cekirge bir sicrar, iki sicrar, ucu.... derken pek muhterem ru$tunun super hareketsizligi (burada vurgu var) sayesinde be$ikta$in ilk yariyi 1-0 yenik kapattigi kar$ila$ma. azizim, anlamam ve anlayamam bu hareketsizligi, "ofsayt huealaynnn hakeeem!" serzeni$lerini. hakeme ofsayt diye bagiracagina topa uzan. butun gun suren i$ yorgunlugunu uzanmi$ mac izleyerek gidermeye ve gozlerin kapanmasini katran gibi zehir kahveyle engelleme niyetindeki taraftar evinin duvarlari arasindan, kucucuk televizyon ekranindan pozisyonu gorup "ofsayt degil lan tutsana topu" diye bagiriyor. sanirim az bagirdik, sesimiz portoya kadar ula$mami$.
Macın ikinci yarısının başında kazanılan kornerde Cisse'nin çok uygun pozisyonda topa vuramadığı maç. Nasıl iş anlamıyorum.Cisse Porto'da oynasa bu pozisyonda topu ancak filelerde görürüz deriz içimizden.
Beşiktaş'ın üzerinde haksızlığa uğramış eski oyuncuların,direktörlerin ahı var.
keske ertugrul mac öncesinde rüstü'ye: "bak oglum rüstü, bundan seneler önce mehmet'e bir pas vermistim, sende mal gibi elini ofsayt diye kaldirip gol yemistin! ayni b*ku bir daha yeme!" deseydi.
Porto forvetinin beşiktaş defansı içine girdiği, ki hem yakalandıkları ofsaytlar ve atılan gol de buna göstergedir, buna karşılık beşiktaş forverinin porto defansının 3-4 metre önünde durarak, portonun baskılı oynamasına izin vermiştir.
Porto oyuncuları beraberliğe yatmak istemediğini akıllı atakları ile göstermiş, defansın hatalarını rüştü kapamıştır. Yediği golde denyoluk yapsa da şuan için takımdaki diri oyunculardan birisidir.
ikinci yarıya beşiktaş'ın daha derli toplu çıktığı maçtır.
Bu maçta beşiktaş toparlanırsa, porto yenilmez değildir. Toparlanmazsa madara olacak gibi gözüküyor .
beşiktaşlı bir oyuncu topu ayağında bir kaç saniye tuttuğu an 4-5 portolu önünde bitmektedir. şerefsizler nasıl yapıyorsa? Aha tam bu anda bjk'li 1 kişi 4-5 portoluyu oyundan düşürüp, doğru yere pas atar da, pası alan iyi vurur da, kaleci kötü yere atlarsa, kesin gol olur, zannımca, galiba, sanırsam.
saçsız baki mercimek'in, saçlı ibrahim toraman'a göre, kapasitesinin üstünde varını yoğunu ortaya koyarak oynamasına rağmen, bu 2.kaptan müsvettesinin adaşı olan, saçlı 1.kaptanı da yanına alarak defolması gereken maçtır. demek ki iş saç uzatmakla olmuyormuş. (bkz: felsefe yapmak)
Delgado'nun yavaş yavaş kendine oynamaya başladığı maç. Takım kazansın diye değil de "bakın ne güzel çalım atıyorum" demeye çabaladığı ama ekran başındakilerin de "ama salak gibi de kaybediyorsun" diye tamamlarlar bu düşüncelerini. Nitekim 62. dakikada Queresma 2. golü attı. Aferin sana Beşiktaş demekten alamıyorum kendimi.Acaba Avrupa kupalarında mücadele edip te bu kadar kötü top oynayan başka bir takım var mı.Elense artık ta bu işkence bitse.
maç bitse de, seneye şampiyonlar ligine nasıl katılırız endişesine kapılmak istediğim maçtır.
Ulan şimdi ki 3 mü olacak 5 mi endişesinden daha kıymetlidir.
topu bırakıp ofsayt olduğunu iddia eden bir kaleci, sahada olup ama maçı bizler gibi sadece izleyen futbolcular, üst üste 2 pas yapma becerisini gösteremeyen bir takım. maç bundan ibaret. hayaller bir başka bahara...
devre arasında tasfiye işlemine öncelikle ertuğrul sağlam'dan başlanması gerektiğini gösteren maçlardan biri daha. devre arası geliyor, hala bir oyun sistemin, anlayışın, "takım"ın yok yahu. bu kadar kişiliksiz, bu kadar kabız bir takımı yaratmayı nasıl becerdin. şah'dı şahbaz oldu beşiktaş yahu. geçen yıl iyi kötü şampiyonlar ligine kalabildik, bu sene bu anlayışla, bu beceriksizliklle o da imkansız.
