Yer izmir çankaya... itfaiyenin olduğu caddeden Gazi Bulvarı'na doğru yürümektesin. Trafik bir şekilde durmuş ama sebebi belli değil. Kornalar falan çalıyor. Yan tarafında araçlar sıkış tepiş. 50- 60 metre kadar yürüyünce caddenin ortasında birbirleriyle deli gibi kavga eden iki çocuk görüyorsun. Trafiği tıkayan bu iki ayakkabı boyacısı veledin yanlış mekan olarak seçtikleri caddede kavgasıdır. Şoförler camdan bağırsalar da ikisi de duymaz. Sen de bu arada onların bulunduğu yöne doğru kaldırımda yürümektesindir. Acelen vardır ve yanlarından geçerken birinin ağladığını görürsün. Gözün takılır, başın arkada yürümeye devam edersin. Taa ki hangi şerefsizin koyduğu belirsiz koca bir direğe toslayarak irkilene kadar. Acelen olduğu için hızlı hızlı yürüdüğünden bayağı bir canın yanmıştır ki yan tarafında körüklü bir belediye otobüsü olduğunu fark edersin. Gözlerin hafifçe yukarı kalkar. Merak ettiğin şey beton direkle olan restleşmenin otobüstekiler tarafından fark edilip edilmediğidir. Ulan koca otobüs güler mi? istisnasız en arka koltuktan neredeyse şoförün bulunduğu yere kadar senden yana olan camlarda herkes sana bakarak gülmektedir. Hepinizin ağzına sıçayım e mi... Kavga eden çocuklar... Sizin de ağzınıza sıçayım. Gidip dövsem mi lan şunları. Yok yahu, şu ara sokaktan doğru patinaj... Yok ol ve unut bu anı...