öncelikle işçilerin 82 bin lira maaş almasının sebebi yan masasında çalışan ve kendisiyle aynı işi yapan kişilerin bu parayı alması. kafadan istemiyorlar yani.
bu adamlar nasıl işe alındı peki? tunç soyer zamanında herkesi belediye şirketlerine kapsam dışı olarak soktular. kapsam dışı ne demek? yani ben bir adam buldum, benim mevcut bünyemde bu nitelikte bir adam yok. o yüzden buna mevcut maaşın üstünde bir ücret ödeyeceğim demek.
yani izmir büyükşehir belediyesi'ni bu hale sokan chp'nin kendisi. kılıçdaroğlu'nu ya da parti ileri gelenlerini kıramayan tunç bey mevcut kadrosu 8.000 civarı olan belediye şirketlerine bir bu kadar daha adam aldı. işini bilmeyen çavuşlar döner kıçını avuçlar. yeni gelen cemil tugay da böyle bir maddi yükün ardından iş yapamaz duruma geldi. evdeki hesap kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı olmasına dayanıyordu. olmayınca şaştı.
onu da geçtim. belediyeye hala yeni personel alınması devam ediyor. sendika ve işçiler haklı ama mevcut durumu da göz önüne alarak daha insaflı bir ücret talebinde bulunmalılar. çünkü para yok, para bitti.
burada işçiler suçlanacağına aziz kocaoğlu'ndan borçsuz devraldığı belediyeyi bir dönemde nasıl bu hale getirebildi diye tunç soyer'in bir açıklama yapması gerek . inanılmaz gerçekten. dünya belediyeler birliği'nin ve para fonu sağlayıcılarının "dünyanın" mali anlamda en güvenilir 4 belediyeden biri olarak seçtiği izmir'i bir dönemde çalışan maaşlarını ödeyemez duruma getirmek chp merkezinin belediye başkanı seçme konusunda ne kadar yetersiz olduğunun apaçık delilidir.
aralık ayında emekli olup emekli ikramiyesini alamayanlar var.
öte yandan izmir büyükşehir belediyesi'nde çalışanlar merhum başkan ahmet priştina zamanında sendikalı oldular. neredeyse sorgusuz sualsiz yapıldılar. akp'li belediye başkanlarının sendikalılara yumruk attığı günümüzde bunu da görmek gerekir. kaç akp'li belediyenin kaç çalışanı sendikalı acaba? onu da geçtim akp dönemi başladığında ülkemizde çalışan sendikalı sayısı kaçtı şimdi kaç ?
bu iti ite kırdırma yöntemlerine karşı gözünüz açık olsun. hele ki ortaya bir iddia yazılmadan içeri atılan belediye başkanları varken, 20 yıldır borç üstüne borç yapan belediyeler muhalefetin eline geçince "ödeyin borçlarınızı" diye bir hükümet varken, chp'li belediyeler çalışamasın diye "silkeleyin şunları" diye emirler havada uçuşurken, 23 yıllık iktidarda evliya sürüsü bile olsa bir tek akp'li belediyeye soruşturma açılmamışken, chp'ye geçen belediyelerde akp'li yönetimlerin yapmış oldukları yolsuzluklar iç işleri bakanlığı tarafından "buradan itibaren biz alıyoruz" diyerek sümenaltı edilmişken sırf partizanlık nedeniyle sesi çıkmayan, müslümanın diyen ama vicdanı rahatsız olmayan akp seçmenlerini de irdelemek gerek.