türbansız olanların devlet idarecilerinin karşısında ayağa kalkması düşünülürse (bu devlet idarecisinin makamı yetkisi sıfatı ne olursa olsun) yargı ehli devlet idarecinin karşısında ayağ kalkmaz, yargı ehlinin cübbesinin önünü kapatmaya iliklemeye çalıştığı, eğilmesi, selamlaması, ayağa kalkması düşünülürse türbanlı bir yargıca-yargı ehline laf söylemek benim için ahlaksızlıktır.
edibüdü: yargı ehlinin giymiş olduğu cübbe (aslında cüppe olur, sonradan türkçe böyle olacak denilerek cübbe denmiştir) sanıldığı gibi gavur(!) batı işi (robe denilen giysi ve kral wilhelm konusuna değinmiyorum) değildir. ilk defa islam kültüründe-eğitiminde mezuniyet ehliyet olarak giyilmiş ve ritüel olmuştur.
tüm kamu yararı için hizmet veren görevlilerin sağlık da doktor hemşire, eğitimde öğretmen, din işlerinde, yargı da avukat savcı hakim vb kişilerin giymiş olduğu bir resmiyet ehliyet giysisidir.
aynı zamanda cübbeler (kamu hizmetinde) çıkar kazanç para makam mevki insanları yönetme aracı kibir hükmetme vb değerlerden soyutlanmanın ifadesidir.
bunun için cübbelerde cep olmaz.
kamu yararı topluma hizmet edildiği için kimsenin önünde eğilmemenin, bağımsızlığın ifadesi olarak önünde düğme yoktur.
cübbelerde siyah renkler (örn: avukat savcı yargıç-hakim) bir bakıma idarecilere (devlet idaresine karşı) korsan bayrağı diyebiliriz ki; siyah renk kimseden emir almadığının ifadesidir. vicdan ve tarafsızlık temsilidir.
yargıda cübbelerde olan yeşil renkler hukuk, kırmızı renkler ceza davalarını temsil eder.
