bugün

asi ve demir diyalogları

sevgilimle sürekli kavga etmemin ve adımın dırdırcıya çıkmasının sebebidir. her gün olay çıkarıyorum, istiyorum ki aramızda yıllar sonra hatırlayacağımız ve 'oha be ne aşk yaşamışız' diyeceğimiz diyaloglar geçsin. lakin -ve maalesef- benim asi kadar can alıcı cümleler kurma yeteneğim ve isteğim olduğu halde sevgilim demir olma konusunda pek isteksiz.

bizde olsa olsa şöyle bi diyalog geçer;

- bu çocuk benden mi paranoia?
+ bir boşluğa bakmak istemiyorum.
- iyisin di mi?
+ gözlerin o kadar yüzeysel bakıyo ki, ruhumun derinliklerini göremiyosun.
- sen prozac'ını aldın mı bugün?
+ bu çocuğa tek başıma da bakabilirim ancak minicik, günahsız bir çocuğu babasından mahrum bir hayata mahkum etmek istemem.
- peki babası kim?
+ bu soruya cevap verebilmem için seni gözümde o kadar küçültmem gerekir ki, geçmişimizi yoksaymak zorunda kalırım.
- off.. ben kahveye gidiyorum. sonra da bikaç bira içerim. çocuğun kimden olduğunu söylemeye karar verirsen ararsın.
+ erkekler... zorluk görünce kaçan, her defasın...
- gidiyorum ben.
+ git.
- gittim paranoia.

aha son cümlede yakaladı! ama demir'i değil, asi'yi. neyse olucak olucak, moral bozmak yok, azimliyim!