yeryüzünde büyük felaket olmamıştır.
bilim sayesinde dünya da yaşamın var olduğu süreçten günümüze 5 büyük değişim yaşanmış ve çoğu canlı türleri yok olarak başka canlılara dönüşmüş yeniden var olmuştur. en son dinazorların yeryüzünden silinmesi. 200 milyon yıl hüküm süren dinazorlar 65 milyon yıl önce yok oldu ve bazı türleri evrim geçirdi yeni yaşama kendilerini adapte etti.
siz nasıl hamama saunaya gidiyor terliyor kese oluyor vücuttan tuz vb fazla mineraller yanında ölü derinizleri atıyor, deri gözeneklerinizi açıyor ve daha dinç oluyorsanız dünya da (zeus da, odin de olabilir. neye inanıyor veya inanmıyorsanız) yaşamı yeniliyor. aslında bir felaket yaşanmıyor.
en son yaşadığımız deprem, en iyimser rakamla 100 bin insan öldü. hoş, aslında 100 kişinin ölmesine bile fazla diyeceğimiz bir depremdi.
deprem bir felaket değildir. depremler olmasaydı yeryüzünde canlı yaşamı olmazdı. depremler olmasaydı dünyamız mars ve venüs gibi olurdu. iç ve dış çekirdek ile manto aksi istikametlerde dönüyor, iç çekirdek sağa veya sola doğru dönüyor (stabil değil) dış çekirdek iç çekirdeğin aksi istikametine de dönebiliyor. yer kabuğu kıtalar/plakalar halinde hareket halinde. tüm bu hareketler biterse bir süre depremler olmaz. o zaman da iç çekirdek, dış çekirdek artık manyetik alan üretemez ve insanı yaşamı var eden atmosfer kalmaz. karbondioksit karbonmonoksit ağırlıklı bir gaz dışında pek bir şey kalmaz. dönmeyen duran çekirdek kıtalar/plakaları geçici olarak pasifize etse de sonrasında plakalarda büyük çöküşler depremler volkanları tetikler. dünyanın kendi ekseni ve yörüngede dönme hızına bile etki eder.
depremler oturarak çalışan veya yatan insanın kasları üzerinde biriken negatif enerjiyi atması için gerinmesi gibidir. yaşanılanlar felaket değil, doğanın dengesi ve yaşamın kaynağı için olması gereken bir devinimdir. bunları felakete çeviren insan denen canlının cehaleti ve çıkarcılığıdır.