bugün

aptallık

çocuk çok küçüktür, şirindir.
ama onunla hep aptal diye dalga geçerler.
o hiçbir işe yaramaz derler.
ve her okul çıkışında büyükler ona sataşırlar.
bu günlerden birinde, birini seçmesi için iki tane madeni para uzatırlar.
bu paralardan birinin hacmi büyük ve 5 kuruşken ,
diğerinin hacmi daha küçük olmasına rağmen değeri 10 kuruştur.
minik gözleriyle paraları biraz inceleyen çocuk 5 kuruşu seçer.
herkes kahkahalara boğulur.
izleyen günlerde her şey yine aynı tas aynı hamam devam eder.
okuldaki bütün çocuklar onun ne kadar saf olduğunu konuşup dururlar.
ve bu hikayeyi duyup da eğlenmek isteyen herkes aynı oyunu ona her gün yapar.
her okul sonrası başka bir kalabalık kahkakalara boğulur.
o sırada, orada simit satmakta olan ve bozuk para işlerinden iyi anlayan yaşlı bir adam da, ufaklığın her gün düştüğü bu kötü duruma üzülür ve ona akıl vermek ister.
ona der ki: "neden kendinle her gün böyle dalga geçilmesine izin veriyorsun?
hacim olarak daha büyük olanı değil, değer olarak daha büyük olanı almalısın"
çocuk da ona:
"ama ben senin dediğini yaparsam, kimse bana her gün 5 kuruş vermez ki"

aptallık bazen de böyle bir şeydir.