Diyorlar ki Türkiye ışide ses çıkarmıyor. Ulan Nasıl çıkaracaksın. Suriye'den öyle bir insan seli ülkeye girdi ki yarısı işidçi. Adamlar bugün karar verse yarın Türkiye'de sağlam yer kalmaz. Ne şiş yansın ne kebap misali. Sessiz sakin ışid i bitirmeye bakmalı.
bu örgütün islam düşmanı olduğunu ve kurulmasında abdnin başrolü üstlendiğini hala kavrayamamış olan varsa cahilin tekidir. biraz sakal bırakınca o insana "ne lan bu hal ışidci misin?" falan denilmeye başlandı günümüzde. yani plan açık değil mi arkadaşlar? bazı dini değerleri veya ögeleri değersizleştirmek dini tümden değersizleştirme planıdır. sakal, cüppe, sarık gibi şeyleri değersizleştiriyorlar ki din değerini kaybetsin...
kurucusunun, tabii olan ne kadar amk şerefsizi varsa onların, savunanın, şirin gösterenin ve islamiyetle bağdaştıran ne şerefsiz varsa alayının üstten aşşa ecdadını sikeyim.
ırak'ta musul güneyinde birtakım operasyonlar sonucunda mevzi kaybeden ordu.aralık-ocak gibi büyük musul operasyonu yapılacak,püskürtürlerse yok olmaları çok uzun sürecektir,musul'u kaybederlerse 1-1.5 yıl içinde yok olurlar.
bunları ayrı sikeyim, bunlara sempati duyanı ayrıca sikeyim. uzak olsun ülkemden. böyle din savunması olmaz lan! umarım biran önce cehennemin en dibini boylar bu siktiğimin örgütü.
IŞiD, Türkiye'den Çekilme Kararı Aldığını Açıkladı: ''Terör ve şiddet açısından kendi kendine yetebilen bir ülke...''
15 Temmuz gecesi ordu içindeki bir cunta tarafından gerçekleştirilen ve 200'ün üzerinde can kaybıyla sonuçlanan darbe girişiminin yaraları yavaş yavaş sarılırken, terör örgütü IŞiD'dense Türkiye'ye iyi haber geldi...
Örgüt, savaş uçaklarının kendi meclisini vurup halkın kendi askerini boğazlayabildiği bir ülke olarak Türkiye'de kendileri için yapılacak fazla bir şey kalmadığı gerekçesiyle Türkiye'deki operasyonlarını durdurma kararı aldı.
"Dehşetle izledik"
IŞiD sözcüsü Şerif el Husseini, Türkiye ile ilgili kararı açıklamak üzeren bugün bir kez daha kameraların karşısındaydı. Hafta sonu tüm dünya gibi kendilerinin de Türkiye'de yaşanan gelişmeleri şaşkınlık ve endişe ile takip ettiklerini belirten Husseini, örgüt üst yönetiminin dün akşam konu ile ilgili olarak acil koduyla toplandığını ifade etti.
Toplantıda, Türkiye'den gelen görüntülerin detaylı olarak incelendiğini ve durumun masaya yatırıldığını söyleyen IŞiD sözcüsü, 4 saat süren değerlendiremelerin ardından alınan kararı mikrofonlara okudu:
"Türk kamuoyunun dikkatine,
15-16 Temmuz.2016 tarihlerinde Türkiye'de gerçekleştirilen darbe girişimi ve sonrasında yaşanan olaylar örgütümüzün üst kademesince de dehşet ve kaygıyla takip edilmiştir. Olayların ardından yapılan durum değerlendirmesinde, Türkiye'nin terör ve şiddet eylemleri açısından kendi kendisine yetebilen bir ülke olduğu sonucuna varılmış, örgütümüzün bu topraklara bahsi geçen konularda önemli bir katkıda bulunamayacağı üzüntüyle kabul edilmiştir.
