Kılıç hakkını savunanlar ve sözü Ayasofya'nın cami olmasına getirip, bu hakkı isteyenler unutmasın; eğer bu bir hak ise Avrupa'da özellikle balkanlarda camilerin de kapatılması kilise olmasını savunuyorsunuz.
Öyle ya, elin gavur Bulgarı, Yunanı, macarı, Polonyalısı, Romanyalısı, Sırpı, Hırvat makedonu vb devletleri halkları ülkelerini Osmanlı hakimiyetinden kurtarmak için uçuş milini veya para puanı ya da kampanyayı kullanıp indirim çekini kullanıp almadı ülkesini.
Onlar da kılıç kullandı (kılıç yanında bizim gibi top tüfek de kullandı) bunun için onlar da hakkını kullandığı zaman bağırmayacaksın; olur mu cahil kardeşim?
Başdelege: Dışişleri Bakanı ismet Paşa; ikinci delege Dr. Rıza Nur, üçüncü delege Hasan (Saka) Bey’lerin başkanlığında 48 kişilik Lozan heyetinin 1922 de başlattığı ve 7 ay süren 1923 de sonlanan (Heyette 3 delege, 24 danışman, 8 kâtip, 3 şifreci, 10 korumacı asker yer aldı) görüşmeler ile sonrasında yaşanan mübadele vb olayları görüşmelerinde ekalliyet ve karşılıklılık çerçevesinde Avrupa ile Türkiye arasında kilise cami azınlık konularına girmeye gerek duyulmamış olup bu anlaşmaları fesih edecek tek taraflı eylem söylemleri (kılıç hakkı) cahillerin ağzına almaması gerek.
Emin olun zaten yükselen ırkçılık sonunda Avrupa'da bir tane cami mescit şehitlik vb dini yapılar yanı sıra Osmanlı Türk kültür hazinesi kalmaz.
Bu hakkı onlara vermiş olursunuz.
Çünkü kılıç hakkı diye saçmalama yapan cahiller, Uluslararası anlaşmalar ve devletler hukuku, karşılıklılık ilkesi gereği yasalar ile belirlenmiş azınlık, başka kimlik inanç, kültür içinde olan insanların haklarını kültürlerini koruyan anlaşmaları tek taraflı fesih ve ret konumuna kendinizi sokuyorsunuz.
Lütfen, biliyorum; aptallığın bir sınırı yok ama hiç olmazsa zeki insan rolü yapın ve biraz susun.
Kılıç hakkı söyleminin devletler hukuku, hükümranlık haklarında ne anlama geldiğini ve bunun yasal zeminde uygulanması ile gavur (!) Avrupa (özellikle balkanlarda) Osmanlı Türk eserlerine, TC devleti çıkarlarına (örn: bulgaristan'ın asimile politikası, Naim Süleymanoğlu olayı vs) nasıl bir kayıp yaşayacağıni aynı zamanda Türkiye'nin balkanlarda söz sahibi olma hakkından da vazgeçer duruma düşeceğini biliyor musunuz?