapan insan kafilesinin bayramı gibi bişeydir bi yerde. elimden gelse kaldırılsın derdim, ama bu yoğun ilgiye karşı hiçbi bok yapamayacağımı da bilmekteyim.
her zaman kırmızı bir gülü ve üzerinden yıllar geçse de unutulmayacak bir aşkı hatırlatandır. kalbi kırıkların kaçamadığı bir gündür bir de, dünyanın neresine giderse gitsin kaçamaz, kurtulamaz, sarmaş dolaş çiftleri gördükçe de içini bir sızı kaplar.
para tuzağı lafına katılmakla beraber, dünya da sevginin, aşkın temellerini sağlamlaştırması açısından yararlı olduğu gündür. hiç olmazsa göz göze bir bakış, sıcak bir tebessüm ve romantik dolu dakikalar.
Efendim bu günü sevgililer birlikte falan geçirirlermiş, hediye falan alınırmış -nitekim bazıları para tuzağı olduğunu savunuyor ki bencede öyle- öyle dediler bize de ama biz daha hiç yaşayamadık. Ha eksiklik mi? Hayır değil bence ama bunu birde gurur yapanlar vardır ki sormayın gitsin. Heleki birde "hiçbir 14 şubatı yalnız geçirmedim" deyip övünenler vardır aman aman evlerden ırak!
Çok özel olan ve özel kalacak olan bir sevgiliyle yaşanması gerekir bence.
yalniz gecirmek istemeyenlerin takribi bir hafta once eski sevgilileriyle baristigi, nedenini bilmedigim bir sekilde insanlarin alis-veris cilginligina alet oldugu, an itibari ile bugunden 34 gun uzakligi bulunan gun. (bkz: yalnizlar icin son 27 gun)
14 şubat sevgililer günü. çiftlerin en çok şapur şupur, mucuk mucuk oldukları, balım kelimesinin kullanıma açıldığı, çiçekçilerin köşe olduğu, otellerin bayram ettiği, romantik rüzgarların estiği, kimilerinin gözyaşlarına boğulup küfürler ettidiği, bazılarına göre anlamsız bazılarına göre çok mühim bana göre ise ismail yk dan ''allah belanı versin'' şarkısının dinlenmesi gereken birgün.
