13 mayıs 2009 beşiktaş fenerbahçe maçı

entry313 galeri
    264.
  1. Berbat başlayıp güzel biten bir geceye vesile olmuş maçtır. Öncelikle Beşiktaş kale arkasına bakan Mersinli semtinin stada bakan sokaklarından birinde arkadaşlarla bira içtik. Semt halkına içtiğimiz biraların kutularını vererek biraz olsun sebep olduğumuz rahatsızlığın telafisini yapmaya çalıştık. Yaklaşık 7-8 bin beşiktaşlı taraftarın olduğu ve içtiği bir ortama giren kanımca çok cesur ya da az deli fener taraftarı sırtında forması ile o ortama girdi. tabi hemen etrafını sardılar. Zor bela gençten çocuğu başına bir şey gelmeden uzaklaştırdık ki bir başkası geldi bu sefer de. HAydi, onu da selametle yolladık bu sefer bir başkası. Onu da sağ salim gönderdik allahtan bir başkası gelmedi. HAtamız stad kapısından yediye çeyrek kala girmek oldu. Koca stadın kapıları o kadar insan kalabalığını kaldıracak boyutta değil. Buna bir de organizasyonun bozukluğu eklenince işler karıştı. Kale arkası tarafında tek kapı açık, insanlar upuzuuuuun bir kuyrukta stada girmek için bekliyor, giremeyenler sirkülasyon olan kapıların önündeki kuyruklara kaynak olmaya başladı. Sonuçta bulunduğumuz kuyruğa ait kapıdan bir dolu insanın girdiğini gördüğümüz halde sırada on santim ilerlemeden durmaya başladık. Bizim ekipten bir kaç kişi kuyruğa kaynak olmasın diye sıranın başına yönelmişti kapının yanına gelen bir polis ekibi ayrım yapmadan insanları joplamaya başladı. Üstüne üstlük kapının yanında birikip gereksiz bir izdiham yarattılar. Bizim arkadaşlar kuyruğa sağdan soldan girenleri engellemeye çalışırken birden ortalık karıştı ve yumruklar, tekmeler havada uçuşmaya başladı. Tabi bu kavganın muhattabının sadece beşiktaşlı taraftarlardan oluşması daha da üzücü benim için. "Yiyin birbirinizi" tavrıyla 5-10 metreden seyreden ve birazcık müdehalede de bulunmayan polisleri de ayrıca tebrik etmek lazım. Çok daha büyük olaylar çıkmadan maça girildi ve yerimize henüz oturmuştuk ki beşiktaşımızın golü geldi. Arkasından da bir maçı gol yemeden bitirmesini özlemle beklediğim Hakan Arıkan ve bir defans oyuncumuzun yardımıyla fenerin golü geldi. O saate kadar faul düdüklerini fenerin lehine çalan Bünyamin Gezer'e beşiktaş taraftarı daha da diş biledi. Bu maçta saydığımız kadarıyla fener sporcular 22 defa yere düştüler. Hakem, bunların 15'ine faul, birine de penaltı düdüğü çaldı.
    Beşiktaş taraftarı maça çok umutlu başlamadı. Ama oynanan oyunla bu fikir değişti. Anlamadığım bir şekilde Beşiktaş'ın ilk yarı oynadığı oyunla ikinci yarı oynadığı oyun arasında bariz fark oluyor. Bunu pek çok kişi anlamıyordur eminim. Bobo'nun golü ceza sahasının hemen dışından sıradan bir şut gibi geldi. TV'den izleyince adam ne çakmış ama dedim. ardından da tello'nun direkte patlayan şutu. Ceza sahasına kadar inip orada beceriksizce sonuca gidememek. Atamayana atacaklar diye düşünürken Bobo'nun ikinci golü tüm taraftarı rahatlattı. Fenerliler yavaştan stadı terk etmeye başlamışlardı ki bence maçın en güzel golünü Holosko attı. Bünyamin Gezer'in o saatten sonra çaldığı ve fenerlilerin bile itibarlarına leke sürülmesin diye itiraz ettikleri uyduruk penaltı kararı bile beşiktaş taraftarlarının moralini bozmadı. Penaltı atılırken "fener gol,gol gol" diye golden sonra da "üç - üç - üç" diye hakeme tepkisini dile getirdiler. şahit olan fenerli taraftarlar varsa bozulmuşlardır ama bu daha çok Bünyamin gezer efendi'ye karşı bir tepkiydi. Sonuçta maç bitti.
    Böylece gittiğim bir Beşiktaş - fener maçından daha galibiyetle daha ayrıldığımız bir maç oldu.
    1 ...