Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Her vaka hasta değildir. Çünkü testi pozitif çıktığı halde hiçbir semptom göstermeyenler var. Büyük çoğunluğu bunlar oluşturuyor.” açıklamasını düşününce...
Akciğer kanseri olan hastaya "sen rahat nefes alabiliyorsun, seni kanser sayamayız" demek...
dışkılama idrar sorunu olmayan ileri evrede rahim Ağzı kanseri olan hastaya "sen rahatça işeyip sıçıyorsun, seni rahim ağzı kanserli hasta sayamayız" demek...
50 yaş üzerinde kadının kemik yoğunluk ölçümünde çıkan osteoporoz (kemik erimesi) sonucuna bakıp "Ağrı ve kırıklardan dolayı hareketsizleşme gibi şikayetlerin yok. Seni kemik erimesi olan hasta olarak göremeyiz" demek...
AIDS virüsü taşıyan ama kilo kaybı yaşamayan, vücudunda leke yaralar çıkmayan, unutkanlık sık sık ateşlenme terleme olmayan, unutkanlık ishal gibi belirtiler ortaya koymayan kişiye seni AIDS hastası olarak kabul edemeyiz diyebiliriz.
istediğin gibi öpüşemez sevişemez evlenemez, Kan ilik organ trombosit (donörlük yapamaz) açısından sağlık bakanlığı veri tabanına bu kişiyi hasta olarak kayıt edemeyiz demektir.
Durumu her zeka eğitim seviyesinde insanın anlaması için böyle basitleştirerek örnekledim.
Bu yaklaşımı manteliteyi bırakın sağlık bakanı veya doktor olan birinden görmeyi-duymayı, ilkokulda "büyüyünce ben doktor olacağım" diyen çocuktan bile duyamazsınız.
Konuyu hukuki açıdan ele alırsak çok felâket bir durumdur.
Bir ara değinirim.