bunlar, taksim'de işçi bayramı kutlamalarının ne zamandan beri yasak olduğunu bilmez. bunlara göre bu yasak akp hükümeti döneminde ortaya çıkmıştır. dsp hükümeti döneminde uslu davrananlar, ne hikmetse akp hükümeti döneminde aslan kesilmeye başladılar. canlarım ciğerlerim yönlendiriliyorsunuz muntazaman. yaptığınız şeyin hiçbir faydası yok. insanlar size hangi gözüyle bakacak? yerden kaldırım taşını söküp devletin polisine atarsan, meydandaki laleri söküp dağıtırsan, dükkanları yağmalarsan, camları kırarsan insanlar sana ne gözle bakacak? kahraman gözüyle bakmayacakları kesin. size hakkınızı aramayın demiyoruz, hakkınızı düzgün arayın diyoruz. (bu cümle büyük harfli) hak verilmez alınırmış. bu yaklaşımı pkk da benimsiyor. direkt devletle çatışıyor. siz de devletle çatışıyorsunuz. farkınız ne? bana hemen kutsal işçi hakları mavalı okumayın. siz art niyetlisiniz. aranızda art niyetli olmayanlar varsa bunlar da sendika baronları tarafından kullanılanlardır. bülent ecevit ne diyordu? burası devlete meydan okunacak yer değildir. devlete meydan okursan cevabını alırsın.
başkasının yerine 1 Mayıs kutlamayı adet edinenler gibi taksim'i de adet edinen zihniyettir.
ya size ne oluyor da 1 mayıs'ı benim yerime kutluyorsunuz ki.
yok hayırlı bir iş olsa yapmazsınız zaten.
adet geçiriyorsunuz sonra taksim'lerde.
1 mayıs'ta taksim'e çıkmak için asıl nedenlerini söylemek yerine hikâyeler uyduran, di$e dokunur tek bir dayanak gösteremeyen zihniyettir.
bu ba$lık altına sürekli yazıyorum, birisi çıkıp bana ele gelecek sağlam mesnedi olan bir cevap verecekmi deyu. ba$lık açıldığından beri martavallar hep aynı, 77 yılı anısına. iyi de her boku yad ettin 77 yılı eksik kaldı bir tek değil mi ?
yemezler güzelim. yüzünüze vuruyoruz gerçekleri. saklanın, kaçın, eksileyin ama gerçek deği$mez. koyun gibi sürülmenize isyanımız. bilinçsizce manipüle edilmenize isyanımız. lakin anlayana.
bana kırk yıl sonra meslek değişikliğini düşündüren zihniyettir. polislik başvurusu yapıyorum. veya celalettin cerrah'a gidip 1 günlük polislik yapma ruhsatı isteyeceğim. 1 mayıs'ta inatla taksim'e gelenlere polis selamı çaktıracağım. sizi gidi romantik devrimciler sizi. siz anca meydana dikilen laleleri devirirsiniz. siz anca esnafın camını devirirsiniz. şu da var ki, bugün devlet, 30 şu kadar yıl önce kontragerillanın alçakça öldürdüğü insanımızın hesabını soruyor. kirli çamaşırları birer birer pazara döküyor. sizin sendika baronlarınız ise gizliden gizliye kontragerillanın ekmeğine yağ çalıyor.
samanyoluhaberin dayak yiyen işci görüntüleri arasında sürekli tekrar ettiği cümle. neymiş taksim de ergenokon eylem yapacakmış. Sanırsınız bu herifler taksimdeki yüksek binalarda ayakları betonla çatıya yapışmış adamlar. taksimden başka biryere gidemiyorlar anlı şanlı devletimizde işcileri korumak için işcileri dövüyor, biber gazı sıkıyıor. taksimde güvenliği sağlayamayacağını söyleyen emniyet müdürü ile valiyi çemişgezekte trafik levhası yaparsın yerine gelenler gül gibi güvenliği sağlar. taksimde saldırı yapabilecek ama diğer medanlar da yapamayacak gizli örgüte de kafamı sokarım ayrıca öyle örgütmü olur lan.
asıl amacını yava$ yava$ belli eden zihniyettir. hak aramak falan bahane olup bunlar için direkt olarak bir kısmının sandıkta di$ geçiremediği kar$ı ideolojideki iktidar'a di$ geçirme çabasına sahip zihniyettir.
