bugün

gecenin derinlerinden öyküler

Dişi kurtun sesi de ilk bu anda duyuldu. Bedenine bak demişti Özgüre neden şaşırdıklarını görürsün. Özgür, ellerine bacaklarına baktığında gördüğü şey kendisinin de dişi kurttan farksız göründüğüydü. Fakat bu onu şaşırtmamıştı çünkü yola çıkmadan önceki gece dişi kurtu gördüğü zaman hissettikleri yaşadıkları normal bir şey değildi. Şimdi anlamlandırabiliyordu. Yavaş yavaş sakinleşince normal görünümüne bürünmüştü. Kızlar karşısında olan bu şey hakkında sadece dilleri tutulmuş bir şekilde bakmakla yetinmişti.

Özgür bu sırada, dişi kurta dönüp peki ya sen, sen bu kadar mı daha dönüşebiliyorsun diye sordu ona. Sorar sormaz cevabını ise karşısında bembeyaz tene sahip kızıl saçlı bir genç kadını görünce almış oldu. Elif ve Lara dişi kurtun bu halini görünce şaşkınlığı unutup hayran gözlerle baktılar. Özellikle de elif gözlerini alamadı. Tek bir sıkıntı vardı hem dişi kurt hem özgür hem elif hem de kısmen Lara çıplak bir haldeydi. Tuhaf bir ortam olmuştu.

Dişi kurtun yarası şimdi acıtmaya başlamıştı canını. Özgür dişi kurtun koluna, Lara da Elif'in koluna girip oradan yavaşça çıkmaya yöneldi. Dış kapıya geldiklerinde ise kapının sıkışmış olduğunu gördüler ne yaparlarsa yapsınlar açılmıyordu. Burada mı kaldik yoksa diye birbirlerine baktılar, bir cevap yoktu. Tam evin başka kapısı var mı diye diğer yerleri bakmaya karar verdiklerinde, merdivenden aşağıya yaratıkların indiğini gördü. Dişi kurt ve özgür kızlara siz geride durun dediler ve ikisi yine dönüşümlerini yaşıyordu. Gelen onlarca yaratığı ikisi paramparça etti. Özellikle özgür içindeki vahşi dürtüyü ortaya çıkarmıştı. Yaratıklar bittikten sonra öfkeyle burnundan soluyordu ve kapıya yönelip bir pençe darbesiyle kapıyı yıktı.

O etrafa bakarken kızlar karavana doğru ilerliyordu, hava da artık karardı kararacak bir durumdaydı ve yağmurlu fırtınalı bir hava olacak gibiydi. Herkes karavana bindikten sonra özgür karavanin kapısını kapadı. Ve içeri girdiğinde normal haline dönerken artık yorgunluktan yere yığılıp kalmıştı...