Uludağ'da son enrty'sini 9.11.2009'da girmiş, ekşi'de ise ilk entry'sini 5.6.2009'da. Yani ekşi'ye başladıktan sonra uludağ'a da devam etmiştir. ben buna takıldım en çok. neden yaptı diye? Uludağ'a karşı takındığı bir vefa mıydı bu yoksa burada tutunamazsam dönerim tekrar kürkçü dükkanıma yaklaşımı mı? Eski sözlükdaş'ın Uludağ'ı bugünkü radyo programında bir basamak, bir sıçrama tahtası olarak akıllıca kullandığını algıladım. Programda Uludağ'ın adını ansın anmasın çok önemi yok. Ha, andı bir kere. Ne oldu kıçımız tavana mı vurdu? Ekşi'de bunun patırtısını yapmışlar bir de... Cahil yazar, görmemiş yazar orada da çok. Ne anlam içerdiğine bakmadan sallamış angut. Bir taraftan da ekşi'de uludağ'a bok atmak prim mi yaptırıyor diye düşünmedim değil. Bu eski sözlükdaş'ın ekşi'ye kaçmasına, belki de ilk defa dinleyicisi olduğumuz bir radyo programında geldiği yeri ağzına almamasına, gönderine yunan bayrağı çekmiş türk askeriymiş gibi tavır almamız da saçma. Anmazsa anmasın... Ne olmuş yani. Bu mu sözlüğe itibar katacak, bu mu itibar kaybettirecek... Sözlük için mi kendimiz için mi üzülüyoruz? Adı radyo programında zikredilen bir sözlüğün yazarı olmak daha mı mutlu edecek bizi? Niye ki? Gerçek adımızı kullanmadığımıza göre kim görecek, kim bilecek? hepsinden önemlisi kendimize bir yıldız eklemek için mi sözlük yazarı olduk? Amacımız bu muydu?
Bir de diğer taraftan bakalım. adam kaçmış, gitmiş. Belki bunu yapmayı isteyen bir çok yazar var bu sitede. Belki de bunların bir kısmı bu başlığa entry bile girdi. Bunun bir sebebi de sol frame dediğimiz alanda abuk subuk, am göt başlıkları açmamız değil mi sizce? Bunun gibi bırakıp giden kaç kişi oldu acaba? Bilmiyoruz çünkü vaudeville gibi radyo programlarına çıkmıyorlar. adam sözlüğün entry denetleyicilerinin içinde eski bir ağır ceza hakimi olduğunu bilecek kadar girmiş içine artık. Bulunduğumuz yerden bir "uğurlar olsun" demek o kadar da zor olmamalı. Buranın böylesi bir denetimden uzak olduğu da hepimizin bildiği bir şey. Sanırım kendisi bu bütünün bir parçası olmak istemedi ve kendisince daha prestijli gördüğü ekşi'ye uçup gitti. Orada da kendisini sevdirmiş kerata.
Edit : Entry'si değiştirmek istemedim ama eski sözlükdaşımız ekşi'ye ilk entry'sini 04.11.2007'de yazmış. Yani buradan oraya kaçmış değil. Bu hatamı fark edip düzelttiren sosyete ye teşekkürler.
Ama benim anlatmak istediğim kimin ne zaman gittiği, nereden nereye geçtiği değil. Buna çok fazla anlam yüklememiz.