Bir keresinde kaldırımdan yürürken karşı kaldırımdan tersine giden genç bir kızin ağladığını duydum, baktım kıza, yanında arkasında önünde kimse yoktu. Karşı kaldırıma geçtim, onunla beraber yürüdüm sessizce, yüzüme baktı ama ağlamasını durduramıyordu. O kadar hızlı yürümüş o kadar ağlamış ki yüzü saçı perişan, saatlerce ağladığını hemen anlardınız. Ben de aynı hız ile kıza eşlik ettim hiç konuşmadı...sonra hiç hal dermanı kalmayınca oturdu kaldırıma hıçkıra hıçkıra ağladı. Ben de oturdum yanına, "konuşmak ister misin?" Dedim. Çantasından sigara çıkarttı uzattı bana da, aldım onunla beraber içtik sessizce ama ağlamasi durmasına rağmen hıçkırıklari, nefesini kontrol edememesi devam ediyordu. Sonra boynuma sarildi sımsıkı, kalbinin atışını paltomdan bile hissediyordum. Sonra sakinleşti, elini tuttum, "sen hep mi böyle cirkinsin ağlayınca mı çirkinleşiyorsun" dedim, kafasıyla hayır yapar gibi yaparak gülümsedi. Sonra omzundan tuttum sarıldım bir kez daha. Başını omzuma koydu öyle sessiz sessiz nefes aldı. Kalktım, elini tuttum "kalk hadi" dedim, " nereye gidiyorsun şimdi?" Diye sordum, "evime" dedi. "Her ne için ağlıyorsan, bu gece daha da ağla ama yarın için başka planların olsun" dedim, belimden sarıldı, kafasını göğsüme bastırdı, yüzüme baktı gülümsedi, ", teşekkür ederim" dedi ve yoluna devam etti.
Acıya kılıf uydurmak, acıyı küçümsemek, acıya çare bulmak bana göre değil, ben sadece çok güzel eşlik ederim.