heh $öyle renginiz belli olsun. öyle anmaydı, kutlamaydı falan kılıf uydurmayın.
ayrıca, bir sendika ba$kanının kaç lira aylığı olduğundan haberi olan var mı ?
ha bir de bazı mensupları kurallı cümle kurmaktan acizdir. daha kendini ifade edemiyorken bilip bilmeden bir de hak hukuk deyu. sen önce derdini tam bi anlat. hakkını birlikte arayalım sonrasında.
bunların ağızları çok pis olur. fikir depoları şu kelimelerden oluşuyor: akp yalakası, aptallar, yalaka oğlancıklar... bu kelimeler sizin beyin hacminizi gayet güzel resmediyor. fikre küfürle karşılık vermeniz yapınızı öyle güzel ortaya çıkarıyor ki. insan polislere hak veriyor. çünkü lafla, sözle ve düşünce ile yaptığınız şeyin yanlış olduğunu söyleyenlere sövme ile karşılık veriyorsunuz. sizi anca sopa adam eder. yeyin copları aq. gidin ne bok yerseniz yeyin. laleri sökün, camları kırın, esnaf da sizin şecerenizi bir güzel kalaylasın.
1 mayısın taksimde kutlanmasından neden bu kadar korkulur anlamak mümkün değildir. ortamı terörize edenler yine "taksimde provakasyon yapılacak" diyenlerdir. kaldı ki bu provakasyon bi taksimde mi oluyor? çağlayanda kutlandığında provake edilmiyor mu? anlamış değilim. nedir alıp verilemeyen, işçi sınıfının taksim inadıyla?
(bkz: bak kızıyorum ama)
tez'e kar$ı antitez üretmek yerine, ağızlarından salyalar saçarak küfrederek cevap vermeye çalı$an bünyeleri de arasında barındıran zihniyettir.
yahu bi$eyi çok merak ettim, sözüm ona vandallığınızı sergilerken bi dükkanın camını çerçevesini indirdiniz. esnaf yanındaki tabancasıyla o talan eylemini gerçekle$tireni vurdu öldürdü. kesin adına 1 mayıs $ehidi dersiniz. adamı da çarmıha gerersiniz siz. bu parıltıyla bu zekayla normaldir yani.
harbi lan o zaman ne diyeceksiniz çok merak ediyorum.
taksim esnafını buradan silahlanmaya çağırıyorum. gidin valilikten emniyetten silah ruhsatı isteyin. bu vandallara kar$ı can güvenliğimizi sağlamak istiyoruz diye.
düdüt: ironi olduğunu belirtelim de, neme lazım anlamayan falan çıkar.*
"şimdi 1 mayısta gönüllü polis olma gibi hayvani duygularını dile getirenler "
aklı 1968'de kalmış bu zihniyetin devletin polisine bakış açısı bu işte. çok güzel. zihniyetiniz ortaya çıkıyor böylelikle. pkk sempatizanları da aynen sizin gibi polis düşmanı zaten. durmak yok, aynen devam. sizinkisi 68 kuşağı nostaljisi. polis düşmanlığı. bu arada siz insan gibi konuşamıyor musunuz? düzgünce fikirlerinizi anlatamıyor musunuz? hemen pes edip küfre mi başladınız? ben küfretmeyi kısa don giydiğim dönemlere bıraktım. siz ise elinizde fikir cephanesi olmayan müflis bir savaşçı gibi küfür silahına sığınıyorsunuz. bu davranışınız çapınızı da gösteriyor. polise uzanan ellerin sahiplerinin, dillerinin de uzun olduğunu gösteriyor. biraz düşünün bakalım. siz böyle küfürler ederken biz neden hâla fikirle karşılık veriyoruz? biraz zorlayın bakalım. belki o seviyeyi görürsünüz.
taksim'in 1 mayıs tarihndeki önemi gereği istek belirten zihniyettir. şahsen ne 1 mayıs kutladım bugüne dek ne de işçi oldum. *
ama bu ısrarı da az çok anlayabiliyorum. geçmişte birşey yaşanmış ve bu yer de o tarihi hatırlatmak için bir simge. evet şayet taksimde bir kutlama yapılsa belki alan kaldıramaz bu kutlamayı ama sendikalara 500'er kişilik gruplar oluşturulup bu kutlamaya izin verilebilir. iki tarafın da istediği olur. asıl kutlama başka yerde yapılabilir ve taksimde de küçük bir kutlama yapılır merasim özelliğinde.
