duyguların sanatla dansıdır.
bu öyle bir danstır ki insan bazen dinlediğinde büyülenir. ve dışarıdan kendine baktığında ya şarkının yalancı bir büyücü olduğunu yada senin sen olmadığını görürsün.
kim yalancı ? şarkılar mı yoksa sen mi ?
Bundan sonra artık bir şarkının nakaratında buluşuruz olmadı çok özlersek birbirimizi gurur yapmayız şarkının son nağmelerinde ararız birbirimizi, bakarsın sonra beraber dinlemeye başlarız önce güleriz sonra ağlarız zaman ilerledikçe bir daha severiz yine yeniden sonra bir şarkının nakaratında ömür boyu beraber kalırız sela okunana dek.
divan edebiyatına türklerin kazandırdığı bir nazım biçimidir.
bestelenmek için yazıldığı için ağır bir dil kullanılmaz.
nedim en fazla bilinen insandır bu konuda.
Yine seni sevmekten başka hiçbir şey yapmadım bugün eli kolu çaldı telefonların boşver bakmadım bugün ne gazete okudum ne de bir haber derdi yasakladım bugün kaç Öpücük olmuş inanamazsın aşkı hesapladım bugün dün geceyle tam üç ayrı ile tam üç ay bir gün ben dünyanın en büyük aşığı olabilirim Ben koynunda 100 sene 1000 sene dura bilirim ben Leyla'yı mecnun'u Ferhat dersteyim gözüm kapanıyor karşılanabilir ben koynunda 100 sene 1000 sene dura bilirim ben leyla Mecnun'u Ferhatı Aslı'yı bilmem ama iki gözüm kapalı bulabilirim . Ben başka hiçbir şey yapmadım bugün eli kolu çaldı telefonlarım boşver bakmadım bugün ne gazete okudum ne de bir haber derdi yasakladım bugün kaç Öpücük olmuş inanamazsın aşkı hesapladım bugün dün geceyle tam üç ay bir gün dün geceyle tam üç ay bir sene değil milirim ben Leyla'yı mecnun'u Serhat'ı Aslı'yı bilmem ama iki gözüm kapalı iki gözüm kapalı bulabilirim banadığı iki gözüm kapalı bilirim .
Bazen bir şarkı veya şarkının bir bölümü aklınıza takılır kalır, bir türlü hangi şarkı olduğunu hatırlayamazsınız. Ama beynin ‘sıralı hatırlama’ ilkesi, hafızamızın işleyişi açısından özel ve kullanışlı bir göreve sahiptir. Her şeyi olay akışının sırası içinde hatırlamamız gerekir.