sözlüğe batan gemi muamelesi yapılıyor öyleyse, bağyanlar öncelikli yaklaşımı kendimizi titanic de hissettiriyor.
bu cinsiyet ayrımına oldum olası kıl olunmakta.
ama ben kadınım veya ama onlar kadın yaklaşımı yapanlara sormak lazım, onlar insan değil mi?
bilerek veya bilmeyerek pozitif ayrımcılık adı altında kadını toplumdan, ortak yaşamdan dışlıyorlar.
kadına ayrıcalık kadını ikinci sınıf vatandaş haline getiriyor, böyle bir algı oluşuyor ki; bu kadına değer verme, özel bir yere koymaktan çok kadını sosyal hayat içinden dışlamaya yol açıyor.
kadınlara özel plaj, kadınlara özel ulaşım aracı, kadınlara özel mekan, kadınlara özel iş-çalışma ortamı vs vs bunun altında yatanı veya bu durumun evrileceği nokta misogyny olduğunu, bilinç altına kadını insan olmaktan bile çıkaracak "ihtiyaç halinde kullanın" ya da "ihtiyaç halinde camı kırın" veya "yangında ilk kurtarılacak" dolabında saklanan, ihtiyaç halinde bakılacak köşeye atılmış evrak konumuna kadını soktuklarını göremiyorlar.
üstelik feminizm bunu tetikliyor.
kadınların en büyük düşmanı feminizm ve fundamentalizm. fundamentalist ile feminist biri aynı şekilde kadını öyle bir resmediyor ki; kadını bir vajina olarak resmetmekten ve insan olarak değil de klitoris olarak sunmaktan "insan değil, kadın" objesini algısını oluşturmaktan bıkmadılar mı?