bugün
- magicovento23
- jose mourinho nun fenerbahçe ye transferi18
- 2 haziran 2024 küçükçekmece de çöken bina9
- albay kemal13
- icardi190511
- anın görüntüsü10
- artık yazmayacağım8
- kılıçdaroğlu'nun kuracağı partiye isim önerileri16
- albay kemal'in yazdıklarıni okumamak9
- jose mourinho53
- erkekler ne işe yarar8
- iq seviyesi yükseldikçe tanrı inancının azalması9
- siyasal islamcıların aslında kötü olmaması18
- ateistlerin zeka seviyesi düşüktür18
- en çok sevişmek istediğin kimse11
- 1 haziran 2024 borussia dortmund real madrid maçı25
- arda güler10
- insanı zengin hissettiren şeyler8
- nihavend longa20
- fethullah gülen öldü mü sorunsalı13
- true nickli yazar8
- bir erkeğe nasıl aşık oldunuz10
- en objektif siyasi parti9
- sokak kedilerine örgütlü saldırı başlayacağı gün9
- türkiye akp lidir akp'li kalacaktır13
- kadir mısıroğlu'na bir söz bırak14
- kizil kara14
- kadir mısırlıoğlu seven mhp'li sorunsalı15
- 1 metre 55 santim balonu ağzına alan kız12
- eskorta 220 bin lira gönderen adam9
- barbara palvin'in aldatılması15
- tecavüz ettiği kızlarını müge anlı da arayan baba18
- magicovento cesurluğu17
- aşkım kapışmak8
- erdoğan'ın mülteci sevdası19
- enes kanter'in cemaate 110 milyon dolar vermesi27
- beli açıp kot şort giymek10
- ahmet uğurlu11
- sözlüğün en güzel kızından aldığım iltifat11
- ağızdan çiş kokusu gelmesi15
- sağlık bakanının suriyeli rakamları12
- fenerbahçe seneye sistemi yenebilecek mi13
- galatasaray'ın en son kırmızı kart gördüğü derbi10
- dinci zekası8
- cennette ergenliğe yeni giren eşleriniz olacak10
- ben 76 yaşındayım beni tahrik ediyorsun15
- avrupalılar niye mülteci istemiyor sorunsalı10
- pedofiller niye uyutulmuyor sorunsalı8
- bir erkeğin bir kadına çicek alması16
entry'ler (18)
Havlayan her köpeğe taş atmayız biz. Eğer beddua ettiyse karşılığını göklerrden alır, yüksekdağlar başına yıkılır.
Uyarıları dikkate almak lazım ki başına bu gelmesin. Sen benim düşmanım değil diye geniş davranırsan,sonucunda böyle bir durumla karşılaşacağın belliydi. Ayrıca bunun sadece Türk düşmanı olmadığını başka nasıl anlayacaksınız ki ? G20 zirvesinde çekilecek ayarla aklınız başınıza gelir inşallah da bi çökertirsiniz daeş'i.
Çok zor.ilk önce burdan bnm ödümü bokuma kaçıran o şerefsiz köpeklere selam söylüyorum(olaydan kopmayın birazdan çözersiniz).
Bnm en büyük isteğim istanbulda okumaktı. Öyle olmuştu da. istanbul bize göre iyi bir tercihti tabi. Oraya gitmek ayrı bir sevinç ve başarıydı. Gittim, gördüm ve gittiğim yer çok güzeldi. Fatih'te terasıyla birlikte gündüz haliçin eşsiz güzelliğini gösteren, gece ise o güzellikle emsali olmayacak bir huzur...
Bu kadar güzelliği yaşıyordum, yaşıyordum ama herşey bu kadar güzel gider mi ki. Nah gider. Gitmedi de zaten. Kış ayında sürekli g.tüm dona dona okula gittim.Sonraki günlerde de okula giderken iki tane sokak köpeği zannettiğim köpoğluköpek grubu.(benzetme yapmıyorum gerçekten köpek). Dedim:"Bn bunlara hoşt kelimesini sarf etsem" giderler ellaam. Neyse aramızda yaklaşık elli metre falan var. Bnm bunlara hoşt dememle, bunlar bana doğru bir koşmaya başladı. Ödüm bokumla beraber köpeklere saygı dururken saniyede on sekiz metre koşan ben köpeklerden kurtuldum. Bilmediğim semtte, bilmediğim yollardan okula vardım. Neyse o günü iyi kötü atlatmıştım. Ama bi kaç gün sonra..
