resmi tatildir. en azından şu anki anlamı maalesef budur. türkiye'de işçi bayramı, taksim'e girmek veya bu girişi engellemek için çaba sarfetmekten başka bir gündem oluşturmuyor.
keşke sadece işçilerimizin emekçi kardeşlerimizin meydanlarda kardeşçe türküler söylediği halaylar çektiği çiçekler dağıttığı bir bayram olarak kutlansa. ama nerde? yine çıkacak hayatında bir lira kazanmamış baba parası yiyerek götünü büyüten orospu çocukları olayları provoke edecek, polise taş atacak, dükkanları yağmalayacak, illegal örgütlerin paçavralarını sallayacak ve bayramı zehir edecek. sonra mı ne olacak? polis analarını sikince ertesi gün gelip burada zırlayacaklar. yok hükümetin polisi katil, yok taksime çıkmamıza izin verselerdi böyle olmayacaktı zart zurt.
dünyada olduğu gibi bizde de işçinin ve emekçinin bayramı tüm imkanlarla kutlanabilir aslında. resmi tatil mi? evet, alan gösterilmiş mi? evet. kaç tane? yenikapı meydanı, maltepe meydanı, bakırköy.. yok illa ki taksime çıkılacak. taksim'de hiç mi tören yapılmıyor? kazancı yokuşu'na çelenk de bırakılacak.
bakın, iktisadi açıdan şehir merkezlerinde iş hareketinin durmaması gerekir. gezi'de dolar yükseldi gibi tezler biraz yersiz aslında. asıl şehrin ortasındaki kaotizm istanbul'a ve türkiye'ye milyarlar kaybettirdi. umarım artık bazı şeyleri aşar, ideolojileri bir kenara bırakır ve dünyadaki gibi işçi ve emeki bayramı olarak kutlarız.
1 mayıs, işçi bayramı olmaktan ziyade, bir boy gösteriş günüdür. Sendikaların, memurların, uç marksist /leninist grupların meydanlara çıktığı, ama gariban işçinin yine çalışmaya devam ettiği bir gündür.
Eskiden resmi tatil değildi. Artık resmi tatil. Ama millet bazında hiç bir manası olmadığı gibi,ileride de olmayacaktır.
ithal 1 mayıs yerine, milli bir işçi, çiftçi ve köylü bayramının yaratılmasından yanayım.
1 Mayıs işçi ve Emekçiler Bayramı. yine sistemin bir zulmü diyelim, işçi bayramında işçinin çalışıp devlet katındakilerin tatil yapması.
"1 mayıs 1 mayıs işçinin emekçinin bayramı
devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkların bayramı" diyerek sözümü bitiriyorum.
işçi bayramı emekçi, işçi kardeşlerimizin bir araya geldikleri, haklarının daha iyi hale nasıl getiriliri anlattıkları ve haklarının en iyi şekilde nasıl korunacağını konuştukları bir bayramdır.
şimdiki provakatör yüzü maskeli orospu çocuklarının eylem yapıyoruz diye yangın çıkartıp dükkan yağmaladıkları bir toplantı biçimi değildir.
meydanlarda yine işle güçle alakası olmayan kişilerin olacağı bayramdır!!! yine en büyüğü 22 23 yaşında olan gençler taksime girmeye çalışacak ve yine başaramayacaklardır. bayramın adı işçi bayramı fakat taksimi isteyenler işçilerin sırtından geçinenler.
gerçek işçilerin tek istediği 1 gün bayram izini.
polisle çatışmak etrafa zarar vermek değil.
ezilmiş zor şartlarda hayatını sürdüren işçimiz bırakın bari bayramında kullanılmasın.
amacından saptı deyip, unutturulmak istenendir. dünyanın en büyük polis kuvvetine sahip olup, ülkede güvenlik sağlayamayanların, taksim'de güvenlik sıkıntısı yaşarız diyerek kutlanmasına karşı çıktığıdır.
adı üstüne bayramdır. tüm işçi kardeşlerimizin bayramı kutlu olsun.
artık işçilerin sıkıntıları ve sorunlarını dile getirdiği bir bayram değil klasik solcu bayramına çevirdiler yok taksimmiş şuymuş buymuş bıktım bu meydada ki dönen dalaverelerden arkadaş hükümetin ekmeğine yağ sürüyorsunuz ya adamlar yok diyorsa yok yetki bunlarda mühür bunlarda bir şey deme hakkımız yok (fuck the system amk) işçilerin sorunlarını çözüm 840 tl asgari ücreti çözün güvencesiz çalışan işçileri görün yeter!
işçilerin suistimal edildiği gündür. Bizde eğer bir gün işçi bayramı gerçekten işçilerin seslerini duyurdukları bir bayram olursa ve olması gerektiği gibi "sol" isci ve ezilen kesimi temsil edebilirse bu ülkede bir şeyler gerçekten değişecektir.
işçiden başka herkese bayram olan gündür.
memura, amire, müdüre, öğretmene ve hatta öğrenciye bile tatildir ama işçi yine işinin başında olmak zorundadır.