utanmadan bir de aldığımız oyuncular iyi çıkmadı, istediğimiz verimi alamadık devre arası duruma bakacağız diyebiliyorsun. senden verim alabildi mi beşiktaş?
ertuğrul sağlamın teknik direktör değil, olsa olsa model olabileceğini bize göstermiş maçtır. skor 2-0, dakika 80 e doğru gidiyor. porto üst üste iki oyuncu değiştiriyor. bizim ertuğrul bir eliyle yaslanmış direğe. ne oyuncu değiştirmeyi düşünüyor. ne taktik vermeye çalışıyor. ne de sinirli. kendisi gayet rahat, sanki kendi takımı 2-0 önde. utanmasa keyif sigarası da yakacak. ya 8 yeseydik, bu da iyi dercesine rahattı.
sonuç olarak bir hanım çocuğu manken model ertuğrul sağlam var asırlık kartal'ın başında. ve şut çekmekten bile çekinen futbolcular.
beşiktaşımızın umut denizinde bizi * boğduğu karşılaşmadır.
ilk yarıda, beşiktaş akıllı oynarken, rüştü iki şutu çıkarmışken, s.kindirik bir dakikada, basit bir pozisyonda topa müdahale etmek varken, top yerine hakeme bakan rüştü, kornerin kullanılmasının üzerinden birkaç saniye geçmesine, topun dışarı açılmasına rağmen hala kale çizgisinde olan ve çıkmakta geç kalıp ofsaytı bozan bir ali tandoğan hatasından yenen bir gol.
ertuğrul hoca'nın ikinci yarıya, değil şut çekmek, çalım atmak, topu dürtmekten aciz bitik ibrahim akınla başlaması zaten ikinci yarı için umutları yeşertmemiş sarartmıştı. ertuğrul hoca maçı kazanmak için çok kritik(!) bir dakikada, 82. dakikada maçı çevirmek için 2. değişikliğini yaptı. maçı çevirmek için yine çok kritik(!) bir dakikada, 88. dakikada 3. değişikliğini yapacaktı ki, maçı sahadaki oyuncuların çevireceğini düşünüp, vazgeçti.
sormak istiyoruz, bu ali tandoğan ne işe yarar, ilk golde korner atılmış, top açılmış adam hala altıpas içerisinde oltasını denize atmış acemi balıkçı gibi beklemekte. 2. golde, ulan bir çık kafa topuna, çıktın rakip seni bozuyor tamam da, bu kadar kötü topa vurulur mu? ulan bir topa yetiş, yetiştiğin topta bir orta yap, bir çalım at. ya serdar kurtuluş dönsün, ya da baki'nin yanına koray'dan mı olur, ibrahim kaş'tan mı olur bir stoper koyup, toraman'ın sağ kanada çekilmesi şarttır.
ertuğrul hoca, beşiktaş takımını, pres yiyince eli ayağına dolaşan, çok çabuk çalım yiyen bir takım formatından çıkarmalıdır. devre arasında ne yapıp edip, mehmet topuz transfer edilmelidir. ali tandoğan+ibrahim akın ve bir miktar para verilip, mehmet yıldız alınmalıdır. serdar özkan bal yapmayan arı formunda çıkıp, lig başındaki haline geri dönmelidir.
bu takımın çok önemli iki eksiği vardır, biri sağ kanat, koşan, topa basan, topla çıkan, orta yapabilen türden, diğeri de rakibi yıpratan bir forvet oyuncusu. santrafor değil, forvet.
yine de umutlanmak güzeldi lan... toraman istanbul'daki maçta altıpastan topu tribünlere göndermese, bugün 9 puanda olup, beraberlikte s.ki daşşağı sallaya sallaya şu gruptan çıkıyorduk lan.
ertuğrul hoca, kimliksiz futbol değil, kimlikli futbol oynatmaya mecburdur, takımın hücum organizasyonlarındaki etkisizliği gidermek zorundadır, pozisyon bulma sıkıntısını gidermek zorundadır. bu giderme eylemleri de "başkanımıza teşekkür ediyoruz, sinan enginle uyumluyuz, futbolcu kardeşlerimize güveniyoruz, futbolcu kardeşlerimiz söylediklerimizi yapacaklardır" demekle olmuyor malesef.
ayrıca yönetime de birkaç kelam etmeden olmaz, fenerbahçe maçından sonra takımın hayatının ırzına geç, bu maç için özel terapist tut. verdiğiniz 35 milyonun peşinde koşacağınıza, adam gibi işinizi yapın!