bu dediklerim elbetteki modern toplumlarda gerçekleşebilir. polisin lise mezunu çakallardan oluşturulmadığı, sendikaların da parti yandaşlığı yapmadığı toplumlarda.
toplumsal bir yara üzerinden siyasi ve ideolojik prim yaparak, terör mihraklı bi takım olu$umlara da çaktırmadan kol kanat geren ve bunu sanki çok doğal bir hakmı$ gibi göstermeye çalı$an zihniyettir.
sevgili vandalizm temsilcisi misin, nostalji hastası mısın ne olduğunu henüz kendin bile kestirememi$ arkada$;
3-5 entry önce vandalizmini çok normal bir$eymi$ gibi dile getiren benmiydim. $imdi aynı vandalizmi devlete yıkmak. yakı$mıyor sana, konu$tukça daha da batıyorsun. düzgün kıvırın bari de kıvıranlara hakaret etmeyin bari.
nedir yahu. 77 yılı deyu tutturmu$sunuz.
o dönemin suçlularını bugünkü yönetimi çarmıha gererek mi bulacaksınız. hadi onu geçtim lan sendika dediğin siyasi ideoloji ta$ımayan bir olu$umsa ne skime ideolojik çatı$maların içerisinde yer alır. bana bunu açıklayın madem öyle. 2 gündür $urda mesnedi belli 2 kelam laf eden birisi çıkmadı. maçanın yemediği yerde küfretmek en modası.
yahu merak ederim nasıl i$tir bu. sksen yaranamazsın, sktirsen gene yaranamazsın. derdiniz ne, esas amacınız ne. bir de kendi dilinizle söyleyin $unu.
i$çilerin haklı isteklerini hükümetler mi geri çeviriyor yoksa sendikalar mı ? önce $u söylediğimi bi ara$tırın. zamanında necmettin erbakan sendika ba$kanları kar$ı çıktığı halde i$çiye memur'a en yüksek oranda zam vermi$, dönemin sendika ba$kanları hasetinden çatlamı$tı. lakin i$çinin esasen istediği olduğu için çıkıp hiçbir sendika ba$kanı bik bik edememi$ti. $imdi aynı sendikaların ba$kanlarının derdi ne ?
ideolojik ve siyasi olarak kar$ıt görü$teki hükümete seçimde yapamadıklarını ba$kanlığını yürüttükleri stk'lar aracılığıyla di$ geçirmek. yalansa yalan deyin. diyemezsiniz. hangi sendika çıkıp hükümetle bu yüzden çatı$tı, diretti maa$ ve sosyal olanaklar konusunda. hiçbiri. ama aynı ba$kanlar taksim de taksim deyu çığırtkanlık yapmayı çok iyi biliyor. çünkü aynı i$çi topluluğunun bir bam teli taksim. ver gazı gerisini dü$ünme. ihale her türlü hükümete kalır nasılsa.
Polislerin yürüyüş yaptığı yer olan Taksimde,yılbaşı kutlamalarında tacizcilerin eğlendiği Taksimde,futbol takımı fanlarının anlamsız sevinç gösterilerini yaptıkları yer olan Taksimde...Taksimin politik ve tarihsel bir kazanım olduğunu bilen bunu geri almak için her şeyi yapacak,katliamların ve yapılan emek düşmanlığının hesabının sorulması için, devlet otoritesinin evcilleştirme, duyarsızlaştırma ve terörize etme politaksına karşı Taksim'e yürüyecek olan,onurlu,aydın ve ilerici olan zihniyettir.
"Aklı 1968 de kalmış olanların aklı 0600 lü yıllarda kalmış olanlarca gericilik yapmak ile eleştirildiği konudur ve bu kişiler sıkışınca kibarlık demogojisi ile işin içinden sıyrılabileceklerini zannetmektedirler kıt zekaları ile."
-kibarlık demogojisi ne lan? git önce medeniyet öğren. tartışma adabını öğren. küfredince üstün geldiğini mi sanıyorsun. gözümde bir böcekten farkın kalmıyor böyle yaptığın zaman. insanın böcekten farkı ne? fikir üretmesi. sende bu yok işte.
