yani burada kalkıp "iran, suriye, ırak, lübnan, Filistin vb ülkeler halklar gibi akıldan, gerçeklikten, yaşamdan, medeniyetten, sorumluluktan, bir arada yaşama duygusundan, devlet-millet olma bilincinden, ülke ve insan sevgisinden, bilim-düşünceden, hukuktan kopup adeta ortaçağ zihniyetinde-şartlarında yaşayıp -benim yaşam hakkım benden başkasına yaşam hakkı tanımamak, benim özgürlüğüm başkalarının özgürlüğünü yok etme, benim inancım başka inançlara veya benim gibi düşünmeyenlere zorbalık eder - diyerek hakkını hukukunu özgürlüğünü adeta yemek yiyen birinin karşısında burnunu karıştırma imtiyazı olarak yaşayan millet olsak...
benim evladımı, kadınımı, insanımı mezara koymam önemli değil. asıl önemli olan senin evladını, kadınını, insanını mezara koymam diyerek; kendi evladına ailesine insanına ülkesinine duyduğu sevgi, düşman olarak gördüğü insana duyduğu nefretten daha az olup nefreti evladının hayatından daha değerli olan biri olsak ve israil bizi iran gibi, suriye gibi, lübnan gibi vursaydı hiçbir şey yapamazdık.
her kadar toplumsal yozlaşma, çürüme, liyakatsizlik, cehalet artmış olsa da genetik yapımızda olan devlet olma ve millet olma bilinci sosyal sorumluluklarımız şimdilik bizi yukarıda söz konusu olan devlet-halklar gibi olmamıza izin vermiyor.
yani bu "yüzme bilmeyen birinin boğulan birine yardım için denize atlayıp boğulması, bir şişe rakı içip son sürat otobanda makas atan birinin tır altına girip gebermesi" gibi kaçınılmaz bir sonu siz de yaşardınız.
