bugün
- bik bik'in gece kapısına gidip serenat yapmak8
- fenerbahçe8
- erkek gibi kisa tirnakli kadinlar9
- uludağ sözlük köpek avlama timi16
- kıza iğne batıran türbanlı10
- tezgahtarlık yapan doktora mezunu8
- erkek sünnetine 18 yaş sınırı getirilmesi12
- aktroll yazarları donuzlayıp umursamamak10
- kızılcık şerbeti 2 nci sezon finali9
- evlendikten sonra çok daha iyisiyle karşılaşmak21
- kendini bir görsel ile anlat19
- xdearm10
- jose mourinho34
- herkesle iyi geçinmek18
- sözlükte kendinize yakın hissettiğiniz kişiler10
- sarılma ihtiyacı13
- zalbert ramstein8
- aşkım ben hiç osurmuyorum bizde genetik diyen kız16
- meral akşener17
- bursa9
- gizli samyelin moderatör olması13
- kuresel ikinma'nın sevgilisi19
- dünyanın en güzel kızını tarif et16
- gideon reid morgan jj9
- anın görüntüsü12
- icardi190552
- magicovento12
- sekse doymuş erkek12
- hafta içi avm kafelerinde oturan menopoz karılar12
- dem parti'nin tc kürdistan da işgalci açıklaması9
- en ilginç bilgiler11
- gizli samyel22
- küresel ıkınma9
- dinlilerin dinsizlere sürekli lakap takması12
- namaz kılmayan türk değildir12
- tatvan belediyesinde rte'nin resminin indirilmesi11
- dem parti'nin valiyi ölümle tehdit etmesi8
- dünyanın en güzel kızıyla karşılaşmak8
- albay kemal19
- kadir mısıroğlu mezarı18
- en sevmediğiniz sözlük yazarları10
- kemalistler 15 temmuzda ne yapıyordu20
- ankarayı sel aldı25
- haysenin1210
- ey müslümanlar inananlar haydi cumaya allah yoluna8
- eksi ruyalar için diktiğim tulum12
- kocasına kahvaltı hazırlamayan kadın kusurludur13
- uludağ sözlük aktrollerinin uçurulması9
- içinde hiç'a harfi geçmeyen bir cümle yazınü19
- güçlü kadınların ortak özellikleri8
Okul ve işten zaman artık tatile gelmişti elif için. Ailesinin yanına gidecekti Afyon'a. Bu dönemlerde değişmeyen bir şeydi bu çünkü onun için. Bu sefer de yine akrabalara ziyaret, tören gibi pek çok şeye katılacaktı. Bunlar için kıyafet de bakmıştı daha gitmeden, hazırlık tamdı kısaca.
Otobüse bindiğinde, en azından işten vakit bulabildiği için biraz dinlenmenin iyi geleceğini düşünüyordu. Her ne kadar ziyaretler yorucu olacak olsa da. Hem ailesi ile de özlem gidermiş olacak, kuzenlerini görmüş olacaktı. Bu düşünceler zihninde dolaşırken birkaç saatlik yol çabucak geçmişti bile. Otogara indiğinde ailesi gelmiş Elif'i karşılaşmıştı. Sarılarak özlemlerini gidermişlerdi.
Sonrasında ise sadece o günün akşamı biraz olsun dinlenebilmişti. Ertesi gün başlayan yoğunluk birkaç gün sürmüştü. Yorulmuştu ama çok da şikayetçi değildi bu yorgunluktan. Bu birkaç günde onu rahatsız eden tek bir şey vardı. Gördüğü rüyalar...
Bu birkaç günde sürekli kaleyi görüyordu. Oraya çıktığını. Oysa o kaleye çıkmak pek de cazip bir fikir değildi. Ve kalenin tepesine geldiğinde de silik silik görüntüler oluyordu uyandığında sadece. O yüzden aklında kalan tek şey o kaleye çıktığı oluyordu. Rahatsız etse de bu yüzden çok da önemsemiyordu, çünkü zaten yoğunluk ve yorgunluk başındaydı.