-sen 68'den bahsettiğin için ben senin 68'de kaldığını söyledim. peki benim 600'de kaldığım nereden/nerenden (buna da kabalık demogojisi de o zaman, yani istediğim zaman en alasını yaparım) çıktı?
-kıt zekaları ile?... zekamı mı ölçtün? hayır konu ben miyim? benim zekam bana seninki sana. tartışma konusu 1 mayıs... yeniden ve son olması ümidiyle bir kez daha (bkz: ad hominem). lan bari aç burayı oku.
yani görüldüğü üzere türk dilinin ırzına geçen bir üslupla tek cümlede bir sürü mantık hatası yapabilen güdümlü üyelere sahip bir zihniyettir. (seviyesini koruyanlara saygım sonsuz. Voltaire'in dediği gibi görüşlerinize karşıyım ama söz söyleme hakkınızı sonuna kadar savunurum)
edit: lan oğlum dinci ne alaka? elli sefer yazdım bir sefer okumamışsın. yine ve inatla (bkz: ad hominem)
yılba$ı kutlamalarında, futbol veya herhangi bir sevinç sebebiyle insanların taksimde polisle çatı$madan gayet insancıl bir biçimde bulunduklarını(arada 3-5 kafası güzel çıkıyor ama geneli engellemiyor bu) bir türlü anlayamayan ve anlamak istemeyen zihniyettir.
sevgili arkada$lar.
yıllarca taksimde çe$itli toplumsal sevinçlerin kutlaması yapıldı. hangisiyle çatı$maya girdi polis. yada hangisi polise kaldırım ta$ı fırlattı, fırsattan istifade etrafı talan ve yağma giri$minde bulundu.
aradaki fark bu, o zamanlarda oraya çıkan insanlar eğlenmeye çıkıyor. aynı polis gene orada. lakin ho$görü gösteriyor. çünkü biliyor insanların amacı eğlence.
vandalizm değil, devletle çatı$mak değil, polisle arbede ya$amak değil.
geleneklerine sahip çıkmalarına saygı duyulan, lakin günümüz ko$ulları değerlendirildiğinde sebep oldukları karga$adan ötürü ho$ kar$ılanmayan zihniyettir.
o yakla$ımla dü$ününce olayları toptan ba$a sarıp irdelemek gerekir. nasıl ki bu memlekette sol cenahın çekememezliği sonucu vakt-i zamanında milli $ef'e yakınlığı ile bilinen genç subaylar adnan menderes'i indirmi$, indirmekle yetinmemi$ bir de yassı adada darağacına göndermi$se, aynı genç subaylar temsilcilerini idam ettikleri halktan tırsarak;
-ulen sağ görü$lü bir lideri indirdik, sağcılar kızgın, bir tane de sol'dan indirelim deyu deniz gezmi$ önderliğinde bir sol olu$um olmasına izin ve destek vermi$, vakti geldiğinde de diyet niyetine körpecik bedenleri kendi beceriksizlik ve basiretsizliklerini örtbas etmek adına asmaktan çekinmemi$tir.
o günlerden bugünlere insanlar sürekli iki cephe olmaya zorlanmı$, bir türlü halkın istediği halka verilmemi$tir.
solcular üstünken, kafatascıydı, milliyetçiydi birileri ortaya çıkmı$, habire birileri ba$ka birilerine kıydırılmı$tı.
sağcılar üstünken de keza aynı eylemler solculara yapıldı.
nihayetinde bu ülke insanı hiçbir zaman ba$ını kaldırıp ayaklanmasın diye idaredekiler ellerinden geleni ardına koymadı. mümkün mertebe apolitik kalmak bu durumda en iyisi. zira ikinci bir atatürk gelmeyeceğine göre bu ülkeye olmayacağını bildiğin bir uğurda bok yoluna gitme çabası anlamsız kalmaktadır.
bir diğer husus ise;
$ahsen erbakan'ı savunan bir görü$ bildirmedim. konumuz 1 mayıs ve bu konuda dikte buyuran sendikalar. sendikaların kurulu$ amacı ideolojik ve siyasi olmaları değilken bu konuda sava$ vermeleri anlamsızdır diyoruz biz.
rte ile ilgili de $ak$akçı bir tutumum ise çok $ükür hiç olmadı. açığını olduğu zaman $ahsım adına da ele$tiride bulundum kar$ıt ideolojideki herkes gibi. lakin bütün bunlara rağmen $ak$akçı damgası yemek hiç olmuyor.
o değil de ağzımızdan hiç baykal, ecevit vs vs kar$ıt ideolojik lider kelamı çıkmamı$ken bizim, bu konuda ayak diretenlerin rte, erbakan gibi sağ görü$ liderleri ile fazlasıyla kuyruk acısı olduğu da gün gibi a$ikardır.
