Ne zaman ekranlarda görsem kendi kendime ''bu adam dinazorlarla felan yaşıt herhalde'' dediğim, her meselenin muhterem ''bilirkişisi''dir kendisi.. Kendisini dinazorlarla yaşıt olarak görmemin nedeni, dinazor çağından bu yana yaşanan tüm tarihi gelişmeleri ''sanki kendisi de yaşamış'' gibi yemek tarifi rahatlığında ve kimya formülü kesinliğinde yayıla yayıla anlatmasıdır..Basit bir belgeye dayanarak bir Osmanlı padişahını ''içkici'' ilan edebilecek kadar sakat tezler üretebilmektedir bazen..Bilgisi kuvvetli ama salt belgeciliğe dayanarak ''zaman makinesi ile o çağa gidip gelmiş gibi'' bir kesinlikte konuşması bazen çok trajikomik kaçabiliyor..Öte yandan kuyu canavarı gibi hırıltılı bir sesi,kurabiye canavarı kadar ''sevimli-sinir'' bir tipi ve bazen konuk ettiği kişinin ağzındaki sözü kıçına tıkayıp, nereden geldiği belli olmayan bir maile cevap veren ve 2 saat bu sanal kişilik ile tartışan, depresif-değişken ruh haline sahip ekran mobilyası...