öncelikle şu iyi bilinmelidir ki Ortadoğu'nun hastalıklarını istesek de istemesek de içimizde taşıyoruz. Kolay değil Kürtle, arapla, farsla bilimum etnik garip garip insanlarla "Türk" olarak bir arada yaşamak daha da ötesi Bazılarına peygamber soyu diye kendimizden bile daha fazla değer vermek, diğerlerine de dindaş diye kendimizle eş görmek hatta ve hatta geçmiş hanedanlar zamanında "Türk"ten daha fazla değer vermek.
bu yüzdendir ki Dinden, devlet yönetimi geleneğimize, oradan memur geleneğimize, oradan toplumsal yaşantımıza, Aile yaşantımıza malesef ki aşağı ortadoğu halklarının birçok hastalığı bulaşmıştır.
Ha avrupalılar çok mu matahdır?
elbette de değildir lakin 14 yyda bir din adamı Laiklik denen kavramı keşfedip önemini ilerleyen yıllarda bütün avrupa anlayabiliyorsa vakti zamanında aşağı Ortadoğululardan bile aşağı olan Avrupalı büyük bir değişim yaşamış demektir.
işin kötü yanı bu aşağı ortadoğu halklarının hastalıklarını inatla üzerimizde devam ettirmeyi istememizdir.
Yok Ortadoğu kökenli etnik topluluklara ait doğuştan zavallı insanlar bu inatta devam edebilirler de "Türk kökenli" oldukları kesin olanlar ne halt yemeye devam eder anlam veremiyorum. Lan sen Türksün, Senin dine bakışın maneviyata bakışın, Pir Sultan Abdal AHmet yesevi, Maddi hayata ve buna bağlı Milli maneviyata bakışın da Mustafa Kemal olmalıdır.
ne işin var Kürt saitle, ermeni Fetoyla, ingiliz Bilmem neyle.
Tekrar ediyorum kendini Türk görenlere.
Arkadaşım siz aşağı Ortadoğulu halklardan farklısınız, üstünsünüz ona göre davranın, ona göre yaşayın.
işte o zaman görülecektir ki Türkiye Avrupa'nın sistematik olarak gelişmişliğinden öteye Maneviyat olarak da eski günlerdeki Ortadoğululaşmamış halimize dönecektir.
