Her ne kadar var olmasa da, var olduğunun sanılmasının toplum açısından büyük bir getirisi vardır. Çünkü sırf ondan ''korktuğu'' için içinden gelen bütün ahlaksızlıkları dizginleyen insanlar mevcuttur. Şayet bir gün, allah'ın olmadığı herkesçe kabul edilmiş olsaydı ülkedeki suç oranlarında ciddi bir patlama meydana gelirdi...
Zaten biz inanmayanlar, inanan birileriyle tartıştığımızda her daim inanmadığımız için ahlaksız olduğumuzu iddia eder, ''o halde bir yaratan yok, hiçbir şeyden sorumlu değilsiniz, istediğiniz her şeyi yapın'' derler. (Evet, böylesine korkunç bir karektere sahip insanoğlu için allah kavramı gerçekten elzem bir ihtiyaçtır, maazallah ateist filan olmasınlar da) Oysa bir inanmayan ile inanan arasındaki fark şudur: inanan insan sadece korktuğu için kötülük yapmaz, inanmayan ise vicdanı el vermediği için insanlara kötülük yapmaz. Allah kavramı ile vicdan kavramı birbirine bitişik olmadığı gibi asıl ihtiyacımız olan şey vicdandır. Keza korkudan ötürü iyiymiş gibi davranan birisinin samimiyetine kimse inanmaz.
bu giriyi eksileyen de ahlaksızın önde gidenlerindendir. Haydi eksile, ben bir şey kaybetmem. sadece sen ahlağının bozuk olduğunu teyit etmiş olursun. Haydi, danış vicdanına.