kekemelik hakkında

entry3 galeri
    3.
  1. Ülkemizde kekemelik konusunda yapılmış olan çalışmaların oldukça sınırlı olduğu görülmektedir. Bu çalışmaların bir kısmı dil ve konuşma bozuklukları ile ilgili yaygınlık çalışmaları içinde kekemeliğin görülme sıklığını belirleyen (Belgin ve ark., 1998; Konrot, 1995, 2000; Kudal-Ertaş,1990; Öge, 2004; Topbaş, 2006; Topbaş, Ege, Konrot, 2002; Topbaş ve Özdemir, 2001; Ünalan, 2000); bir kısmı da kekemelikteki fizyolojik, psikolojik ve davranışsal özellikleri tanımlayan betimsel nitelikli çalışmalardır (Akgün, 2006; Akseki, 1998; Atlas, 2007; Bilgin, 2006; Bolat, 1999; Bugay, 1990; Çağlar, 1993; Çalkılıç, 1990; Dumanoğlu, 2006; Gergerlioğlu, 2002; Güleryüz, 1995; Karababa, 1995; Kayıkçı, 2007; Kazanoğlu, 2008; Orçın, 1998; Ünalan, 2000; Yazar, 1998). Sınırlı birkaç araştırmada ise, kekeleyen bireye karşı ebeveyn, öğretmen ve dinleyicilerin algıları, olumlu / olumsuz tutumları ya da kekeleyen bireylerin benlik saygıları incelenmiştir ( Baydık ve Akçamete, 1999; Cenkseven, 2000; Doğan ve Turan, 2001; Irak, 1996; Sercan, 1988; Turan, 2004; Türköz, 2004). Bu çalışmalarda ortaya konan bulgular dünyadaki bulgularla benzer görülmektedir. Kekemeliğe ilişkin çalışmalar giderek hız kazanmasına rağmen, ülkemizde kekemeliğin terapi boyutunu ve terapi etkililiğini ele alan araştırmacılar yok denecek adar azdır (Ceyani, 1987; Eryavuz, 1998; Madanoğlu, 2005).
    1 ...