özlemek

entry2341 galeri79
    1667.
  1. oturur içine bir öküz. yutkunman zorlaşır. zor be, çok zor.
    2 ...
  2. 1668.
  3. 1669.
  4. 1670.
  5. o an hiçbirşey düşünememek istemsizlik yaratır, geçicidir.
    0 ...
  6. 1671.
  7. Dünyanın en acı olayıdır. Ölenler iÇin de onları bir daha göremeyeceğimiz, Çok özleyeceğimiz iÇin ağlamaz mıyız?
    1 ...
  8. 1672.
  9. yorgunluk verir.

    bu bir baş dönmesi gibi; biraz gerçeküstü,biraz hafif,biraz da mülayim bir duygudur.
    0 ...
  10. 1673.
  11. yanındayken özlemekten daha güzeldir... en azından umudun kalmaz.
    2 ...
  12. 1674.
  13. olmayan birisine duyulan hasret ise daha çok can acıtır. bir arkadaşım muzdarip de bu dertten. yavrum gelecek bir gün diye özlem çekip bekliyor..

    evet bir arkadaşım elbette..
    6 ...
  14. 1675.
  15. Yoklugu ozlemek diye bisey var boyle karanliga kursun sikmak gibi bisey. Ozluyorsun ama neyi? Kisileri desen degil, yasananlari desen degil..

    Saniyorum yasanamamis olanlari ozluyoruz,yasanamayacak olanlari..
    3 ...
  16. 1676.
  17. Bu saatlerde Hortlatmayın lan şu başlığı.
    5 ...
  18. 1677.
  19. Cumartesi nerdesin tatlim cok ozledim neden aldattin beni pazartesi bana hic iyi gelmiyor nolur bir an once gel vefasız dayanamıyorum.
    0 ...
  20. 1678.
  21. Haykırmak istediğim ama tek bir kişiye bile anlatamadığım berbat duygu.
    1 ...
  22. 1678.
  23. "Özlemek ölmekten sadece iki harf fazla be çocuk"
    Cemal süreya..
    8 ...
  24. 1679.
  25. 1680.
  26. özlemek deniz kabuğu gibidir, denizi dinletir ama deniz ile buluşturmaz.
    4 ...
  27. 1681.
  28. azı çoğu olmayan duygu.

    bazen uzaklara bakıp bir sigara yaktıran, bazen de gökyüzüne bakıp 'neden' diye sorduran his.

    biliyorum bu saatte başlığı sol frameye taşıdığım için sövüyorsunuz ama özlemek işte...
    2 ...
  29. 1682.
  30. Öfkeye, sevgiye, nefrete, aşka kısaca her duyguya baskın gelen duygu. Hata sizde de olsa, haketmedigini gören taraf da siz olsaniz sonunda ayni özlem duygusuyla kalırsınız. Bazen geçmişi özlersiniz onunla yaşadığınız anıları bi daha yasamak istersiniz, bazen sadece onu ozlersiniz.

    Kendi adıma hata hep bendeydi, ben de onu ozlemeye hakkım olmadığına kanaat getirip geçmişi özledim.
    0 ...
  31. 1683.
  32. suan icinde bulundugum durum. tarifi pek olmasa da insani icten ice kemiren bi duygudur.
    1 ...
  33. 1684.
  34. Kıskanan özleyendir.
    Kıskanılan özlenilendir.
    Özlem kıskançlıktır.
    0 ...
  35. 1685.
  36. iç yanması, burun direği sizlamasidir.
    Hic boyle ozlememistim. insan
    Ozleyerek delirebilirmis meğer öğrendim.
    3 ...
  37. 1686.
  38. Çıldırdım.
    Keşke ile başlamak hiç istemezdim ama keşke onu görebilsem keşke onu koklayabilsem keşke ona sarilabilsem. Keşke bir haberini alabilsem.
    Özledim dayanamıyorum artık.
    Keşke bu kadar çok sevdiğimi bilse.
    5 ...
  39. 1687.
  40. 1688.
  41. (bkz: Sait başer) isimli bi büyüğümüzün yazısı. Tamamının okunamayacağını bildiğim halde belki bir okuyan olur muradıyla buraya not düşüyorum.

    --spoiler--
    Tanımadığımız bazı dostlarımız faaliyette! *
    Allah onlardan razı olsun. Bu cümleyi nerede ve hangi bağlamda söyledim bilmiyorum. Ama madem ki böyle bir iyi niyet gösterilmiş, onu tekzib edinceye kadar, tasrih niyetine bir yazı ekleyeyim dedim:

    "ŞEHÂDET'iN EŞiĞi: ÖZLEM!


