bugün

kedi

köpekler insanlara, kedi ise mekana bağlıdır derler.
kısmen doğrudur.
bu durum şöyle açıklanabilir, kedilerin asla unutmadıkları şey, avcı oldukları ve her an tehlikle ile yüz yüze olduklarıdır. ormanda bir komando düşünün, en büyük avantajı nedir? ormanı karış karış bilmesi.
kediler yaşadıkları yerlerin bir nevi haritasını çıkarırlar. masa, kanepe, televizyon onlara göre evin bütünleşik bir parçasıdır.
eğer birden fazla kediniz varsa birbirlerini kovalarken ne kadar ani dönüşler yaparlarsa yapsınlar, hız kesmeden koltukların üstünden atlayıp köşeleri rahatlıkla döndüklerini görmüşsünüzdür.
kedi zihninde mekanının haritasını taşır. gözü kapalı bile bir yere çarpmadan dolaşabilir.
peki ben oraya birşey koyarsam derseniz, benim anlatacağım şeye gelirsiniz. siz tutup koridorun ortasına bir kutu koyarsanız kedi bunu dakikalarca inceler ve kafasındaki haritaya yazar. ama ya bunu farketmezse, güm. çarpar. ama genelde farkeder tabii olmaz öyle şey. *
haritadaki her oynama kedi için tehdittir. kanepenin yerini değiştirmeniz kedinin asla hoşuna gitmez, bu yeni tehditler yeni haritalar demektir.
kediler yazdıkları bu haritada, ev içindeki insanları da birer değişken nokta olarak belirler.
kedinize seslendiğinizde dönüp bakmadığına ama minicik bir sineği hayatını adamış gibi incelemesini ve takip etmesini görmüşsünüzdür.
biz haritada varolan bir parça olarak olağanız, sinek ise harita dışı, yani yabancı ve tehdittir.
aynı sebeple evden uzun süre giderseniz, kediniz çok üzülür, hem sevgiden mahrum kaldığı için hem de haritanın en önemli parçalarından biri uzun süredir olmadığı için. bunu açık bir tehdit olarak algılar ama sizin nereye kaybolduğunuza da anlam veremez. endişe eder ve strese girer.