bugün

rec 2

diğer birçok devam filminin akibetine uğramış olan filmdir. genelde devam filmleri ilkinin başarısından sarhoş olan yapımcılar tarafından göbek atıldığı sırada çekildiğinden çok daha az başarılı olmaktalar. burada da aynı durum söz konusu fakat çok kötü bir film olduğunu söyleyemem. yani diğer abidik gubidik korku-gerilim filmlerinden çok çok daha başarılı ama ilk filmin de çok gerisinde.

---pis spoiler---

film ilk film ile bağlantılı olarak yürümekte. tam manasıyla ilk filmin devamı ve ilk filmin bittiği yerden başlıyor. bu sefer kahramanlarımız bir gurup iyi donanımlı özel tim ve virüs konusunda uzman ve bilim adamı olduğunu sandığımız bir herif. gerçi filmin çoğu kimse tarafından hayal kırıklığı yaratan 20.küsur dakikasındaki sahne'De bu sağlık memurunun bir rahip olduğunu anlıyoruz. apartman karantina altına alınmış durumda. ve timimiz olayı başlatan kızdan kan örneği almak istiyorlar...

film hakkında ilk olarak şunu söylemeliyim ki neden ilk filmdeki zombi temasını, hristiyanlık üzerine oturtmuşlar bir türlü anlamadım. illa filmin içine sıçacam mı diyorlar? bunun yanında haçlı zombi sorgulama sahneleri ve en sonda gördüğümüz ağza giren yaratık (şeytan) sahnesi de üstüne tuz biber oldu. bunlar filmin kötü olan yanlarıydı ama yine bunlar filmi izlerken korkmanızı engellemiyor. filmi izlerken geriliyorsunuz ama o efsanevi ilk filmdeki kadar değil. bu filmde tahmin edilebilirlik de hat saffa'da olduğundan ilk filmdeki gizem unsuru da yok. yani ilk filmi izlerken önce hayretler içrisinde kalıyorsunuz, şaşırıyorsunuz ve bu gizem duygusu sizi filmin sonuna kadar sürüklüyor ama bu filmde bu özellik yok ne yazık ki. filmdeki iki sürprizden biri apartmana timden başkalarının da (çocuklar, ailesini arayan adam ve itfaiyeci) girmesiydi. diğeri ise angela'nın tekrardan karşımıza çıkmasıyla filmin sonundaki şaşırtmacasıydı ki bu şaşırtmacayı övünmek gibi olmasın kısmen de olsa tahmin etmiştim.

filmin diğer artıları ise kamera hususuydu. kameralar ne zaman arızaya uğrasa, "ulan şimdi ne olacak?" diyoruz ama ardından başka bir kamera çıkıyor. önce tim'in kamerası, sonra çocuklarla gelen kamera, en son'da da sevgli angela'nın kamerası. zombiler yeterince ürkütücüydü. kameraların çekim teknikleri, habire yere düşmesi (kameranın), dolyısiyle bazen yerden izlememiz bizi hep filmin içinde tuttu.

oyunculuklar da fena değil. bu konuda ilk filmdeki daş sunucu manuela velasco'u görmek ayrıca sevindiriciydi. gerçi ben kendisinden ilk filmin sonundaki gibi bir göğüs şov bekledim ama o da beni hayal kırıklığına uğrattı. olsun yüzünü görmek de yetti.

filmin sonu üçüncü bir filmin geleceğinin habercisi. gelse ve en azından bu film (ilk filmi yakalaması çok zor artık) kadar güzel olsa, gelsin derim hani. zaten apartmanda odaya kitlenen çocuklar da vardı. onların akibetini de merak ediyorum. ayrıca şeytanın angela'nın o muhteşem vücudu vasıtasıyla (zaten frech kiss de yapmış pezeveng) dışarıya dehşet salıp salmayacağı da merak uyandırıyor. hıristiyanlık olayına el atmasalardı bu daha da ilgi çekici olabilirdi. olsun biz yine de beklemedeyiz.

---pis spoiler---