Ta ki akrabalarından dönmeye kalktıkları o güne kadar. Akşam vaktiydi. Kuzenleri ile dönüyordu eve. Tam da kalenin merdivenlerinin olduğu tarafa giden yolun başladığı caddenin üzerinde yürürken istemsizce kaleye baktı. Rüyasında gördüğü bir sahneyi gördüğünü fark etti. Normalde yapmayacağı bir şeyi yapmak istedi o an. Adeta o yöne çekildi ve kuzenlerini bir şekilde atlattıktan sonra kaleye doğru yola çıktı.
Basamakları çıkarken içinde korku da vardı, rüyaları ile yüzleşme arzusu da. Merak da vardı cesaret de. Yüz küsür belki de daha fazla basamağı çıkmıştı ve sonlara doğru yorulduğunu hissetmişti. Biraz nefes nefese kalmış gibiydi. Yavaşça kalenin duvarlarındaki açıklıkların üzerine oturmaya gitti. Şehir ayaklarının altındaydı. Karanlıkta biraz daha iyi görünüyormuş burası diye düşündü. Ve duvara yaslanıp oturdu. Bir süre dinlendi. Etrafta ses yoktu. Boşuna çıktım diye düşünmeye başladı bu anda. Sadece bir rüyaydı neden bu kadar peşine düştüm diye serzenişte bulunurken gözüne bir ışık çarptı.
Buraya daha önce de çıkmıştı. Ama o ışığın geldiği yeri görmemişti. Orası üzerinde desenlerin olduğu bir duvardı sadece. Fakat şimdi gördüğü şey ise o duvarın aralık olduğu ve içeriden ışık sızdığıydı. içinde korku ve merakla oraya adım attı. Aralıktan içeriye baktığında, bedeni buz gibi oldu kaskatı kesildi. Beyaz teni daha açık bir beyaza büründü. Gözleri yerinden çıkacak gibi oldu. Nutku tutulmuş gibiydi. O an nefes almayı unuttuğuna bile yemin edebilirdi .
Sadece birkaç saniye yaşamıştı bu anı fakat birkaç saat orada durmuş gibi geldi Elif'e. Kendine geldiğinde sessiz ve hızlıca uzaklaşmaya çalıştı oradan. Basamakları hızlıca inerken rüyaları da netlik kazanmaya başlamıştı. Basamaklar bittiğinde dizlerinin üstüne çökmüş nefes nefese kalmıştı. Fazla durmadı eve gitmek istiyordu sadece.
Eve vardığında tek yapmak istediği şey yatağının içine girip dinlenmek ve uyumaktı. Ailesine bir şey fark ettirmeden odasına gitmişti. Ve sabah uyandığında dinlenmiş olarak uyanmıştı, rüya da görmemişti. Fakat içinde bir arzu uyanmıştı. O gördüklerini yazacaktı. Afyon'dan dönene kadar her gün yazmıştı. Kaç sayfa yazdığını bilmiyordu. Ve bunu yaparken içindeki duygular düşünceler çok değişikti. Fakat yazılar bittiğinde hissettiği şey saf bir tatmin duygusu, bir rahatlama bir özgürleşmeydi. Bu yüzden
bu tatil aklından hiç çıkmayacak bir tatil olmuştu...
Otobüse bindiğinde, en azından işten vakit bulabildiği için biraz dinlenmenin iyi geleceğini düşünüyordu. Her ne kadar ziyaretler yorucu olacak olsa da. Hem ailesi ile de özlem gidermiş olacak, kuzenlerini görmüş olacaktı. Bu düşünceler zihninde dolaşırken birkaç saatlik yol çabucak geçmişti bile. Otogara indiğinde ailesi gelmiş Elif'i karşılaşmıştı. Sarılarak özlemlerini gidermişlerdi.
