bugün

almancı

2. Dünya savaşı sonrası korkunç bir işgücü zayiatına uğrayan Almanya’ya çalışmak için giden Türklere verilen isim.

ilk giden Türkler çok büyük sıkıntılar yaşadılar. Doğru düzgün kalacak yerleri yoktu. Almanya’nın kültürüne çok yabancıydılar. Dil bilmiyorlardı ama geneli Çalışkan ve temiz insanlardılar. Çoğusu karnını doyurduktan sonra arta kalan parasını ailesine gönderiyordu. Eşlerini, çocuklarını, memleketlerini özlüyorlardı.

Bir zaman sonra ailelerini de yanlarına getirebilme şansları oldu. Kadınların çoğusu ev hanımıydılar. Çocuklar okula başladı. ilk kültürel çatışmalar da böyle başlamış oldu. Türk çocuklar okulda dışlanıyor, kriminalize oluyorlardı. Türklere karşı ırkçı saldırıların ikinci kuşağa denk gelmesinin sebebi budur. Çünkü ilk giden işçilerin çoğusunun sosyal hayatı olmadığından toplumla temas halinde değillerdi.

Üçüncü kuşak ve daha sonrası ise entegrasyon/uyum politikalarının doğal bir sonucu olarak Türk kültüründen uzak yetişti. Bu nesil için Türk olmak demek sadece belli motifleri taşımak demekti. Her yaz Antalya’ya geliyorlar ama köylerinin yolunu dahi bilmiyorlardı.

Bugün Almanya’daki Türklerin çoğusunun isimleri veya soyisimleri Türk olsa da Türkiye’yle organik bir bağları yok. Türkçe konuşamıyorlar, türk gibi değiller. içlerinden bazıları Türkiye’ye ait bazı şeyleri çok şekilci şekilde sahiplenmeye çalışıyorlar. Bu da eğreti duruyor.