bugün

birinin hayatının aşkı olmak

kısacık bir an için ömrünü vermek isteyeceğin biri yok mu?

hiç bir şeyin filmlerde, kitaplardaki gibi olmadığını anladığın için mi bu kadar gerçekçisin. bu gerçekçilik seni daha iyi biri mi yaptı? su geçirmez olduğunu mu düşünüyorsun? Büyümenin hata yapmak ve bu hatalardan ders çıkarmak olduğunu anlamadın mı? Hatalardan ders çıkarmak demek onlardan saklanmak değildi ki? yenisini yapmaktı.

hepimiz parmak izlerimiz gibiyiz, tamamen farklı, tamamen değişik, tamamen anlaşılmaz. gizemli insanların ilgimi çekmesini 17 yaşında bıraktım ben. kitap gibi insanları seviyorum. onları okumayı, onları anlamayı. bir gün okumayı bitirsem bile tekrar okuyacak kadar çok sevmek istiyorum.

suçlu muyum? günahkar mıyım? aciz miyim? masalları sevdiğim için çocuk muyum?

bunlar şimdi sana gülünç geliyor ama seni o öğretmen evinin kapısına bırakırken, vedalaşmayı uzattıkça uzatmamız komik değildi. acınası bir halimiz yoktu. birine zamanında yetişmek ne demek bilir misin? birine her şeyinle güvenmenin ne demek olduğunu bilir misin? birine yıllarını vermenin ne demek olduğunu bilir misin?

zamansız gelenler iz bırakırmış... kavuşamamanın ortaya çıkardığı bir hüzün olduğunu kabul ediyorum. ancak asıl meselenin kavuşmak olduğunu unuttuk. birinin hayatının aşkı olmanın ne demek olduğunu bilmeden ölecek miyiz?

Chris'in - Annie'yi sevdiği gibi sevebilir miyiz? şarkılarda geçen kallavi sözleri gerçeğe dönüştürebilir miyiz? pişmanlıklarımızı yok edebilir miyiz?

yastığa başını rahat koymak istiyorsun biliyorum, bunu bende istiyorum ama gerçeğin en saf halinin aşk olduğunu söyleyende sendin. unuttun mu?

Birinin en'i olmak demek onunla sevişmek demek değil. onunla uyumak, uyandığında onu görmek, kahvaltı hazırlamak, dışarı çıkmadan önce bir eksiği olmadığını onu yerine kontrol etmek, ona hatırlatmak, onu yanağından öpebilmektir.

hayatının aşkı olmak birinin basit ama gerçeküstü rüya parçacıklarından biri olmaktır.