Sonrasında ise sadece o günün akşamı biraz olsun dinlenebilmişti. Ertesi gün başlayan yoğunluk birkaç gün sürmüştü. Yorulmuştu ama çok da şikayetçi değildi bu yorgunluktan. Bu birkaç günde onu rahatsız eden tek bir şey vardı. Gördüğü rüyalar...
Bu birkaç günde sürekli kaleyi görüyordu. Oraya çıktığını. Oysa o kaleye çıkmak pek de cazip bir fikir değildi. Ve kalenin tepesine geldiğinde de silik silik görüntüler oluyordu uyandığında sadece. O yüzden aklında kalan tek şey o kaleye çıktığı oluyordu. Rahatsız etse de bu yüzden çok da önemsemiyordu, çünkü zaten yoğunluk ve yorgunluk başındaydı.
Ta ki akrabalarından dönmeye kalktıkları o güne kadar. Akşam vaktiydi. Kuzenleri ile dönüyordu eve. Tam da kalenin merdivenlerinin olduğu tarafa giden yolun başladığı caddenin üzerinde yürürken istemsizce kaleye baktı. Rüyasında gördüğü bir sahneyi gördüğünü fark etti. Normalde yapmayacağı bir şeyi yapmak istedi o an. Adeta o yöne çekildi ve kuzenlerini bir şekilde atlattıktan sonra kaleye doğru yola çıktı.
Basamakları çıkarken içinde korku da vardı, rüyaları ile yüzleşme arzusu da. Merak da vardı cesaret de. Yüz küsür belki de daha fazla basamağı çıkmıştı ve sonlara doğru yorulduğunu hissetmişti. Biraz nefes nefese kalmış gibiydi. Yavaşça kalenin duvarlarındaki açıklıkların üzerine oturmaya gitti. Şehir ayaklarının altındaydı. Karanlıkta biraz daha iyi görünüyormuş burası diye düşündü. Ve duvara yaslanıp oturdu. Bir süre dinlendi. Etrafta ses yoktu. Boşuna çıktım diye düşünmeye başladı bu anda. Sadece bir rüyaydı neden bu kadar peşine düştüm diye serzenişte bulunurken gözüne bir ışık çarptı.
Buraya daha önce de çıkmıştı. Ama o ışığın geldiği yeri görmemişti. Orası üzerinde desenlerin olduğu bir duvardı sadece. Fakat şimdi gördüğü şey ise o duvarın aralık olduğu ve içeriden ışık sızdığıydı. içinde korku ve merakla oraya adım attı. Aralıktan içeriye baktığında, bedeni buz gibi oldu kaskatı kesildi. Beyaz teni daha açık bir beyaza büründü. Gözleri yerinden çıkacak gibi oldu. Nutku tutulmuş gibiydi. O an nefes almayı unuttuğuna bile yemin edebilirdi .
Sadece birkaç saniye yaşamıştı bu anı fakat birkaç saat orada durmuş gibi geldi Elif'e. Kendine geldiğinde sessiz ve hızlıca uzaklaşmaya çalıştı oradan. Basamakları hızlıca inerken rüyaları da netlik kazanmaya başlamıştı. Basamaklar bittiğinde dizlerinin üstüne çökmüş nefes nefese kalmıştı. Fazla durmadı eve gitmek istiyordu sadece.
Eve vardığında tek yapmak istediği şey yatağının içine girip dinlenmek ve uyumaktı. Ailesine bir şey fark ettirmeden odasına gitmişti. Ve sabah uyandığında dinlenmiş olarak uyanmıştı, rüya da görmemişti. Fakat içinde bir arzu uyanmıştı. O gördüklerini yazacaktı. Afyon'dan dönene kadar her gün yazmıştı. Kaç sayfa yazdığını bilmiyordu. Ve bunu yaparken içindeki duygular düşünceler çok değişikti. Fakat yazılar bittiğinde hissettiği şey saf bir tatmin duygusu, bir rahatlama bir özgürleşmeydi. Bu yüzden
bu tatil aklından hiç çıkmayacak bir tatil olmuştu...
güncel Önemli Başlıklar