öğretmenlik mesaiye dayalı değil performansa dayalı meslektir. keşke daha çok tatil yapsalarda daha verimli olsalar öğretmenlik budur. şimdiki milli eğitim bakanın düşündüğü gibi düşünmekte yanlış yani işletmeciyi milli eğitimin başına getirirsen öğretmenlere part tıme eleman muamelesi yapar tabiki.
Öncelikle en rahat meslek kesinlikle değildir.
Çkın büyükşehirlerden gelin köylere o zaman ne zor şartlarda çalşmak zorunda kaldıklarını,dağ köylerinde lojman diye olara tahsis edilen ahırdan bozma evlerde barınmak zorunda kalarak okullarınn hem işçisi,hem hademesi,hem öğretmeni olduğunu yakndan görün..En yüksek memur maaşna sahip olmalaı gerekir,özellikle mahrumiyet bölgelerinde iseler.
Unutmamak gerekir ki öğretmen köylünün,kasabalınn ilk modelidir.Öğretmenleri bu mahrumiyet bölgelerine gitmek çin teşvik etmek gerek..
Kaldı ki şehrin göbeğinde bile olsalar ayakta saygı duyulacak bir iş yapyorlar.
Hesaplanan tüm o resmi tatillerde cümle çalışan kesim tatil yapmakta,ortada ekstaradn bir yarı yl ve sömestr tatili vardr ki bu da eğitim,seminer..vs ile geçer..
Hemen ekleyeyim öğretmen değilim..Ancak öğrencilerine daha yararlı olabilmek için düzenli olarak yayın takip edebilecek bir maaş bile sahip olmadıklarnı,çok zor şartlarda görev yaptklarını hergün görerek ve özellikle köy öğretmenlerine her geçen gün şapka çıkararak şahit oluyorum.
Mümkün olan en yüksek maaş alsınlar,tatilse tatil..Çok ama çok hakediyorlar.
Tüm öğretmen arkadaşlarımı bu saygın çabaları için yürekten tebrik ediyorum..
sadece altı ay mı tatil yapıyormuşuz? biz tatil yapıyoruz siz de çatlayın. yeter ya, milletin dilinde tüy bitti ama bazı dangalaklar anlamıyorlar. biraz zahmet edip çalışsaydın da sen de öğretmen olsaydın o zaman. *
benim memurumun işini bildiğinin başka bir kanıtı. normalde öğretmenlerin her ders için plan hazırlaması gerekir, yıllık plan hazırlaması gerekir, yani dersten önce de sonra da çalışması gerekir ama bizim öğretmenler için dersten geri kalan bütün zaman tatildir. haliyle saat saat sayacak olsan değil altı, dokuz ayı bile bulur.
kı ben bu başlığı açan şahsa şunu diyorum. projesi var, sınavı var, planları var, atanması var, tayin istenmesi var ,yazın seminerleri var, öğrencileri var, dengesiz velileri var, suyu olmayan okulu var.var oğlu var....
Son yıllarda dozu gittikçe artan "öğretmeni ve öğretmenlik mesleğini değersizleştirme" oyununun en önemli hamlelerinden birisidir bu cümle. Gerçi ben "3 ay tatil yapıyorsunuz ohhh" versiyonunu daha çok duymuştum; "6 ay tatil"i ilk defa duyuyorum. Bayağı bir geliştirmişsiniz kendinizi gençler, bravo!
Zaten bu ülkede nicelik, nitelikten her zaman daha öncelikli olagelmiştir. Pek şaşılacak bir durum yok. Tapu kadastrodaki memur bile sataşır size:
-Abi haftada kaç saat ders anlatıyorsun?
-30 saat?
-30 mu? Topu topu 3 gün çalışıyorsun yani. Valla öğretmen olmak varmış. (Kendisiyle mukayese yapacak illa andaval. Günde 10 saat mesaiyi baz alıp 3 güne eşitliyor olayı. Yüksek zeka budur işte!)
