galatasaray açısından çok rahat bir maç oldu. geçen seneki durumuna göre özellikle galatasarayın ligdeki büyük maçlarına baktığımızda* büyük bir gelişme gösterdiğini de görmüş bulunduk. trabzonspor da geçen seneki o heyecanlı futbolunun gerisine doğru gitmiş sanki. trabzonu seven birisi olarak gayet üzüldüm. yalnız maça dair iki büyük eksi vardı; biri tüm maç boyunca selçuk inan'ın ıslıklanması, diğeri de kaleci tolga'nın başına atılan pet şişe. trabzon taraftarına yakışmadı. galatasaraya dair artılar ise daha fazla; şöyle ki elmander'in attığı o golü o hızla kaleye yollamak hiç ama hiç kolay değil bu birincisi. ikincisi; selçuk muhteşem bir frikik golü attı ki uzun süredir frikike hasrettik galatasaray taraftarı olarak. üçüncüsü de, artık galatasaray heyecan veriyor, pozisyon buluyor, rakibe basıyor, takım gibi oynuyor. daha ne olsun!
not: emre çolak oynadığı iki derbiyle göstermiştir ki, onun başına birşey gelmeden riera hayatta formayı alamaz.
galatasarayın nispeten kolay rakipleriyle oynayacağı maçlar (orduspor, manisa) öncesinde oynadığı son büyük maç. 3-0 kazandık. goller elmander, selçuk ve ceyhun.
-bu galibiyet çok önemliydi galatasaray için. nedeni üstte de belirttiğim üzere galatasaray devre arası transfer döneminde, zaten iyi olan savunmasının (deplasmanda 6 maçtaki gol yememe serisi) yanısıra hücumuna da güç katabilecek oyuncuları almadan bile üstü sıralarda tamamlayabilecek ligi. hücum da güçlü olduğunda, daha doğrusu daha yaratıcı ve iyi şut atan oyuncular geldiğinde galatasarayı durdurmak cidden zor olacak.
-galatasaray'da biraz baros, biraz kazım, biraz da selçuk (frikik hariç) haricinde her iyiydi. bunlar çok da iyi oynayamadı. ebue ilk yarı tökezledi ama fena da oynamadı sakatlığına rağmen.
-trabzon belli ki çok yorulmuş. güçlü galatasaray savunmasını aşacak takatleri yoktu.
-galatasaray bu maçla beraber ligin en çok gol atan en az gol yiyen takımı oldu. ayrıca deplasmanda gol yememe serisini de 6 maça çıkardı. helal olsun bu savunmaya ve sağlam orta sahaya. ve yine ayrıca 4 sene sonra trabzonu deplasmanda yendik.
istatistiklere devam. en son keita bir israil takımına frikikten gol atmıştı hatırladığım kadarıyla. selçuk bir yenisini attı ve sanırım kendisi de uzun zamandır frikik golü atmıyordu.
-melo-selçuk frikiğinde yaptıkları fake herhalde futbol okullarında ders diye okutulur. bence türkiye'DE muslera ile beraber en iyi kaleci olan tolga yerinden kımıldayamadı.
-galatasarayda en iyi oynadı diyeceğim oyuncu semih ve elmanderdi bence. bu ikiliye melo da eklenebilir. semih çok iyi savundu burağı. diğerleri de vasatın üstüydü.
-galatasaray emin adımlarla ilerliyor. süper oynamıyor ama özellikle savunmasıyla rakiplerini çok zorluyor. hücumu da çok iyi olmamasına rağmen işinin gereğini yapıp bir şekilde gol atıyor. hücumu da güçlendi mi (gökhan töre, alper potuk, podolski vs.) seyrine doyum olmayacak bir takım ortaya çıkacak gibi. terimin payı yadsınamaz.
-kuddusiye ise diyecek laf bulamıyorum. ilk yarı 4 kere elle oynayan trabzonlu oyuncuların ellerine devam dedi. sonra 2.yarı zokora'yı çok saçma bir şekilde attı ve bu beni bir galatasaraylı olaraK ÜZDÜ. SAÇMA SAPAN HAKEM HATALARINDAN BIKTIK ARTIK. ALEYTE DE OLSA LEYHTE DE.
