bugün

rishloo

dredg'den önce dinlemiş olmamın da payı olabilir tabi ama ben pek benzetemiyorum onları dredg'e. böyle daha içli, daha nağmeli, daha daha nasıl tarif edilir ki, sessiz sesiz söylüyor aslında, kendi kendine konuşur gibi. hani deliler olur ya yolda yüyrürken karşılaşırsın bakarsın kendi kendine konuşuyordur fısır fısır sonra birden yine kendi kendine bişilere sinirlenir bağırıp çağırmaya başlar ama yine kendi kendine. amanın dersin kaçayım dersin ama bi yandan da bakarsın arkanı dönüp ne diyo diye dinlersin. hah öyle işte bu adamlar. ya da ben çok iyi sallıyorum. öte yandan vokal kardeşimizin gırtlak yapısının maynard'ı andırdığı doğru, ki nağmeleri de buna borçluyuz herhalde. sevdim yani ben. dinleyin, dinletin efem. hatta ilk olarak şurdan bir fikir edinilebilir bu kardeşlerimiz hakkında:

http://www.youtube.com/watch?v=ZeLdjRa7vww