Kendi uçağıyla kendi meclisini vurabilen, askerin ve polisin birbirini, her ikisinin de vatandaşları öldürdüğü, vatandaşların da asker boğazı kesebildiği bu tablo ışığında, Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde herhangi bir eylem yapmanın gereksizliği, kaynak ve zaman israfı dışında herhangi bir anlamı olmadığı inkar edilemeyecek bi şekilde ortadadır. Kaldı ki bizim savaş uçağımız dahi bulunmamakta, istesek dahi bu kadarını yapmamız an itibariyle mümkün görünmemektedir.
Tüm bu sebeplerden örgütümüz, tekrar istikrarlı ve huzurlu bir ülke haline gelene kadar Türkiye Cumhriyetli sınırları içindeki tüm eylemlerini durdurma ve aktif mensuplarını geri çekme kararı almıştır.
Ne haliniz varsa görün.
Saygılarımızla...
IŞiD Merkez Karar ve Yürütme Kurulu"
Bir süredir tartışılıyordu
Açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan IŞiD sözcüsü, Türkiye'deki eylemlerin zaten bir süredir örgüt içinde tartışma konusu olduğunu belirtirken, "En son Atatürk Havalimanı'nı patlattıktan sonra bu tartışmalar daha da yüksek sesle dile getirilmeye başlanmıştı." ifadelerine yer verdi.
El Husseini, "Normal bir ülke olsa 1 ay kendine gelemez, başka konu konuşmazdı ama bunlar ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi köprü açıp 2 gün sonra da aynı havalaanından güle oynaya tatile gittiler. Ülkenin bir kısmında zaten iç savaş gibi bi şey var, her gün ölü haberi geliyor ama o da kimsenin umurunda değil. Bak söylüyorum size bu olaydan en geç 3 gün sonra yine ismail Köybaşı transferi en önemli konuları olur. Artık arsızlık mı desem, alışkanlık mı desem adını da tam koyamadık." diyerek, Türkiye'nin bünyesinde barındırdığı doğal şiddet kaynakları normal değerlere ulaşmadığı sürece dışarıdan ekstra bir katkı yapmanın anlamsızlığına dikkat çekti.
"Daha büyük eylem düşünüldü mü?"
IŞiD sözcüsü, "Peki, örgüt Türkiye'de daha büyük eylemler yaparak bir nebze de olsa daha uzun soluklu etkiler bırakma opsiyonunu değerlendirdi mi?" şeklindeki bir soruyu ise "Yani... Tabii o da mümkün. 2 uçak kaçırıp 11 Eylül gibi bir yerlere de dalınabilir ama hem sonuç getirip getirmeyeceği meçhul hem de Türkiye o yatırıma değer mi bilmiyoruz. O kadar uğraşacaksak zaten gider Amerika'da yaparız. Hem adı 'Amerika'yı vurdular' olur hem de onlar bi 10 sene unutmuyorlar" sözleriyle yanıtlayarak toplantıya son verdi.
amaçsız, mesleksiz, statü sahibi olamamış veya kültürel kimliği nedeniyle bulunduğu toplumdan dışlanmış kimselerden büyük talep gören yapılanma. özellikle Avrupa ülkelerinde doğup örgüte katılanlar için geçerlidir bu.
ya akıl vermek gibi olmasın ama korumasız bir şekilde dışarı da onbinler var. eylem yapacak olsalar daha iyi bir zaman bulamazlar sanırım. o yüzden bu gösteriler son bulmazsa, yeni bir facia ile karşı karşıya kalabiliriz.
Isid ilk kuruldugu donemlerde neyin ne oldugunu anlayamamistik. Suriye'de kurulan oblarca cihatci orgutten biri sanmistik. Hatta akp'liler esad'in devrilmesi icin isid'i desteklemislerdi. Ben ta o zamanlar bile esad'in devrilmesinin kimseye fayda getirmeyecegini, kaos ve kargasa yaratacagini dusunuyordum.
Arap bahari denilen halk hareketiyle gerceklesen olaylara baktiginizda sadece tunus'un istikrara kavustugunu, libya, misir ve suriye'nin cok daha kotuye gittigini gorursunuz.
Hem misir'da, hem suriye ve libya'da isyan hareketlerini dogrudan destekleyen ulkelerin basinda turkiye geliyor. Koskoca turkiye bir egoist yuzunden hatali kararlar alarak isyanlari destekledi. Sonucta yuzbinlerce insan öldü ve milyonlarca insan multeci oldu.