Yokuş aşağı bir yol... karşıma altı köpek çıkınca ve bunlardan ikisi Pitbull olunca insan tırsmıyo değil(tırsmak ne kelime sıçtım altıma). Hiç o yol yokmuş gibi davransam nası olur diye düşündüm. Bu arada köpekler hırlamaya başlayınca, ne düşünmesi olduğum yerde yüz seksen derece döndüm ve direk koşmaya başladım. Piç köpeklerin hepsi peşimde koşmaya başladı. ilk iki saniye hüseyin bolt'u geçerdim, (yokuş yukarı koştuğumu unutmayalım) taaki o tökezleme denen bok gibi olayı yaşayıncaya kadar. Adımlarım üç beş metreye kadar çıktı. Kuş olup uçaydım keşke ama nerdee. Tökezleme sonucu yere üç yüz kilometre hızla çakılınca feleğim döndü. Arkama baktım ibneler hâlâ koşuyo. Ben tabi bildiğim, bilmediğim bütün dua falan ne varsa okumaya başladım. Şehadet o zamanlarda olmazsa olmazınız oluyo. Ben bu işlerle uğraşırken bi amca geldi. Hâlâ nerden geldiğini anlamış değilim. Köpeklere elindeki şemsiyeyle birer birer yapıştırıyo. Ben bu arada okumuş olduğum şeylerle bu olayın olduğunu düşündüğümden, bi ego tavan. Sanki benden bi bok oldu da.
Neyse o amca yerde bni yatarken gördü(çok anormal bi olay ya hani). Sağolsun yardım etti. Evime götürdü. O günün ödülü olarak okula gitmedim. Amk niye gidiyim. Zaten bu olaylada soğumuştum istanbuldan. Zaten hava da soğuktu. Neyse sizi bana karşı daha fazla soğutmadan, burdan o amcaya saygılarımı gönderiyorum.
Teşekkürler emicee.
Bnm en büyük isteğim istanbulda okumaktı. Öyle olmuştu da. istanbul bize göre iyi bir tercihti tabi. Oraya gitmek ayrı bir sevinç ve başarıydı. Gittim, gördüm ve gittiğim yer çok güzeldi. Fatih'te terasıyla birlikte gündüz haliçin eşsiz güzelliğini gösteren, gece ise o güzellikle emsali olmayacak bir huzur...
Bu kadar güzelliği yaşıyordum, yaşıyordum ama herşey bu kadar güzel gider mi ki. Nah gider. Gitmedi de zaten. Kış ayında sürekli g.tüm dona dona okula gittim.Sonraki günlerde de okula giderken iki tane sokak köpeği zannettiğim köpoğluköpek grubu.(benzetme yapmıyorum gerçekten köpek). Dedim:"Bn bunlara hoşt kelimesini sarf etsem" giderler ellaam. Neyse aramızda yaklaşık elli metre falan var. Bnm bunlara hoşt dememle, bunlar bana doğru bir koşmaya başladı. Ödüm bokumla beraber köpeklere saygı dururken saniyede on sekiz metre koşan ben köpeklerden kurtuldum. Bilmediğim semtte, bilmediğim yollardan okula vardım. Neyse o günü iyi kötü atlatmıştım. Ama bi kaç gün sonra..
Yokuş aşağı bir yol... karşıma altı köpek çıkınca ve bunlardan ikisi Pitbull olunca insan tırsmıyo değil(tırsmak ne kelime sıçtım altıma). Hiç o yol yokmuş gibi davransam nası olur diye düşündüm. Bu arada köpekler hırlamaya başlayınca, ne düşünmesi olduğum yerde yüz seksen derece döndüm ve direk koşmaya başladım. Piç köpeklerin hepsi peşimde koşmaya başladı. ilk iki saniye hüseyin bolt'u geçerdim, (yokuş yukarı koştuğumu unutmayalım) taaki o tökezleme denen bok gibi olayı yaşayıncaya kadar. Adımlarım üç beş metreye kadar çıktı. Kuş olup uçaydım keşke ama nerdee. Tökezleme sonucu yere üç yüz kilometre hızla çakılınca feleğim döndü. Arkama baktım ibneler hâlâ koşuyo. Ben tabi bildiğim, bilmediğim bütün dua falan ne varsa okumaya başladım. Şehadet o zamanlarda olmazsa olmazınız oluyo. Ben bu işlerle uğraşırken bi amca geldi. Hâlâ nerden geldiğini anlamış değilim. Köpeklere elindeki şemsiyeyle birer birer yapıştırıyo. Ben bu arada okumuş olduğum şeylerle bu olayın olduğunu düşündüğümden, bi ego tavan. Sanki benden bi bok oldu da.
