daha küçücükken allah diye bulutlara el sallardık. her farklı bir bulut allah ın girdiği farklı bir şekildi sanki. o küçücük duygularımızla kim bilir neler hayal etmiştik. küçük ve masum duygulardı. daha da büydükçe artık allah ın ne olduğunu, kim olduğunu öğrendik. bizi ve herşeyi yaratan, çok güzel isimlere sahip olduğunu öğrendik. daha sonra onun sorumluluğunun altına girdik. onun dediği herşey farz oldu. ibadetimize başladık. bir gün gelecek gönderdiği gibi alacak o bizi bu dünyadan ve bu sınavdan. o olmazsa hiçbirşey yürümez. düşünün evren bir futbol sahası ve bizde maç yapan oyuncularız ve de allah ta hakem. o olmasa yani hakem maç yürümez, herkes istediğini yapar. bu en basitlerinden bir örnek. allah aklıma gelmiyen bir şekilde müthiş duygular beslediğim ulu ve yüce yaratanımi ilahımdır.