Bu hengamede suriye'de kurulan isid'e turkiye'nin yardim ettigi bir gercektir. Esad dustu dusuyor derken tum muhalif gruplar desteklenmis, yaralilar turkiye'de tedavi edilmistir. Sonuc ortada nur topu gibi bir teror orgutumuz var ve bunun kurulusunda, buyumesinde turkiye'nin de katkisi var.
bu elamanların ne olduğu kim olduğu pek de önemli değil. Zira, genellikle uçmuş tiplerden oluşan bir topluluk.
Bu uçmaya, din, morfin, koko, çakmak Gazı gibi etkenler neden olmus olabilir. O kısım da pek mühim değil.
E neresi önemli, neresini tartışalım diyenler olacaktır.
Efendim, bu ışid denilen kımıl zararlısı teror örgütü gerçekten de din ile kafayı bozmuş tiplerden oluşuyor olabilir. Bakınız, kendilerini hakikaten cihadist, daha doğrusu Mücahit sayabilirler. Bu konuda sıkıntı yok. Dediğimiz gibi, çakmak Gazı çok zararlı. Dikkat edilmeli.
Fakat asıl dikkat edilmesi gereken nokta hep aradan kaçıyor, bir yerlere kaynıyor. Bu elemanlar, pardon birkaç öfkeli genç, böylesine geniş ekipmanları Nasıl temin edebildi? Suriye iç savaşı'nda tabii ki diyenler çıkabilir. Lakin, bu tipitipler Suriye'de etkin değilken bile bir ton(lafın gelişi, iki ton da olabilir) mühimmata sahiptiler. Irak? Evet, Musul onlar için önemli bir kaynak oluşturdu. Fakat, her gün onlarca çarpışma içine giren bir Kabile için o ele geçirilen mühimmatlar affedersiniz çerez parasıdır. O malzemeler ile zaten Irak'ta savaşıyorlar. Ya Suriye? O mallar nereden aktı geldi?
Şimdi mit tırları vs girmeyeceğim. Aklı olan o aklını kullansın. Geçiyorum.
Besleyen olmuyor mu? Eh, imkan verdiği sürece bütün sapkınlar bu teröristleri bir sekilde besliyor. Kim olduklarını az buçuk kestirebiliyoruz. Lakin, kesin konuşmamakta ve isim vermemekte fayda var diye burada da susuyoruz.
Şimdi gelelim bu ışid'in niye beslenip, bu kadar palazlandırıldığı konusuna.
Efendiler, dunyada bir globalleşme, bir küresel birleşme aldı başını gidiyor. Bunun sonu nereye varıyor?
Halklar kardeştir, pkk kalleştir. Bunu da araya sokuşturayım.
evet, bunun sonu sınır olmayan, Avrupa birliği'nin daha da üst bir yapısı olabilecek birleşik dünyaya varıyor. Dinler arası diyaloglar yapılıyor. Papaz oruç tutuyor, imam şaraba vuruyor. Neyse konu bu değil, içen içsin efendim, ben sevmiyorum tadını. Hah işte tam da bu noktada kısmı de olsa yeni bir pax romana kuruluyor. O da ne? Bakıyoruz ki bir yandan Ukrayna affedersiniz boka batıyor. Öteki yanda da sakallı tipler kelle avına çıkıyor. Hop, yeniden silah başına. Eh, silah da satılmalı. Ordular yoksa taş mı atacak? En önemlisi, kara para ve korsan yolu ile el altından silah kaçakçılığı yapılıyor. Barış sürecinde kapanan silah ekonomisi birden genişliyor. Türlü devletler bu kımılların üzerine raid gibi eski cephanelikleri boşaltıyor, yenilerini test etme şansı buluyor. Bunlar da cihad cihad diye geziyor.
Ayrıca, sol görüşe yakınlaşmaya başlayan ülkeler, insanların sağa yatkınlıklarından dolayı dibi görmeye başlıyor. Bu sağ yayılmacılığı da korku ve etnik köken gibi şeyler üzerinden sağlanıyor. ışid de tam bu noktada devreye giriyor.
