Bu büyülü ce(hen)net şehire yazdıgım yazının adıdır.
şehirler yorulan bedenlerini kimde dinlendrirler. yok mudur sevdalıları onların da, zamanın bir yerinde terkedip gitmiş olan? bir zaman tüm hikayelerini anlattıgı, gözyaşlarını etegine akıttıgı, rüzgarıyla saclarını savurdugu her sokak ayrı bir sevdaya şahitken senin sevdan nedir istanbul? ağlar durursun sessizce.
gözlerini silmeye kimse yeltenmiyor, çığlığın telaşlı bir gürültüyle örtülürken, damarlarından öfkeli kalabalıklar akıyor. çatlaklarından sızan bitkinliğin denize akıyor. seni dinlemek başka olmalı istanbul, seni anlamaksa en zoru
dalar gider gözlerin boğazın derinliklerine. gemiler geçer sen izlersin, bir sevdanın gidişini izlercesine. hep gittiler mi senden istanbul. kalanın yok mu? nedir bu halin istanbul. ya benim bu halim? anlat istanbul, sevdalın geldi