bugün

bilmiyorum

Gittiğin yerlerden zehirli masallar getirdi rüzgar bana. Dudakların benim dudaklarıma değdiği an güzeldi, yalan dolan tenlerde kirlendi. Kirlendik.
Öyle aşklar yaşadımki hepsi senden bir parça. Zamana yalvardı acılar, ben hep sakıncalıyı seçtim. Susarak, yıpratarak, acıtarak, çıldırarak büyüttüm umarsız gözlerimde sevdanı. Sersem rüzgarlara aldanmama sebep sensin. Tanımadığım tenle terlememe sebep sen!
Saf alkol içeriyor ruhum, hiç olmazsa bugün ölmüyorum senin için... gül desenli gecelerimize açılan müzik kutuları uzaklarda çalıyor, duymuyoruz sesini... elimdeki son mürekkebi içiyor kağıtlar... saçlarımda yağmur, avuçlarımda gece... hiç yaşlanmasak, hiç ölmesek derdik... öldürdük bizi bizde, köşebaşında tanıdığım adam gençleşti benle... ben hep sakıncalıyı seçtim, hep yanlışı... fazla mesaiye kalmış olmalı yüreğimin doğrulukları...
Nereye gider, nerde susup beklerim bilmiyorum... yıllardır aradığım neydi, fazla mı durağandı hayat ya da durağan mıydım ben hayata bilmiyorum... Kabullenemedim paslanmış yağ tenekeleri sıradanlığında bir aşkı ve ben üç yanlışın götürdüğü tek bir doğru olmayı seçtim...
Gittiğin yerlerden zehirli masallar getirdi rüzgar bana... ellerin benimken güzeldi... benim ellerim kimde? Bilmiyorum.
Ararsan yokum... günahlar işliyorum ve sana yalanlar hazırlıyorum... gidişimi öperek uyandır koynunda... gidiyorum...
Ben bu günahları sen yoksun diye işledim, taş yapar mı allah beni bilmiyorum...