Her konuda bir fikri vardı ve çok kez sacmalardi. Genellikle herkes ne söylüyorsa tersini söyler ve bu yönü elestirildiginde herkesin ne söyleyeceğini nereden biliyorum diye cevap verirdi.
Aslında oldukça basitti. Kendi fikirlerine karşı çıkıyordu. Ortalama bir konuda olağan bir şekilde düşünüyor ve aksini yazıyordu.
Futbol, basketbol, atletizm. Hepsini yazıyordu, ama genellikle sacmaliyordu. Tüm otoriteler de saçmaladığı fikrindeydi.
Ne var ki farklı bir yönü vardı. Sürekli vatan kurtarmiyordu. Bir gün gittiği caz müzik konserini anlatıyor, ertesi gün kitap özetliyor, başka bir gün film degerlendiriyordu.
Yesilcama bayiliyordu ve sabahtan akşama kadar yesilcam tv izliyorum, alın beni bu kanaldan diyordu.
Sonra avrupa liglerini izlemeye başladı. Gerçi bunu benden öğrendi ama italya, ingiltere, fransa liglerini yorumlamaya başladı.
Söyleyin şuna hürriyete geçsin diyordum, yıllardır bu gazetedeyim, oranın patronu değişirse ne olacak diyordu.
Gazetesinden ayrılmıyor, sık sık garip yazılar yazıyor, ben amk salağı yine saçmalamış deyince, o da aynı şekilde cevaplar veriyordu.
Turkiye birkaç yıl önce en renkli yazarını kaybetti.