Neyse o amca yerde bni yatarken gördü(çok anormal bi olay ya hani). Sağolsun yardım etti. Evime götürdü. O günün ödülü olarak okula gitmedim. Amk niye gidiyim. Zaten bu olaylada soğumuştum istanbuldan. Zaten hava da soğuktu. Neyse sizi bana karşı daha fazla soğutmadan, burdan o amcaya saygılarımı gönderiyorum.
Teşekkürler emicee.
Dünyayı sadece milletlerle sınırlayan insan acizliği.
Ne olduğu belirsiz ortamalıdır.
(bkz: kunut dualarını kur'an ın ayetleri sanmasından başlasak)
insanın hertürlü sahip olduğu bir özelliktir. Fakir olan yoksun. Zenginse gönlünden yoksul (herkes için geçerli değil). Hangi din'e bağlıysa o dinin gereklerinden yoksul. Aklından yoksul. Hiç birşey den olmasa bile bu aralar fena halde vicdanından yoksul.
Klasik bir bildirimdir. Adam büyük ihtimal program tarzı bişey yaptı ya da hergün gözüne birini kestiriyor.
Moderasyon'a uygun olmayan başlık türüdür. Ya şu başlık açma konusunda gelişin biraz. Tüm başlıkların yarısından çoğu anket. Millet cevap veriyo tamam ama moderatör gördüğü zaman silik yersin. Bunu bilmeyen yazar yoktur herhalde.
Hüsrandır. insanlar aslında zamanı gelmediği zaman aşkı ararlar ama o zmn bulduklarını zannettikleri bütün aşklar aşk değildir. Bu her insanda aynımıdır, hayır. Ama çoğu insanın çektiği bu. Zamanı gelince de aramaktan vazgeçerler. Bu yüzden de görücü usulü hop söz, yüzük, nişan, nikah, düğün. Allah mesut etsin.
(bkz: anket) silinebilinecek bir başlıktır.
intihar girişimi. Bir kıza onu söylersen, ya dayak yersin ya da dayaktan daha beter bi bakış atar sana. Veya hepsinden kötüsü lafıyla gömer. Yapar mı ? Tabiki de yapar.
Her şey sadece bir başlangıç gibi gelir insana ama bazı olaylar olur, ve sen bu olayın hiç bir şekilde bir son olacağını düşünemezsin.
Bu dünyada hiçbir şeye haddinden fazla bağlanmamak gerekir. Aslında hiç bağlanmamak gerekir. Neden diye soracak olursanız cevabını bulmak imkânsız değil. Çünkü şarkılara da konu oldu ya "ölümlü dünya ölümlü insan ha alim olsan ha zalim olsan" veya üstadında dediği gibi "dünya fani ölüm ani veren Allah alır canı"(öyle bi usta bulunamadı * )
konudan uzaklaşmadan devam ediyorum, Bu dünyada her şey son bulacak sonsuza kadar sürecek bişey yok ve bir insan bişeye bağlanırsa hayata ondan bakmaya başlar. Bu ne olabilir ? Mesela bir kız veya arkadaş bunlara bağlanırsan üzülürsün. Hayatta kimse üzülmeyi haketmez. Akdeniz ve sevdikleriniz başta olmak üzere herkese neşe kaynağı olun. Bu ne konuşuyo gibi şeyler söyleyebilirsiniz. Okumaya devam edin bi hele.
Üç günlük dünya muhabbetine girmeye gerek yok. Bi gün ye, diğer gün iç, diğer gün yat. Boşaltamadığınla da şişersin (tabutta şişik şişik kalırsın sonra). Hayatınızın tadını herşeyde arayın ve çıkarın. Yaşamayı bilen insan herşeyden zevk alır.Muhabbetten, maçtan, işten, yemekten (anlayın la işte her şeyden). yaşamayı öğrenmek lazım. Ama ilk önce maymun iştahlı olmamak lazım.