    Kelimeye bir bakın evvelâ!
    “ÖZ”lem. Özümüzün fiili bu! Öz’ün, RUHun hamlesi, asıl ÖZ’ü fark edip can havliyle O’na doğru çağlaması.
    Sevilenle aramızdaki bağ.
    Canımıza can katan, ruhumuzu dirilten iksir! Can cevheri!
    Varoluşumuzu bize en derinden, yaka yaka duyuran bir fark ediş hazinesi.
    iştiyak derdine ortak kılıp, “Ulular Kervanı”ndan yükselen terennümleri duyuran can zindeliği…
    Sevdiğine kilitlenen âşığın âlemin teferruatına karşı körleşmesi! Gittikçe nereye baksa sevdiğine dâir bir nişan görme yoğunluğuna ulaşması… Yunuslayın, sevdiğine: “Senin ile bakayın, seni göreyin Mevlâ!” dedirtmeyen duygulanmalar özlem değil!
    Hangi hasretli, özleyişinin elinden alınmasına rıza gösterir?
    Sevdâlı o sevdâyı, özlem olarak, bir kavrulma tadıyla duyarsa sevdâlı!
    :)
    Özlemsiz sevdâ! Boş bile değil, bomboş bir lafcık.
    *
    Özlem!
    Öz’den Öz’e kancalanmak.
    Sevdiğinin rengine boyanma sürecinin adı!
    Sevgiliden gönlüne sıçrayan “O olmaklık ateşi”nin, “ego varlığı”nı tüketinceye kadar yakması…

    Yanan EGO!
    Özlem ateşi, ikiliği tüketme kararında, Hakk’ın sizinle beraber olduğuna da delalet ediyor… Eğer sevdânız gerçekse, o ateş “Ben’e ait” ne varsa silip süpürmeden, geride sadece “seven sevilen ayrımları üzerindeki” ŞEHiNŞAH kalıncaya, “BiR”, bütün saltanatıyla zuhur edinceye kadar sönmez!
    Varsın sönmesin. Hattâ keşke sönmesin!..
    :)
    Çünki:
    Bu alemde “Kişi sevdiğinin rengine boyanır”ken, o alemde de “Kişi sevdiğiyle haşr olur”…
    Âşık-ı sâdık odur ki hasretini, kaçınılması gereken bir bela diye görmez de, onu ilahi bir hediye bilip, vuslat tadıyla yaşar.
    “Belâ”nın, nefsimizi mağlub eden, tırstıran bir Kudret-i ilâhî eseri oluşuna uyanmak da, özlemin meyvelerinden olduğu için, dahası, bin can ile şükretmek de lazım.
    Çünkü özlemek, kendinde sevdiğini inşa etmek, onun muhabbeti vasıtasıyla ona benzemeye başlamak…
    Vuslat sürecinin taa kendisi.
    Özlem ateşinin vuslat kemal bulmadan geçmiyeceğini ise, özleyen gönül, ateşinin harından tanır, bilir…
    *
    Arapçadaki, “hasret” kelimesine hiiiçç girmedik. Hüsranın, gurbetteki ruhun ıztırabı olduğuna filan da değinmedik. Hasret ve hüsranların ancak “vuslat” ile sükun bulacağına, Öz’ün Öz’e katılmasıyla biteceğine dokunmadık bile…:)

    O hasretin adamı, yüreğindeki yalımı tanıdıkça “uyanır”! Yanmakla uyanmak aynı kökten der dururuz ya! *
    “Gönül, Tanrı Ocağıdır” demekten bıkmayız ya!
    :)
    Buna mukabil, o ateşi tanıyanlar:
    Zahir buluşmaların, her türden şeheviyâtın, çoğunlukla gerçek “ruhî talebi” hüsran vadisine sürdüğünü, uyuşturduğunu da apaçık görür olurlar…
    Geldik mi şehâdet durağına!
    :)
    Güzel’i tanımak ve özlemek adına, “Aşk olsun” azizler..."
    --spoiler--
    1 ...
  42. 1689.
  43. Kıymeti bilinmeyen Güzel ve tatlı günlerin hasretini çekmektir.
    1 ...
  44. 1690.
  45. Kokusunu dahi hissedemediginiz birine karşi ise oldukca saftir.
    7 ...
© 2025 uludağ sözlük