1 mayıs işçi bayramıdır.
10 nisan polis günüdür.
her meslek yücedir. polis yüce ise işçi de yücedir. polisin elindeki lanet copu yapanlar da işçilerdir.
77 olaylarını kim çıkardı? kimse değil, bu sadece devlet terörüydü (devlet terör yapmaz hede hödö).
77 1 mayıs'ı taksim'de idi.
77 1 mayıs'da 30'u aşkın kişi öldürüldü mü? evet.
77 olaylarını devlet gerçekleştirdiyse, işçinin ne suçu vardı da taksim'de kutlama yapılmıyor? cevap?
polis günü taksim'de kutlanabiliyorda işçi bayramı neden kutlanamıyor? cevap?
hükümet bir çok meydan göstermiş adres olarak. taksim adres değil mi? cevap?
neden bu şekilde toplumu kutuplaştıranlara çanak tutuyorsunuz? cevap?
peki bu davranışlar iki yüzlülük değil mi?
nedir yahu, taksim bu ülkenin namusu mu? nereden çıkartıyorsunuz bu düşünceleri? ha taksim ha çağlayan ne farkeder? hemen burdan şu anlamı çıkartanlar olur aramızdan (arkadaş zeki ya); e ozaman çağlayan'da kutlayın 1 mayıs'ı.
bilinçsiz sendikacıların zamanında yapması gereken ba$vuruları yapmayıp günü geldiğinde devletle çatı$masına kurban olan zihniyettir.
valilik, emniyet müdürlüğü ve diğer mülki idari amirler yılın ekim-kasım döneminde bir sonraki yıl için toplantı ve gösteri mekanlarını belirler. aralık ayında bunu yayınlar. 1 ay gibi bir süre itiraz hakkı olur. lakin bu süreçte hiçbir sendika veya öteki stk'lar buna aldırı$ etmez. ne zamanki 1 mayıs tarihi gelir çatar valilik izin vermedi olur.
tüy bitti tüy. küçük gruplar için taksim gösteri alanı olarak kullanılıyor diye.
-taksimde kutlama yapmak yerine ideolojik gösteri yapılacağından ve bunun çe$itli mihraklara kaos yaratma ortamı sağlayacağından mütevellit taksim meydanında büyük çaplı gruplara gösteri izni verilmiyor. bkz 77 olayları.
-polis günü çevre illerden polis çağırılıp "haydin taksime yürüyoruz" tandanslı çağrılarda bulunulmuyor. 5000 ki$i civarında bir kalabalık bile olu$mamı$ken bunu 1 mayıs'la bir tutmak çok abes kalıyor.
-hükümet değil mülki idari amirler belirliyor gösteri mekanlarını. taksim büyük çaplı gruplar için hiçbir zaman gösteri alanı olarak tahsis edilmedi.
-aynı soruyu sendika ba$kanlarına sormak gerek. zira geçen yıl sendika ba$kanları ve az sayıda temsilcinin meydana girmesi konusunda izin verildiğinde ille de toplu giri$ için diretmi$lerdir. zira yönetim elden gelen ho$görü ve esnekliği gösterdiği halde temsilciler neden uzla$mamakta diretmi$tir peki ?
-ikiyüzlülük.. hmm evet bunları bas bas söylediğimiz halde ikiyüzlüyüz, çok güzel tespit.
taksimde kutlanması bir$eyi deği$tirmez, velevki kutlama yapmak amaç olsun. lakin herkes biliyor ki amaç kutlama değil devlete ve otoriteye kar$ı ta$ak gösterisi yapmak. hal böyleyken babanın evinde babana di$ gösterdiğinde baban $amarı basar gönderir. bırak da devlet otoriteye kar$ı gelmeyi engellesin.
