Sözüm ona onunla buluşan her kadının ona ilgi duyduğu budalalığından güç bulan patlamadır.
Uzun uğraşlari sonrası adamla buluştum, sadece bir saatim var dememe rağmen seni görmem lazım demesiyle yanıma gelmesi 10 dakika süren ışık hızına inanmazsınız. Kahve içtik, sohbet şu bu ben hafiften ayaklanır gibi olunca bu; "bugün için benden sonrası planlarını iptal et, güzel bir gün geçirelim" dedi ,kibarca. Benim önceden verilmiş sözümden dönmeyecek bir kadın olmadığımı anlayana kadar ısrar etti. Pes edince bu sefer vakit darlığını beni arzuladığını ve şu an hemen istediğini söylerek harcadı salak.
Ben iyice gerilip sinirlenince sıradaki taktiğe geçip beni korkaklıkla vurmaya çalıştı.
O da yemeyince klasik türk erkeğinin son rauntda uygulayacağı kötüleme hamlelerine geçti:
- senin götünü çok kaldırmışlar o yüzden sen böylesin, dedi
- evet, kaldırdılar, kaldıranlardan biri de şu son bir saattir karşımda, dedim.
-ben farklıyım, dedi
-yo, kendin geldin beni aldın, kendin kahve ısmarladin, kendin bir saattir beni övüyorsun, çok az zamanım var dememe rağmen kendin koşarak geldin dedim
Sonra minik erkekliği sinirlendi, aldı masadan anahtarını sigarasını, fikrini değiştirene kadar arabada seni bekliyorum dedi.
Kalkmadım masadan, açtım instagrami, kahvemi aheste aheste içtim. Kahve bitince Kalktım, yürüdüm ona doğru,arabasının kapısını açtım yüzündeki zafer gülümsemesine gülümseyerek karşılık verdim, arabasının anahtarını çevirip ateşledi motoru o arada kolumu uzatıp çantamı koltuktan aldım, kapıyi kapattım kaputa vurup "devam et" dedim döndüm arkamı hızlı hızlı yürüdüm. Arabayı durdurdu, indi arabadan koşarak yanıma geliyor, dikkat burası "tükürdüğunu yala" kısmı;
Ya sen beni yanlış anladın, gel bırakayım seni gideceğin yere dedi, gerek yok taksi var dedim, ama oonu daha da eziklemek için biraz israrindan sonra bindim arabasına ve az evvel deli gibi arzuladığı ama ayar yediği kadını elleriyle başka adama bırakmasi mutsuzluğunu dinleyerek bıraktırdım kendimi.
