bugün

uyuz oluyorum

aşk meşk mevzularının formülü olmayışına,
onlarla da onlarsız da yapılamayan her şeye, herkese, her yere,
datça’yı durmadan özleyişime,
çorba içerken ağzını şapırdatanlara,

martina hingis’in tenisi bıraktığına,
kadınların dengesizliğine,
yunanca’yı hala öğrenemeyişime,

mısır patlattıktan sonra kase dışına düşen mısır tanelerine,
biranın son yudumuna,
açlığa hiç dayanamayışıma,
ayva denen meyvemsi şeye,
bed sesli kadınlara,

an itibariyle evde neden bira yok sorunsalına ve bu berbat vaziyete ve de üşengeçliğime uyuz oluyorum...

tek başıma içmeye uyuz oluyorum
doğduğum büyüdüğüm memleketimde izmirim’de yalnız kaldığıma uyuz oluyorum,
şu anda sevgilimin yanında olamayışıma
elimdeki kitabı bi türlü bitiremeyişime,
mütemadiyen oyalayan hayata uyuz oluyorum...