AKP özelinde konuyu genellemek çok yanlış.
ya ülkenin sorununu etnik kimlik sanıp hdp'ye oy verenler?
ya ülkenin sorununu milliyetçilik sanıp, türklük tanımını bayrağı ülkenin kuruluş ilkelerini ve kimliğini yok sayanlarla bir olup milliyetçilik diye mhp'ye oy atanlar?
ya ülkenin sorununun demokrasi rejim, cumhuriyet, parlamenter sistem, başkanlık vs sanıp chp'ye oy atanlar?
ya ülkenin sorunu din iman allah sanıp inanç için herhangi bir partiye oy atanlar.
ya da bu partilerin safraları olan çıkar menfaat ideoloji vb nedenlerle bu partiden ayrılarak kurulmuş patilere oy atanlar?
demokrasi ve insanların seçme seçilme hakları (seçme seçilme hakkı ile demokrasi aynı-bir değildir. bu kavramlar başka anlamların değerlerin tanımıdır) her ülkenin ve her insanın sahip olacağı bir hak değildir.
türkiye özelinde değil ama insanlık tarihi boyunca bir toplumda sorunlar olup demokrasi, din, kabile, ırk, vatan, kimlik, ulus, millet, özgürlük vb kavramları tartışılıyor ise; bu kavramlar insanları kullanma aracından başka bir şey olmamıştır.
örn: fransız ihtilalinde insanlar sokaklara "liberte, agalite, fraternite" diye bağırarak çıktı mı sanıyorsunuz?
rusya da bolşevik devrimi veya fransız ihtilalinde ya da ingiltere de magna carta libertatum örneğini ele alırsak başkaldıran insanların sorunu özgürlük mü sanıyorsunuz?
sokakta insanlar demokrasi özgürlük değil ekmek istiyorlardı ve insanları sokağa çıkaran da fransız devriminde insanları sokağa döken itici güç de "ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler" anlayışı değildi.
fransa, yaşanılan savaşların maliyeti, koloni-sömürgelerde bağımsızlık hareketleriyle çok büyük gelir kaybı yaşamıştı. düşen gelir kaybının ve artan saray harcamaları başta olmak üzere sistemin maddi açıdan sübvanse edilmesi için kaynak olarak ek vergilere başvurulmuştu.
halkı sokağa döken ise burjuva sınıfının, din adamlarının ve soyluların (toprak sahipleri ve sanayi-üretim-ticaret kartellerinin) bu yeni vergilere karşı çıkması ve sistemin üzerinde daha fazla-kontrol sahibi olmak istemesiyle aç halkı piyon olarak kullanmış idareye karşı halkı kışkırtmıştı.
tıpkı ingiltere de toprak ağalarının baronların imtiyaz kazanma, daha az vergi verme, güçlerini koruma isteğiyle insanları krala karşı kışkırtmasıyla ortaya çıkan magna carta gibi.
insanların kazandığı vatandaşlık, yurttaşlık, haklar ve özgürlüklerin temelinde yatan tek gerçek ekmek ile güvencedir.
hangi rejim sistem olursa olsun insanlara önce ekmek sonra da yurttaşlık bilinci (kanunlarla insanları suçlulara karşı, anayasayla insanları iktidara karşı koruma güvencesi verin) insanları idare eden sistem rejim kişi güç önemli değildir.
ülkemize gelirsek, halka ve ekranlarda meydanlarda siyasilere bakınca ne halde olduğumuzu aziz nesin ve aysun kayacı halimizin nedenini açıkladı ki; bunun üzerine söz söylemeye gerek yok.
hele ki ilber ortaylı, bugün yaşadığımız sorunun uyarısını yapmış ve aslında bugün asıl sorunun ne olduğunu anlatıyor.