5572.
-
“Bir oda, bir adam, bir gece”
—-——uyanıyor———
Suskun bir duvar sesiyle uyanıyor biri
bakıyor saatine,
diyor içinden:
"biri beni unutmuş olmalı"
sağında eski bir sandalye
solunda yarım kalmış bir limon çayı
ayak ucunda kırık bir takvim
gökyüzüyle bağı kesilmiş bir kuş gibi
‘sen gelince susuyor bazı eşyalar’
diye mırıldanıyor sessizlik.
Aynaya bakıyor biri
herkes gibi kendi aynasında
biraz başkasını arıyor.
Diyor içinden:
öbür yüzünü unutanlar
gölgesiz kalıyor sabahları
bir çınlama yayılıyor komşusunun camından
sanki biri düşünmeyi unuttu orada,
diyor biri kendi kendine.
ve gece,
Onu da herkes gibi
kendine benzetiyor sonunda.
————zaman daralıyor————
duvarlar nefes alıyor sanki
saksıdaki çiçek solayazmış
Sessiz bir terk ediş gibi,
Diyor biri.
zaman, halının kıyısına sıkışmış
unutulmuş bir mendil kadar yorgun.
bir telefon ışığı yanıp sönüyor,
karanlığa atılmış küçük bir çağrı gibi.
birisi perdeyi aralıyor biraz
ama dışarısı da içeri kadar suskun.
‘bu gece kimse ölmesin’
diyor içinden, biri
çok sessiz,
kırık bir dille.
ve dünya,
biraz daha dönüyor
kimse fark etmeden.
————yalnızlık ağırlaşıyor————
radyoda eski bir şarkı başlıyor
söyleyeni öleli yıllar olmuş.
bir bardak su
yarıya kadar içilmiş
ama susuzluk hâlâ taze.
‘her şey yerli yerinde,
bir tek ben eksildim galiba’
diye geçiriyor içinden biri
cam buğulanıyor içeriden
gökyüzü kendi yüzünü görmeye çalışıyor
bir köpek havlıyor uzakta
belki bir rüya kovalanıyor
ve biri,
bir sigara yakıyor.
Ama duman sevmiyorum
Diyor bir başka biri.
içinde bir uğultu var insanın
ne dursa susmuyor
ne yürüse gitmiyor
Diye düşünüyor.
pencerede gri bir gölge asılı
karşı evin ışığı hâlâ sönmedi
biri daha sabaha çıkmak istemiyor belki
"bu şehirde herkes eksik biraz"
diyor kendi kendine
ağzında sigara değil,
suskunluk yanıyor!
duvara yaslanmış bir çift ayakkabı
kimsenin giymediği bir kaçışa hazır
elleri ceplerinde yürüyenler
aslında ellerini birbirine saklıyor
konuşmuyor kimse
çünkü kelimeler de bıkkın artık.
Ama her sözcük,
dudaktan atlamaya hazır
Biraz da intihara meyilli.
ve o adam — ismini sormadınız hâlâ !
yüzünü dökmüş içinden,
bir daha toplamamaya yeminli
yıldızlar yok bu gece
çünkü herkes perdeyi kapamış çoktan
kimse bakılmak istemiyor artık
yalnızlık diye bir ağırlık var odada
ne kaldırılabiliyor
ne yere bırakılabiliyor
ve dünya,
dönüyor yine
sadece düşmemek için..
——sabah oluyor gece——
perde aralığından sızan ışık
bir suç gibi düşüyor duvara
gölgeler sorgusuz,
ışık bile sorgulanmıyor artık.
biri sandalyesinde yamulmuş oturuyor
hiçbir şeyin tam karşısında değil
ne duvar,
ne pencere,
ne hayat
sırtı dönük dünyaya
kendi omzuna yaslanmaya çalışıyor
ama orası da terk edilmiş çoktan.
‘herkes gidiyor bir yerden’
diyor,
ama ben
Hiçbir yere gelmemiş gibiyim.
gözleri açık
ama baktığı her şey kapalı
zihni, içeriden kilitli bir kapı
ve anahtar
çoktan verilmiş birine.
saat tik tak etmiyor
çünkü zaman burada geçmeye utanıyor
bu oda zamanın da uğramadığı yer artık
radyoda ses yok
birinin gülüşü çalınmış gibi
her şey yerli yerinde
bir tek yaşam eksik
ve dışarıdan geçen ayak sesleri
bir ölü gibi ağır
kimse kimseye varmıyor artık
yalnızlık bu değilse nedir?
kendini bulamadığın odada
kendini tekrar kaybetmeye çalışmak mı
Diye soruyor biri.
———içinde oturulmayan bir beden———
göz kapaklarının ardı
simsiyah bir boşluk şimdi
düşler bile oturmayı reddediyor oraya
aynada bir yüz değil
bir zamanlar insan olmuş bir şekil
çerçevesi var,
hikâyesi yok !
“bir şey olmadan önce de böyleydim”
diyor içinden biri
ama neyin önce
neyin sonra olduğunu bile unutur gibi
kapının tokmağına kimse dokunmuyor artık
çünkü gelen yok
çünkü giden de olmamış aslında
bir ses vardı bir zamanlar
şimdi onun yankısı bile kendine küskün
duvarlar duymazdan geliyor
çünkü duymak bile dinlenmek ister
bir fincan var masada
içi boş
ama en çok o dolu suskunlukla
bir çığlık içilmiş sanki içinden
yorganın altında bir ceset değil
bir hayal yatıyor
üzerine zaman örtülmüş.
ve herkes geçiyor sokaktan
kimse başını çevirmiyor bu pencereye
çünkü herkes biliyor:
orada kendileri oturuyor olabilir..
Biri diyor içinden,
Uzun yaşamak istiyor herkes
Fakat
Yaşlanmak istemiyor kimse.
Yaşlılık diyor biri,
Bağlıyor sımsıkı,
yalnızlığın kemendini
Her ilmek bir ölüm gibi…
https://galeri.uludagsozluk.com/r/2434210/+
Şiir diyor biri, yalnızlığımın giydiği en güzel elbise.
26.07.2025