en sonunda öyle bir duruma geldi ki, bir seçim, bir halk oylaması öncesi ve sonrası insanlar birbirinin fikir ve görüşlerini haklı/haksız bağlamında değerlendirmekten ziyade "diğerinin" ne kadar aptal, gerizekalı, denyo, cahil, salak olduğunu ispat etme telaşına düştü. bu kadar ayağa düşen bir ülkede fikirlerin tartışılması, bazı fikirler üzerinde uzlaşılıp, uzlaşılmayanların demokrat çerçevede tartışılması zaten beklenebilecek birşey değil.
ülkenin haline bak! bir halk oylaması sonucu facebook gibi skik bir mecrada ona buna hakaret yağdıranlar, sevgili aziz nesin'i kendi görüşüne paravan edip hiçbir yazısını okumadığı halde kulaktan dolma "%60 ı aptal ülke" lafını şiar edinenler, ona buna hakaret yağdırmaktan ağzı yüzü dolanmış bir gazetecinin ağlak vedasını bayrak yapanlar, düne kadar adını zikretmeye korktukları tunceli'yi baş tacı eden ulusalcıklar ve diyarbakır'ı kahraman ilan eden ampulcükler, iki satır hukuk bilgisi-eğitimi olmadığı için maddeleri dandik fizik formülleri gibi yorumlayıp karşı tarafın bir halt anlamadığını iddia eden güya üniversite okumuş apolitik laleler, kürtlere ağız dolusu küfür yağdırırken birden bire bağrına basmaya kalkışan hem hayırcı hem evetçi müptezeller...
....
ve 2011'de hazırlanacak yeni yepyeni bir anayasa tasarısını deli gibi beklemesine rağmen, o yeni anayasanın bu ülkenin azınlıklarını, ezilenlerini, hak sahiplerini kapsaması, inanç-düşünce-fikir-cinsel yönelim özgürlüğünü teminat altına alması gerektiğini bilen ve bunun için pek de umudu kalmayan şahsım. dahası benim gibi düşündüğünü sandığım belki bir avuç insan.
