bugün

francisco goya

Goya diyince akla bi gelen çıplak maya ile giyinik maya. Oysa Goya bi kadın tasvircisinin çok çok üzerinde bir ressamdır.
Üzerine çalışırken, güzelliğini farkettiğim ressamdır. Türkiyede pek az tanınmakta, ingilizce ve türkçe kaynakların azlığından popüleritesinin düşük olduğu anlaşılabilecek ressam, kendisini tanımak için ispanyadan cilt cilt kitaplar getirttiğimdir.

Goya, aragones'li fakir bi ailenin çocuğudur, dönemdaşları gibi sanatla tanışıklığı din aracılığıyla olmuştur.
Daha sonra Madrid'e doğru yönelmiş, ün geç yaşlarda gelmiş, bildiğin Velazquez gibi saray ressamı oluvermiştir.

Aristokrasiye karşı sürekli hicivli bir tavrının olmasına rağmen, nihayetinde saray ressamlığı yapmıştır.
50'li yaşlarında geçirdiği sinirsel bir hastalık yüzünden duyma yetisini kaybetmeye başlamıştır. Rahatsızlık dönemlerinde Aydınlanmacılara ilgi duymuş, Fransız Devrimini çok yakından takip etmiş, Jean-Jacques Rousseaudan etkilenmiştir. Rahatsızlığının ilk evresini atlattıktan sonra Caprichos isimli 80 gravürden oluşan dizinini çıkartmıştır. Aydınlanma döneminin etkileri ile çıkarttığı bu seride toplumun ve bireylerin cehaletlerini ortaya sererek toplumun aydınlanmasını sağlamaya çalıştığını belirtmiştir.
El sueño de la razón produce monstruos ( Aklın uykusu canavarları doğurur) adlı gravürü bu serinin kapak resmi olarak seçmiştir.
http://upload.wikimedia.o...B3n_produce_monstruos.jpg
Resimi, kimi tarihçiler (Jose Ortega y Gasset) tarafından uyuyan / düş gören sanatçının beyninin yarattıkları yani doğrudan sanatçının bilinç altındaki vahşeti olarak yorumlarken, kimi tarihçiler (Javier Potus, Valeriano Bozal) tarafından akıl eğer uyursa, cehalet, şiddet ve vurdumduymazlık iktidara geçecektir şeklinde yorumlanmıştır.

Daha sonra ispanyada Yarımada savaşalrı başlar, ispanyol halkı Napoleon Bonaparteın açtığı savaşta, gaddar savaş suçlarına maruz kalır, git gide fakirleşir savaştan fazlasıyla etkilenen Goya 'Los desastres de la guerra' (savaşın felaketleri) adında ikinci bir gravür serisi çıkartır.
Bu gravür serisi, kopuk kafalar, kurşuna dizilen kadınlar, çocuklar, ölü hayvanlar vs. den oluşan savaşın anlatıldığı son derece dramatik bir seridir.

Hastalığının tekrarlamasıyla Goya, Beethoven gibi duyma yetisini tamamen kaybeder, içine kapanır. Segovia yakınlarında iki katlı bir evde inzivaya çekilir ve aklındaki canavarlar birer birer duvarlarına dökülür. Quinta del sordo (sağırın evi) adlı evinin duvalarlarına yaptığı resimler, kullanılan koyu tonlar ve temalarındaki delilik, karamsarlık, halüsinasyonlar, yalnızlık, güzelliğe duyulan tiksinti sebebiyle Siyah resimler (pinturas negras) olarak adlandırılmıştır.
Bunların arasında en sevdiğim Saturno devorando a un hijo (çocuğunu yiyen Satürn):
görsel
duvara yapılan 14 resim ev yıkılmadan önce tuvale aktarılmış ve Prado müzesine verilmiştir.