1 mayıs dünyada mücadele günü olarak bilinir, ve iran dahil bir çok ülkede resmi tatildir. kutlamalar şölen havasında geçer. dayanışma ruhu o gün tekrardan yaratılır. çünkü sınıf biraraya gelmiştir. taksimin, bir fetişizm olarak algılanmaması için yanıt basittir. gerçekleştirilen katliam nedeniyle türkiye işçi sınıfının tarihinde önemli bir yerde dursada, taksim meydanı, istanbul'un merkezinde durur. o yüzden polis kutlamaları, yılbaşı etkinlikleri, maç galibiyetleri sonu yaşanan çoşku bile, çağlayan çöplüğünde değil taksim meydanında gerçekleştirilir. peki bu meydan gece travestilere bile açıkken işçilere neden kapatılır.
yanıt yine basittir. sınıfı, toplumun geneli ile biraraya getirmemek için, dayanışma ve kollektif algıyı ortadan kaldırmak adına, şehrin kuş uçmaz kervan geçmez yerleri gösterilir, kutlama alanları olarak. taksimde ısrar bundandır. taksimde ısrar, sınıf dayanışması, biraraya geliş ve ortak mücadelede ısrardır...
taksim'de kutlamaya izin vermeyen ya da kutlama yapılmasına karşı çıkan zihiniyetten daha önemli sebebleri olan zihniyettir.bilinir ki, illaki taksim diyenler kanlı bir mayıs' ın anısına orada toplanmak isterler ve sonuna kadar haklıdırlar. ama yılda bir gün bile hem resmi tatil yapmayıp hem de işçi bayramının önüne ket vuranların tutunduğu tavrı anlamak güç.taksimden başka yerde yapılırsa kutlama izin vermedikleri meydandan daha mı iyi geçecek? sanki başka meydanda olaylar çıkmayacak mı? yasaklayarak bu tür şeylerin önüne geçmeye çalışmak çok anlamsız.
Kanlı 1 Mayıs, 1 Mayıs 1977 işçi Bayramında, 34 kişinin hayatını kaybettiği 136 kişinin yaralandığı olay.
1 Mayıs 1977 günü işçi Bayramını kutlamak üzere çeşitli illerden istanbula gelen yaklaşık 500 bin kişi DiSKin organizasyonu önderliğinde Taksim Meydanını doldurdu. Katılımın yüksek olması sebebiyle kortejlerin alana girmesi uzun sürmüş, miting de uzamıştır. Saat 19.00 sularında dönemin DiSK başkanı Kemal Türkler konuşmasının sonuna geldiğinde etraftan silah sesleri duyulmaya başlandı. Sular idaresi binasının üstünden ve meydandaki otelin çeşitli katlarından açılan bu ateş sonucu insanlar panik halde kaçmaya başladı, kısa bir süre içinde intercontinental Oteli`nin de üst katlarından ateş açıldı.
insanlar panik halde kaçmaya çalışırken panzerler de kalabalığın arasına doğru girmeye ve kitleleri sıkıştırarak Kazancı Yokuşuna itmeye başladı. Kalabalığa ateş açılıyordu fakat polis ateş açanlara değil, kalabalığın üstüne saldırıyordu. Bir kamyonun tıkadığı Kazancı Yokuşundan aşağıya kaçmaya çalışan kalabalığı daha da korkutmak için bir daha ateş açıldı. insanlar panzerler altında kalarak ve birbirlerini ezerek kaçmaya devam etti.
28 kişi ezilme ya da boğulma nedeniyle, 5 kişi vurulma nedeniyle, 1 kişi de panzer altında kalarak yaşamını yitirdi, yaklaşık 130 kişi de yaralandı. 470 kişi göz altına alındı fakat hiçbirinin olayla ilgisi kurulamadı. Ateşi kimin açtığı tam olarak belirlenememiş, olay halen aydınlatılamamıştır. Sular idaresinin çatısından ve otel odalarından ateş açanlar bulunamamıştır.
(not: taraflı bir yayından degil wikipedia'dan alıntıdır. yanlış bilgi yoktur.)
gelgelelim yanlış bilginin olmadıgı lakin insanlıgın yanlışlıgı olaya.. her sene kabusa dönen taksimin bir mayısı, istesenizde istemesenizde bizim olacak!
çünkü bu çocuklar 77de çatıdan üstüne kurşun sıktıgınız, kurşun yesin diye panzerlerle sıkıştırdıgınız dev-yolcu dev-gencli gençlerin çocukları!
geliyoruz! kitaplarla, pankartlarla.
geliyoruz taksime polis sokmamaya!
kanlı bir mayısın intikamını almaya!
neden direttigimizi anlatabilmişimdir umarım. siz kim olacaksınızda içine devrim ateşi düşmüş'ü susturacaksınız? rica ederim efendim. direten sizsiniz.