-belki yadırganıcak ama bence galatasaraylı oyuncuların biraz yorgunluktan biraz fair-play'Den (centilmenlik) yaptığı, 10 kişi kalmış trabzon karşısında top çevirmesi benim hoşuma gitti. hücum etmek isteseler rahatça farka gidebilirlerdi. ve yine ayrıca trabzona gol atan ceyhunun sevinmemesi hoş bir detaydı.
cimbom'un uzun zaman sonra lige ağırlık koyduğu maç olmuştur. yıllar var ki galatasaray ligde gücünü kudretini bu kadar ihtişamlı bir biçimde hissettirmiyordu, ruhsuzluk umutsuzluk herkesi kırıp geçiriyor galatasaraylı azap çekiyordu. neyseki o günler geride kaldı, fener'i üçle arkasında deplasmanda trabzon'u üçle...çok oldu bunları görememiştik.
sanırım galatasaray'ın 2011 - 2012 sezonunda bu zamana kadar oynadığı en rahat maçtı. zira ikinci yarı paso yan pas yaptılar trabzon basmadı bile . bu maç oyuncular gayet dinlendi .
trabzonspor seyircisinin yokları oynadığı karşılaşma.
maç içinde tek selçuk inan'a tepki gösterdiler. daha sonra engin baytar ve ceyhun'a da tepki gösterdiler gerçi ama diğer galatasaray'lı futbolcular sanki kendi takım oyuncusuymuş gibi davrandılar.
bu kadar saçmalık hayatımda görmedim. hakem kırmızı gösterdi ona bile tepki göstermediler. gs gol atıyor tepki göstermediler.
tuttular kendi kalecilerinin kafasına su şişesi attılar.
kendi sahalarında hamsileri ezmek, eski futbolcularından gelen 2 gol, çirkefliklerinden attıkları şişelerin kalecilerine gelmesi ile 2 haftada 2. göt etme eylemini gerçekleştirdiğimiz maç olmuştur. özlediğimiz aslan şimdi sahada.
trabzonspor taraftarının inanılmaz tatlı şeker bi'şey olduklarını kanıtladıkları maçtır.tolga'yı vuranları ayakta alkışladık kahve ahalisi olarak. (bkz: good shot)
yıllardır beklediğimiz sağlam defans kurgusu geldi gibi duruyor. (bkz: semih kaya)
ileri uç için 2 3 transfer yaparsak bu sene kolay kolay tutamaz kimse bizi.
gs'nin bizi 3-0 yendi karşılaşmadır diyeceğim lakin karşılaşma değildir bu, trabzonspor gram top oynamamıştır. maçın üç kötüsü vardı; kuddisi müftüoğlu, takım halinde trabzonspor ve trabzonspor taraftarı.. bizim gerçek anlamda taraftar olabilmemiz için daha çok fırın ekmek yememiz gerekiyor.
iki mahalle takımının karşılaşmasıdır.biri 4 sene ardından bir takımı yendikleri için bayram sevincindedir.diğeri tırt bir grupta 3.olduğu için.neyse bırakalım gençler eğlensin.
Bir trabzonspor taraftarı olarak avni akeri son 10 dakikasında terkettigim mactır.yol tarafı kale arkasında trabzonlu bi taraftarın selcugun golu uzerine devre arasında, adam cevabını verdi susun simdi deyince 40 yasındaki koca koca adamlar birbirine tekme tokat dalmıstır.biri bizim insanımıza bu adamların profesyonel olarak bu isten para kazandıgını anlatmalı artık.
nuri albayrak döneminden beri bu kadar aciz bir trabzonspor izlemediğim karşılaşmadır.
söyleyecek tek sözüm var. fatih terim, trabzonspor'dan aldığı üç oyuncuyu da oyuna sokarak trabzonspor ile taşak geçmiştir resmen. ona bu şansı verenlere, bu acziyete trabzonspor'u düşürenlere yazıklar olsun. volkan şen bile bursa maçında oynamazken, biz trabzonsporda parlayan 3 oyuncunun 2 sinden gol yiyoruz. kimse gelip bana profesyonellik demesin. profesyonellik o oyuncuları elinde tutmak ya da gönderirken azıcık geleceği düşünmektir. ondan sonra daha çok atıp tutarız istanbul hegemonyasına son vereceğiz diye. bu kafayla gidersek daha çok taşak geçerler.