(Vaaz başlıyor) En büyük ders gençler (bak hele) "hırs". bu illet şey insanı ya başarıya taşır, ya da iflasa sürükler. Hırs yapacağınız yeri bileceksiniz. Hırsın en büyük silahı da öfke. Her boka bi şey söyleyen atalarımız buna da söylemiş ya "öfkeyle kalkan başa oturur" diye. Hayatımı anlatmak için yazmıyorum size bu yazıyı ama küçük bir anımı anlatsam benim ne demek istediğimi tam anlamıyla anlamış olursunuz artık ( anlayında bi zahmet)
ilk iki tekerlekli bisikletimi aldığım gün, tabi baya sevinçliyim dört tekerlekten kurtulmuşum sonuçta... Herkesten hızlı gittiğini sanan ben yolun bi orasında bi burasında mal gibi dolaşıyorum. Anayol da bu hareketi yapacak g.tü nerden bulduysam artık baa geldi bi tane araba "ççaaauooot" diye çarptı. Feleğim döndü, iyice mala bağladım adam geldi:" iyi misin çocuk, birader, lan, ulan, hulen, huleyn"dedi. Tabi (nerden esti anlamadim ama) bi anda büyüklere saygı damarım kabardı, "yok dayı bişey" dedim. Adam takmadı bile. insan bi ısrar eder "gıçın başın ağrıyomu" diye. Sonrasında hırs yapıp devam ettim. Aynı adam öte sokakta tekrar çarptı lan bana. Demek ki neymiş bisiklet kötü bişeymiş.
Neyse sonrasında anama laf eden bi mal vardı gördüğüm gibi hırs yapıp peşine takıldım (konu değiştirme hızım kalp ben). Bebenin peşinden son hız fırladım. O ara nolduysa akıl, beyin fosfat. Ön fren ile arka freni karıştıran ben, ön frene nasıl asıldıysam artık, en son gördüğüm şey, kodumun bisikleti bi tarafa ben bi tarafa gittim. Gariptir ki arkasında bunca olay olurken hiç arkasına bakmayan malı hâlâ anlamış değilim. o günden sonra 3 ay(saydim ya sanki) boyunca bisiklet sürmemiştim. Size anlatırken anladım ki hırsı bisiklet üzerindeyken yapıyomuşum, neyse dikkat ederim. Hayatımla arayı daha fazla açmadan kıssadan hisseye dönelim.
(Vaaz bitti hutbe başladı, buyur burdan yak) bu hayatta bizden önemli olan şeyler kişiye göre değişir ama bir elin parmaklarını geçmez. Her şey bir şeyin başlangıcı olduğu gibi sonu da olabilir. Hırs ve öfke insanın iki büyük düşmanıdır. çok dikkat etmek gerekir bunlara. Bağlananlara sesleniyorum "vakit kaybı ve üzüntü" hiçbir şeye bağlanmamak en iyisi. Sakın hemen vazgeçmeyin yaptığınız işlerden. Hani bi şey yapmaya başlarsın (bu kitap, dizi, film her şey olabilir) ondan sıkılırsın ya, hah işte sıkılma kardeşim. Hiç beklemediğin bir dersi ordan çıkarırsın o zaman anlarsın demek istediğimi. Unutmayın ne olursanız olun gidebileceğiniz sadece iki yer var.
Bu dünyada hiçbir şeye haddinden fazla bağlanmamak gerekir. Aslında hiç bağlanmamak gerekir. Neden diye soracak olursanız cevabını bulmak imkânsız değil. Çünkü şarkılara da konu oldu ya "ölümlü dünya ölümlü insan ha alim olsan ha zalim olsan" veya üstadında dediği gibi "dünya fani ölüm ani veren Allah alır canı"(öyle bi usta bulunamadı * )
konudan uzaklaşmadan devam ediyorum, Bu dünyada her şey son bulacak sonsuza kadar sürecek bişey yok ve bir insan bişeye bağlanırsa hayata ondan bakmaya başlar. Bu ne olabilir ? Mesela bir kız veya arkadaş bunlara bağlanırsan üzülürsün. Hayatta kimse üzülmeyi haketmez. Akdeniz ve sevdikleriniz başta olmak üzere herkese neşe kaynağı olun. Bu ne konuşuyo gibi şeyler söyleyebilirsiniz. Okumaya devam edin bi hele.
