bugün

yılmaz özdil

son yazısıyla gene ortalığı yakmış kavurmuş olan yazar.

Herkül...

Bizim iki tane yangın söndürme uçağımız var.
C-130 Hercules...
Hava Kuvvetleri'ne bağlı.
Aslında nakliye uçağıydı bunlar.
Eşşek yükü parayla aldık...
Sonra 1 milyon dolar daha harcayarak, yangın söndürme uçağı haline dönüştürdük.

Şimdi bir soru...
Bunlar şu anda nerede?
a) Bodrum'u söndürüyorlar.,
b) Kuşadası'nı söndürüyorlar.
c) Manavgat'ı söndürüyorlar.
d) Didim'i söndürüyorlar.
e) Hiçbiri.

Hiçbiri...

Çünkü, bu uçaklarımız şu anda Kayseri'de...
Kayseri'de mi?
Kayseri'de...
Hem de hangarda...

Ormanlarımız cayır cayır yanıyor.
Her yıl olduğu gibi, bu yıl da, Antalya'da "yangın nöbeti"nde olması gereken Herküllerimiz, bakım onarım için Kayseri'de "asker bavulu gibi" yatıyor.

Peki niye yatıyor?
Gürcistan'da orman yangını mı çıkmış, ne... Oraya göndermişiz... Gürcülerin ormanlarını kurtarırken arızalanmış sanırım, bizim uçaklar...
O yüzden yatıyor.

Belli ki hesap soran yok.
Ama biz yine de hesap yapalım.

Bir Herkül, 12 ton su taşıyor.
Aslında söndürücü kimyasal da taşıyorlar ama, biz su üzerinden hesap yapalım...
Bir Herkül, 12 ton su taşıyor.
Bir helikopter, 3 ton su taşıyor.
Yani bir Herkül olmadığı için "fazladan" dört helikoptere ihtiyaç var.
iki Herkül olmadığı için "fazladan" sekiz helikoptere...

Üstelik, Herküller bizim.
Helikopterler kiralık.
Yani, bizim Herküller "yaz ortasında bozuk" olduğu için, ağaçlarımızın "fazladan" yandığı yetmezmiş gibi, "fazladan" kiralanan helikopterlere de, "fazladan" para ödemek zorunda kaldık.

Vergi ödeyen bir vatandaş olarak, emir komuta zincirinde yeralan ve bu hadiseye emeği geçen bütün arkadaşları kutluyorum.