Örneğin; Fransız halkı birbirine kenetleniyor, teröre lanet okuyor. Fakat en önemlisi, vatandaşa ortak bir düşman bulunuyor. Bu da onları bir araya getirip, itaat etmelerini sağlıyor. Aşırı sağ partiler kendilerine sempatizanlar buluyor.
insan birey iken sorgular, yanıtlar arar. Eğer bu insan başkaları ile kitle haline getirilirse mantığını çöpe atar, karizmatik bulduğu lidere itaat eder. işte bu yapılmaya çalışılıyor.
Hatırlayınız, dipte, sonda, depresyonda olan Alman halkı adolf reyizin etrafında Nasıl toplaşmıştı.
Yoksa cihad vs yapacagım diye yola düşen iki keleşli elemanı anında dünyadan kazıyabilecek onlarca istihbarat servisi neden uyusun ki? Değil mi canım?
"devlet" denen yönetiminde olduğu topraklar ve savaşçıları yok edilecektir.ırak'ta aralık sonuna doğru neredeyse tüm ülkeler musul'a operasyondan bahsediyor ki ramadi ve felluce'den atıldılar.suriye'de kuzeyde ypg abd desteğiyle çok hızlı ilerlerken,çöl bölgesinde suriye ordusu büyük ilerleme sağladı.
1 yıla yakın süredir sadece toprak kaybediyor işid ve bu kötüye gidiş zaten belirli bir süre sonra azalacak katılımı daha da hızlı azaltacaktır.işid elinde gelişmiş hava savunma sistemi,hava gücü ve özellikle suriye tarafında yetenekli komutanları olmayan bir örgüt.palmira denen antik kent gayet büyük bir yer olmasına rağmen 1-2 hafta direnebildiler.Kweiris hava üssünü kuşatıp alamadılar 2 yıl boyunca,bu alamamanın ardından kuşatma yarıldı ve esad halep merkezinden yayılarak bir alan oluşturdu.
ellerinde 3 kent var şu an.rakka-musul ve deyrezzor.2017 sonu,2018 başına kadar yönettikleri yerlerden atılacaklardır.ancak el kaide gibi(ondan daha uzun)bir süre terör eylemlerine devam edeceklerdir.
Son çırpınışları değil muhtemelen. Çünkü gerçekten güçlüler. Öyle kıytırık bir örgüt yapısı içinde değiller. Her ne kadar "devlet" olarak kabul görmese bile askerine ve vatandaş dediği kitleye maaş bağlayan elinde büyük bir ekonomi barındıran oluşum. Kekoların ırak ta 40 yıldır beceremediğini 7-8 yılda becerdiler.
Önceden yani ışid ilk palazlanırken abd ve müttefikleri 3 yılda bitirilir diyordu en son abd li yetkililer müdahale sonrasında dahi 10-15 yıllık bir süreden bahsediyor. Yani bu adamlar o bölgede uzun süre kalıcı ve saldırıları devam edecek.
ladinle bir gün soruyorlar hocam neden hiç israile saldırmıyorsun? adam diyor ki; çünkü amerikaya saldırıyorum. amerikayla israil bir insanın iki yanağı gibi birine vursan bile aynı bedende acı hisseder. amerikaya saldırabiliyoruz çünkü amerika küresel ve daha savunmasız. ayrıca amerikayı alt etmeden israile bir şey yapamayız. o yüzden amerikaya karşı tüm eylemlerimizi yapıyoruz. amacımız bu. ayrıca amerika bölgesinden uzakta ve burada tuttunması bile güç istiyor. oysa israil kendi bölgesinde ve her daim hazır bekliyor. işte biz bu yüzden israile saldırmıyoruz çünkü amerikaya saldırmak zaten israile darbe vurmaktır. neden iki devlete saldırıp gücümüzü bölelim ki diyor. hep bir noktadan saldıralım olsun bitsin.
işte ışid de bu yüzden saldırmıyor. amerikaya saldırıyor çünkü hem israile hem amerikaya saldırırsa o biraz yemez. amerika onlara göre başı çekiyor çünkü.