dinlerin varoluş nedeni corona için aşı bulmak değil ki...
dinler her canlı kendi mecrasında varolsun ister.
doğa yasası mı evrim mi varoluş mu yaratılış mı ne derseni deyin dünyada canlı yaşamın kendi mecrasında olmasını ister dinler.
sen kalkıp doğaya müdahil olursan, vahşi yaşamın alanına girersen, vahşi-doğal yaşamı yok edersen, iklimi canlı türlerini değiştirirsen, kendi mecrasında olan ve insan doğasında bulunmayan, bunun için insanın savunma mekaniması tarafından tanımlanmamış, genetik hafızasında olmayan bakteri virüsler tabi ki insanlık için tehdit olacak.
kendi yaşam bünyesinde doğasında olmayan bakteri veya virüs yok olma yerine yaşamaya programlandığıı için insan doğasına uyum sağlamak kendi üreme alanını oluşturmak için mutasyona uğrayacak.
salgın, yayılma, virüs bakterilerin dirençli hale gelmesi, mutasyona uğraması bunun için.
üstelik insan bu virüs ve bakterileri kendi doğası dışı olan alanlarda (silah-ticari amaç. örn: tarım gıda sağlık hücre nakli için virüslerin kullanılması vs) için de kullanıyor.
tıpkı ormanları av alanlarını canlı türleri yok eden insan oğlunun kırsal alanda vahşi hayvan saldırısına uğraması gibi.
ondan sonra ister kiliselerde çan çalıp, camilerde sela verip, kudüs de ağlama duvarında, mescid-i aksa da, kabe de, vatikan da, borobudur tapınağında dua et faydası olmaz ve seni de duyan olmaz.
sevdiği kızın yüzüne kezzap atan magandanın sonra kızdan yardım istemesi gibi....
sen tanrının allah'ın ayetini çiğnemişsin ki allah yeryüzünü dağları taşları hayvanları suları bitkileri ayetim olarak tanımladığını unutup onlara tecavüz etmişsin.
hangi dinden olursan ol, hangi kitap elinde olursa olsun, yaratanı hangi isimle ve hangi dilde anarsan an, nasıl ibadet edip nasıl dua edersen et hepsi faso fisodur.
allah, aklını kullanmayan insanın üzerine pislik yağdırır ve allah verdiği sözü tutar, sözünden dönmez.