bugün

them crooked vultures

audioslave vari tekrar süper-mega bi oluşumla karşı karşıyayız. grup elemanlarının üçününde parlak bir mazisi var. tabi daha çok dave grohl'un çabaları ile şekillenen bi grup. albümlerinde deneyselliğe bulaşmış grunge izleri var. foo fighters ve queens of the stone age tek albümde dinlemek gibi bişe. ama arada derinlerde hissediceğiniz bir led zeppelin tınısıda var. ürettikçe daha da iyi işler çıkarıcaklarını düşünüyorum. ki çoktan şu aralar stüdyoya girip ikinci albüm çalışmlarına başlamışlar. albüm için söylenebilecek olumsuz durumlardan birisi, bazı şarkıların gereksiz uzatılması olmuş. aynı riff, aynı nakarat aynı şarkıda elli kere dinlendimi kabak tadı veriyo. grunge ile progressif birleşimleri mi bunlar diyosunuz*.

ipucu için bandoliers, mind eraser no chaser, new fang, gunman, no one loves me & neither do i.

not: dave grohl bir röportajında 'bir araya geldiğimizde çenelerimiz titreten bir soundun ortaya çıkması hoşumuza gitti' diyodu. aha o davul'un ve basın en çok hissedildiği şarkı: no loves me & neither do i.