öğretmenliğin rahatlığını televizyondaki öğretmen atamalarında görebilirsiniz. öğretmen adayları öğretmen olunca çılgınca sevinirler, kendilerinden geçerler. çünkü ek dersle eylül ikramiyesiyle, ösym gelirleriyle birlikte 2000 küsür lira maaş alıp altı ay işe gitmeyeceklerdir. hayatları kurtulmuştur.
hepiniz de çok çalışıyorsunuz memleket refah içinde bir öğretmenler yiyor zaten memleketi şeklinde karşılanabilecek dile pelesenk olmuş cümlecik. evet ya biz altı ay yatıp para kazanıyoruz gücünüze mi gitti!!!
devlette çalışan öğretmendir, bu hakkı elde edebilmek için kpss'ye girip kazanması gerekiyor. sonra da en az 30 kişilik sınıflarda her tipten insanla muhattap olması gerekiyor. ve bu tatil günlerinin çoğu cumartesi-pazar günleri olduğu için o günlerde haftaya hangi konuları işleyeceğiz diye planlama yapar bunlar.
ülkede o kadar yamuk şey varken gözüne öğretmenin tatilinin battığı yerde normal olandır. okul kapandıktan sonra ve okul açılmadan önce boş boş okula seminere gidiliyor daha ne yapalım. okul yok, ders yok, öğrenci yok, memuruz maaş alıyoruz diye boş zamanlarda yol çalışmalarına mı katılsın. taş mı taşısın.
ayrıcaaa değinmeden geçmek olmaz; olamaz, ayıp olur. 6 ay tatil diyenler, be terbiyesizler; kpss diye bir kabus var. hangi meslekte işe başlamak için onca okuldan sonra deli gibi çalışıyor bir umut olursa oluyor olmazsa kalıyor. atanmak için, o 6 ayı tatil dediğiniz iş için insanlar ne emek veriyor haberiniz var mı sizin. bir fizik, bir kimya, bir türkçe öğretmeni, bir sosyal bilgiler öğretmeni ve nicesi neler çekiyor. bir sene her şeyinden kısıp çalışıyor 4.5 saatlik sınava bağlı her şey. 88 le açıkta kalıyor atanamıyor. 1 yıl daha işsiz. evlenemiyor, evlense işsiz olmuyor. yıllarca işsiz güçsüz dolaşan var. geçen sene bile neler döndü bu sınavda ne haklar yendi. millet onca para sayıp almadı mı soruları. az bir rant mı bu.
oldu da atandı diyelim, atandıktan sonra da plan, hazırlık, yazılı, onun dışında okulun resmi işleriyle ilgili sürüyle evrak, ıvır zıvır çalışma yapılıyor. günlerce kafa patlatılıyor. yani okul bitince iş bitmiyor okuldan sonra da, evde devam ediyor. sadece okul içinde olup biten bir iş değil. gün boyu çocuk sesi, bağır bağır konuş, bir sürü çocukla uğraş beden yorgunluğunu bırak insanda kafa kalmıyor zaten.
herşeyin ters gittiği yerde, bin bir çaba ile öğretmen ya olunuyor ya olunmuyor. göz dikmeyin valla gözünüz çıkar.
bir embesil sıçması daha. A.ına goduum okulu seneye bitiyo. Ve devlet bana diyo ki 90'ı geçersen seni atarım. Kadrolu da değil sözleşmeli. Hesepladım 55 genel kültür 55 genel yetenek 110 civarı da eğitim blm. yapmam lazım. Ee o puanla neresi gelirse. Hakkari mi olur van mı olur gidicez artık. Sonra vericekler elimize iki kuruş maaş. Birçok meslek yılda 1 ay izin kullanabiliyo ama o 1 ayı antalya ya da muğla gibi yerlerde yiyo. Bizim 6 ay tatilimiz varmış. O tatillerde ya evdesin ya memlekette. Ya da büyük ihtimal ek meslek yapmak zorundasın. Ne yapayım lan ben böyle tatili.
