"Tamam, türkiye nin en büyük, en gelişmiş şehri falan ama o kadar da değil be kardeşim" diyerek hızlı bir giriş yapıyorum; sana ulusal Tv, gazete, dergi gibi yayın organlarının çalışanlarının çoğunlukla Istanbul da yaşaması nın bursa ya yansımasından bahsedicem sayın okurum.
Anlamıyorum ben şimdi; türkiye cumhuriyeti devletinin vatandaşı olan her insanın istanbulu semt semt, cadde cadde bilmesi mi gerekiyor. Bakıyorum bir dergiye veya gazeteye, işte son sayfalara doğru bir okur mektubu:
geçenlerde yine arkadaşlarla toplanmışız, bir baseball maçı yapalım dedik ki o da ne! baseball topumuz belediyenin açtığı kanalizasyon çukuruna düştü. Neyse efendim indik kanalizasyona. Ama bir görseniz nasıl pis kokuyor içerisi, kanalizasyon demeye bin şahit ister falan filan biz bu hükümetten hiç memnun değiliz falan filan"
bana ne kardeşim ben bilmek zorunda mıyım Istanbul da teşvikiye diye bir semt olduğunu(belki de semt değildir, ilçe falandır halan bilmiyom tam olarak). Sen biliyo musun bursa daki ihsaniye'yi yıldırım'ı, görükle'yi? Yaz "Istanbul" diye güzelce, kimse rahatsız olmasın.
Burdan değerli türk basınına, türk medyasına sesleniyorum: türkiye de istanbul dışında pek çok şehir, ilçe, kasaba, köy var. kalabalıksınız diye ne bu havalar falan!