--spoiler--
kimden bilgiedinme.guvenlik <bilgiedinme.guvenlik@iem.gov.tr>
kime sultanfirardasenneredesin@mailadresi.com
cc BASIN VE HALKLA iLiŞKiLER ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ <bilgiedinme.basin@iem.gov.tr>,
bilgiedinme@istanbul.gov.tr
tarih 17 Nisan 2009 Cuma 17:09
konu RE: Valilik Bilgi Edinme Talebini Yönlendirme - sultanfirardasenneredesin'e ait bilgi edinme başvurusu S:1265
gönderen iem.gov.tr
Anayasanın 34. maddesinde “Herkes önceden izin almadan, silahsız ve saldırısız toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkına sahiptir.” hükmü ile anayasal güvence altına alınmış, bu hakkın kullanımı ile ilgili şekil ve usuller, 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu ile düzenlenmiştir.
2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 6. maddesinde “Toplantı ve gösteri yürüyüşleri, tüm il veya ilçe sınırları içerisinde aşağıdaki hükümlere uyulmak şartıyla her yerde yapılabilir.
Şehir ve kasabalarda ve gerekli görülen diğer yerlerde hangi meydan ve açık yerlerde veya yollarda toplantı veya yürüyüş yapılabileceği ve bu toplantı ve yürüyüş için toplanma ve dağılma yerleri ile izlenecek yol ve yönler vali ve kaymakamlarca kararlaştırılarak alışılmış araçlarla önceden duyurulur. Bu yerler hakkında sonradan yapılacak değişiklikler duyurudan onbeş gün sonra geçerli olur. Toplantı yerlerinin tespitinde gidiş gelişi, güvenliği bozmayacak ve pazarların kurulmasına engel olmayacak biçimde, toplantıların genel olarak yapıldığı, elektrik tesisatı olan yerler tercih edilir.”
Kanunun 22. maddesinde “Genel yollar ile parklarda, mabetlerde, kamu hizmeti görülen bina ve tesislerde ve bunların eklentilerinde ve Türkiye Büyük Millet Meclisine bir kilometre uzaklıktaki alan içinde toplantı yapılamaz ve şehirlerarası karayollarında gösteri yürüyüşleri düzenlenemez.
Genel meydanlardaki toplantılarda, halkın ve ulaşım araçlarının gelip geçmesini sağlamak üzere valilik ve kaymakamlıklarca yapılacak düzenlemelere uyulması zorunludur.”
Aynı Kanunun uygulanmasına dair yönetmeliğin 3. maddesinde “Kanun hükümleri esas alınarak il ve ilçe sınırları içinde açık yer toplantısı yapılacak mahaller gösteri yürüyüşü yapılacak güzergah yürüyüşe geçmek üzere toplanılacak yerler ile dağılma yerleri afiş ve pankart asılacak yerler mahallin en büyük mülki amirince açık ve kesin bir şekilde tespit edilerek krokiye bağlanır ve alışılmış araçlarla ilan olunur.
2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunun ilgili maddeleri gereğince, il Makamının 06.01.2009 gün ve 702 sayılı olurları ile ilimiz Kadıköy ilçesi Kadıköy Meydanı, Şişli ilçesi Çağlayan Meydanı, Kartal ilçesi Kartal Meydanı ve Zeytinburnu ilçesi Kazlıçeşme Meydanı, alanlarının toplantı ve gösteri yürüyüşleri alanları olarak ilan edilerek uygulamaya konulmuştur.
Bu çerçevede Taksim Meydanı 2911 Sayılı Kanununa göre Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü alanı olarak tespit edilmediğinden dolayı bu alanda 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu çerçevesinde toplantı düzenlenmesi yasaktır.
--spoiler--
bu yıl da istanbul il güvenlik komisyonu tarafından eli bo$ gönderilecek zihniyettir.
ha arada 6 ocak tarihi ile ilgili bir yazı geçmekte. onu da talep ettim ilgili birimden, gönderirlerse o yazıyı da burada payla$acağım ki insanlar nerede hata yaptığını anlar belki de onu düzeltip daha düzgün ve medeni bir biçimde kendilerini anlatarak isteklerine ula$ırlar.