Üç günlük dünya muhabbetine girmeye gerek yok. Bi gün ye, diğer gün iç, diğer gün yat. Boşaltamadığınla da şişersin (tabutta şişik şişik kalırsın sonra). Hayatınızın tadını herşeyde arayın ve çıkarın. Yaşamayı bilen insan herşeyden zevk alır.Muhabbetten, maçtan, işten, yemekten (anlayın la işte her şeyden). yaşamayı öğrenmek lazım. Ama ilk önce maymun iştahlı olmamak lazım.
(Vaaz başlıyor) En büyük ders gençler (bak hele) "hırs". bu illet şey insanı ya başarıya taşır, ya da iflasa sürükler. Hırs yapacağınız yeri bileceksiniz. Hırsın en büyük silahı da öfke. Her boka bi şey söyleyen atalarımız buna da söylemiş ya "öfkeyle kalkan başa oturur" diye. Hayatımı anlatmak için yazmıyorum size bu yazıyı ama küçük bir anımı anlatsam benim ne demek istediğimi tam anlamıyla anlamış olursunuz artık ( anlayında bi zahmet)
ilk iki tekerlekli bisikletimi aldığım gün, tabi baya sevinçliyim dört tekerlekten kurtulmuşum sonuçta... Herkesten hızlı gittiğini sanan ben yolun bi orasında bi burasında mal gibi dolaşıyorum. Anayol da bu hareketi yapacak g.tü nerden bulduysam artık baa geldi bi tane araba "ççaaauooot" diye çarptı. Feleğim döndü, iyice mala bağladım adam geldi:" iyi misin çocuk, birader, lan, ulan, hulen, huleyn"dedi. Tabi (nerden esti anlamadim ama) bi anda büyüklere saygı damarım kabardı, "yok dayı bişey" dedim. Adam takmadı bile. insan bi ısrar eder "gıçın başın ağrıyomu" diye. Sonrasında hırs yapıp devam ettim. Aynı adam öte sokakta tekrar çarptı lan bana. Demek ki neymiş bisiklet kötü bişeymiş.
Neyse sonrasında anama laf eden bi mal vardı gördüğüm gibi hırs yapıp peşine takıldım (konu değiştirme hızım kalp ben). Bebenin peşinden son hız fırladım. O ara nolduysa akıl, beyin fosfat. Ön fren ile arka freni karıştıran ben, ön frene nasıl asıldıysam artık, en son gördüğüm şey, kodumun bisikleti bi tarafa ben bi tarafa gittim. Gariptir ki arkasında bunca olay olurken hiç arkasına bakmayan malı hâlâ anlamış değilim. o günden sonra 3 ay(saydim ya sanki) boyunca bisiklet sürmemiştim. Size anlatırken anladım ki hırsı bisiklet üzerindeyken yapıyomuşum, neyse dikkat ederim. Hayatımla arayı daha fazla açmadan kıssadan hisseye dönelim.
(Vaaz bitti hutbe başladı, buyur burdan yak) bu hayatta bizden önemli olan şeyler kişiye göre değişir ama bir elin parmaklarını geçmez. Her şey bir şeyin başlangıcı olduğu gibi sonu da olabilir. Hırs ve öfke insanın iki büyük düşmanıdır. çok dikkat etmek gerekir bunlara. Bağlananlara sesleniyorum "vakit kaybı ve üzüntü" hiçbir şeye bağlanmamak en iyisi. Sakın hemen vazgeçmeyin yaptığınız işlerden. Hani bi şey yapmaya başlarsın (bu kitap, dizi, film her şey olabilir) ondan sıkılırsın ya, hah işte sıkılma kardeşim. Hiç beklemediğin bir dersi ordan çıkarırsın o zaman anlarsın demek istediğimi. Unutmayın ne olursanız olun gidebileceğiniz sadece iki yer var.
Dev saçmalıktır. Artık filmde ne zaman mübareklik görcem diye bekliyo insan. Salih amca kurtar benii.
Taylor swift- bad blood, grup vitamin- ismail, gülben ergen oğuzhan koç aşkla aynı değil, gülşen- bangır bangır evet hepsini aynı anda dinliyorum.
Kaybedeceğini bile bile neden mücadele ediyorsun dedi, öleceğini bile bile yaşadığını unutmuştu o an, bozmadım
Bugün ankaradan gelen açıklamaya göre türkiye pkk'yı vurmuş. Askeri hareketlilik başlamış. Allah sonumuzu hayır etsin